WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İhtiyati hacze itiraz eden vekili, ipotek senedinin iptal edilmesi nedeniyle müvekkilinin ipotek senedinden kaynaklanan bir borcu olmadığını, ipotek senedinde yazılı olan kefalet kaydının sözleşmenin niteliğine ve özelliğine yabancı bir genel işlem koşulu olması nedeniyle TBK'nun 21/son ve yürürlük Kanunu'nun (6101 sayılı K.) 2. ve 7. maddeleri uyarınca yazılmamış sayılması gerektiğini, müvekkiline kefil sıfatıyla herhangi bir ihtarname tebliğ edilmediğini, ipotek senedindeki kefaletin ipotek akdinin geçerli olduğu inancıyla verildiğini, ayrıca ipoteğin iptali ile ipotek ve kefalet limitinin de ortadan kalktığını belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir....

    Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında anlaşılmış olduğunu, kendisi tarafından herhangi bir şirket kurulmamış veya şirket hissesi devralınmamış olduğunu, mahkememizin ...Esas sayılı dosyasında 18/01/2022 tarihli celsenin 4 nolu ara karır ile hisse devrine ilişkin noterlik sözleşmesindeki imzanın sahteliğinin tespiti amacıyla dava açmak üzere tarafına süre verilmiş olduğunu, belirtilen beyanla; mahkememizin ... Esas sayılı dosyası ile açtığı davada mahkememizce 18/01/2022 tarihli celsede verilen ara karar gereğince dosyanın mahkememizin ... Esas sayılı dosyası ile birleştirilmek üzere .... İnşaat Tekstil Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. hisselerinin tarafına devrine ilişkin noterlik sözleşmesindeki imzanın sahteliğinin tespitine karar verilmesini, dava harç ve giderlerinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, noterlik sözleşmesindeki imzanın sahteliğinin tespiti istemine ilişkindir. Bakırköy .......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde aile konutu üzerinde davalı eş ... tarafından diğer davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını da talep etmiştir. Mahkemece, davacının ipoteğin kaldırılması talebinin davacı tarafından ipotek tesisine muvafakatname verildiği gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. Davacı kadın yargılamada ipotekten haberdar olmadığını, bankada hiçbir belge imzalamadığını beyan etmiş, yine vekili tarafından da muvafakatname belgesindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını beyan ederek imza inkarında bulunmuştur....

        Dava, mahkemece verilen ara karar nedeniyle HMK 208/4 maddesi gereği resmi evrakın sahteliği iddiasına ilişkin ise de, sahteliği tespiti talep edilen 18/03/2013 tarihli belgenin resmi bir belge olmadığı, başlık kısmında Beylikdüzü Tapu Müdürlüğü'ne yazılı ipotek veren ve ipotek alan tarafından düzenlenen adi yazılı bir belge olduğu, her ne kadar ipoteğin fekki talepli dava ticaret mahkemesinde görülmekte ise de, fekki talep edilen ipoteğin ticari ilişki kapsamında konulduğu iddiasına istinaden ticaret mahkemesinde görüldüğü, mahkememiz davasına konu edilen belge yönünden davanın ticaret mahkemesinde görülmesini gerektirir, ticari bir iş ya da mutlak bir ticari dava olmadığı, tarafların ticari işletmeleriyle ilgili bir durumunda bulunmadığı, adi yazılı şekilde düzenlenmiş bir belgenin sahteliğinin tespiti istemine ilişkin olduğu ve bu dava yönünden mahkememizin görevli olmadığı, asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde...

          Dolayısıyla davacı ve ailesi anılan şirket ile iş ilişkisi nedeni ile tanışık durumdadır. 22/03/2011 tarihli 4443 yevmiye numaralı ipotek akit tablosu incelendiğinde her sayfada okudum yazısının el yazısı ile yazılı olduğu ve altında ayrı ayrı imzanın bulunduğu görülmektedir. Mahkemece Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi'nden aldırılan 24/06/2020 tarihli raporda sonuç olarak anılan ipotek resmi senedindeki "okudum" yazılarının davacı Pakize'nin eli ürünü olduğu, anılan senetteki imzaların ise yine T1'ın eli ürünü olduğu hususunun anılan raporda belirtildiği görülmektedir. Davacı asilin duruşmadaki beyanında; okula gitmediğini, okuma yazma bilmediğini, tapudaki görevlilerin göstermesi üzerine resmi akitteki yazıyı yazıp imzaladığını belirttiği görülmektedir....

          İstinaf Sebepleri İpotek borçlusu istinaf dilekçesinde; hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiğini, çarşı da olduğu gerekçesiyle tebligatın direk muhtara yapıldığını, hesap özetinin tarafına usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle borcun kesinleşmediğini, bu nedenle icra emri gönderilemeyeceğini, ipoteğin teminat ipoteği olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hesap özeti ipotek veren...'e ipotek senedindeki “.......... Mah. Sok. 14/3 Beşiktaş” adresine gönderilmiş olup, borçlu tarafından adres değişikliği konusunda tapu sicil müdürlüğüne bir bildirimde bulunulduğunun ileri sürülmediği, Beşiktaş 26. Noterliğinin 2.07.2019 tarihli ihtarnamesinin borçlu...'...

            nin bu sözleşmeye taşınmazını ipotek verdiğini, ...'nin davalı bankanın başka bir müşterisi olan Merve Kimyevi Mad. Boya Ltd. Şti. ile banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine de müteselsil kefil olarak imza koyduğunu, Merve Kimyevi Mad. San. Tic. Ltd. Şti'nin bu kredi borcunu ödemediğini ve borçlular hakkında icra takibi başlatıldığını, bu ikinci borçtan dolayı davalı bankanın 30/09/2013 tarihli ipotek resmi senedinin 1/2 maddesindeki hüküm nedeniyle ipoteği fek etmediğini, ipoteğin borçlunun veya ipotek verenin bankaya olan tüm borçlarını kapsadığını, Aslan Papel San. Tic. Ltd. Şti'nin borcuna kefilliği sebebiyle ...'nin bankaya borçlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davaya konu edilen taşınmazı ipotekli haliyle eski malik ...'den devralan davacı ...'in de ipotek resmi senedindeki yazılı yükümlülüklerden sorumlu olduğu ve sonuçlarının davacı ...'...

              İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasında takibe konu kambiyo senedindeki imzanın davacıya ait olmadığı iddiası ile dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Bilirkişinin 12/06/2023 tarihli raporunda; inceleme konusu olan 13.03.2019 keşide tarihli ve 35.000-TL bedelli çek arka yüzde yer alan 1.ciranta imzası ile davacı ......

                E. sayılı takibe konu kambiyo senedindeki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürerek takibin durdurulmasını ve müvekkili şirket yönünden iptali ile davacı müvekkilinin davalı alacaklıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiş, davalı vekili, davanın reddini, imzanın borçluya aidiyetine karar verilmesi halinde takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve takip konusu alacağın %10'u oranında para cezasına mahkum edilmesine, imzanın borçluya ait olmaması halinde müvekkilinin kötü niyeti veya ağır kusuru olmadığından İİK 170/4. uyarınca aleyhine icra inkar tazminatı ve para cezasına hükmedilmemesine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, iş bu karar davacı vekilince yukarıdaki sebeplerle istinaf edilmiştir....

                  Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle imza itirazında, imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfetinin davalı alacaklıya ait olmasına, davaya konu kambiyo senedindeki imzanın davacıya ait olduğunun davalı tarafça usulüne uygun delillerle kanıtlanamamış olmasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu