WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, davalı bankadan 1.3.2006 tarihli konut kredisi sözleşmesi ile 45.000 TL kredi kullanarak konut satın aldığını ve konut üzerinde ipotek konulduğunu, borcunu ödediği halde konut üzerindeki ipoteğin kaldırılmadığını, gerekçe olarak ipotek sözleşmesinde davacının davalı bankaya olan sair borçları içinde ipoteğin devam edeceğine ilişkin maddenin ileri sürüldüğünü, oysa konut kredisi için ipotek verdiğini ve borcunda kapatıldığını bildirerek ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı banka ipotek sözleşmesinin 1.maddesinde davacının sair borçları ödeninceye dek ipoteğin baki kalacağının kararlaştırıldığını, davacının ticari ilişkileri nedeniyle verdiği bonolardan dolayı bankaya borçlu olduğundan ipoteğin kaldırılmaması gerektiğini savunmuştur. Taraflar arasındaki sözleşme ve 1.3.2006 tarihli ipotek senedinin 1.maddesinde”.....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; meskenin haline münasip ev olarak nitelendirilemeyeceğini, davacının meskeniyet iddia ettiği taşınmazın üzerinde ipotekler olduğunu, ipoteklerin türünün belirlenmesi gerektiğini, zira zorunlu ipotek kapsamında olmayan herhangi bir ipotek olması durumunda borçlu meskeniyet iddiasından vazgeçmiş olacağını, taşınmaz üzerindeki ipotek zorunlu ipotek olsa dahi, ipotek resmi senedinin tapudan celbi ve resmi senette ipotek verenin sadece zorunlu kredi nedeniyle mi yoksa kullanılacak her türlü kredi nedeniyle mi ipotek verdiğinin araştırılması gerektiğini, her ne kadar mahkeme tapudan sadece tapu kayıtlarını istemiş ise de ipotek resmi senedinin de celbi gerektiğini, Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatları gereği taşınmaz için konut kredisi kullanılmış olsa da bu ipoteğin zorunlu ipotek olup olmadığı resmi senetten anlaşılacağını, kanunda borçluya tanınan haczedilmezlik şikayeti hakkı alacağı sürüncemede bırakmak amacıyla kötüniyetle kullanılamayacağını, TMK'nun...

    İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ipotek resmi senedi incelendiğinde sözleşme kapsamında 14/08/2007 tarihli resmi senetle davalının maliki olduğu taşınmaz üzerine banka lehine 100.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, davalının işbu resmi senedi kefaleten imzaladığını, 14/08/2007 tarihli ipotek resmi senedinde davalının ipotekten kaynaklı kefaletinin ipotek ile son bulmadığını, mülga Borçlar Kanunun 484. maddesi gereği sorumluluğunun devam ettiğini, ipotek resmi senedinin 2. maddesinde davalının ipotek limiti miktarınca borçtan müşterek ve müteselsil borçlu ve müteselsil kefil olarak sorumlu olduğunu kabul ettiğini, ipotek senedinin düzenlendiği tarih itibariyle ipotek akit tablosunda müteselsil kefil olduğuna ilişkin kayıt bulunmasının, genel kredi sözleşmesinde imzası olmaması halinde dahi kefalet sorumluluğunu doğurduğunu, akit tablosunun 2. maddesinde yer alan kefalet koşulunun söz konusu ipoteğin 6098 Sayılı TBK’nın yürürlüğe girmesinden önce 14/08/...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.8.2003 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 7.6.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, vekâletnamenin sahteliği iddiasına dayalı ipotek işleminin terkini istemiyle açılmıştır. Mahkemece, davacı tarafından dava dışı vekile verilen ve bu dayanak tutularak işlem yapılan vekâletnamede, vekile davalı bankaya borçlu şirketin borcunun teminatı olmak üzere ipotek tesis etmesi için verilmiş yetki bulunmadığından istem hüküm altına alınmış, kararı davalı banka vekili temyiz etmiştir....

      İstinaf Sebepleri Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ipotek tesis edilen taşınmazın, ipotek tesis edildiğinde malikinin S.S. Utaş Gülkent Sitesi Konut Yapı Kooperatifi olduğunu, ipotek resmi senedini davacı ...'ın S.S. Utaş Gülkent Sitesi Konut Yapı Kooperatifini temsilen imzaladığını, davacı ...’ın ipotek akit tablosunda kendisinin irade açıklamasının yer almadığını, davacı ...’ın kullanacağı konut kredisi için S.S. Utaş Gülkent Sitesi Konut Yapı Kooperatifi tarafından davalı lehine ipotek tesis edildiğini, ipoteğin anapara ipoteği olduğunu, güvence altına alınan borç ödenmiş ise alacaklının artık ipotekten yararlanamayacağını, bu ipotek resmi senedine dayalı olarak alacaklı bankanın başka bir alacağı için takip yapamayacağını, dolayısıyla davacı ...'ın kefalet borcundan dolayı bu ipotek senedinin takip dayanağı yapılamayacağını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulünü istemiştir. C....

        Esas dosyada ipotek resmi senedinin geçersiz olduğunun ve geçersiz resmi senede istinaden yapılan tescilin yolsuz olduğunun tespiti; birleşen davada ise farklı taşınmaza ilişkin ipotek resmi senedinin geçersiz olduğunun ve bundan dolayı tapuda davacıya ait taşınmaz üzerinde kurulan yabancı para ipoteği tescilinin yolsuz olduğunun tespitinin talep edildiği anlaşılmaktadır.Asıl ve birleşen davalar açısından ilk derece mahkemesince, yukarıdaki gerekçe ile hukuki yarar yokluğundan usulden ret kararı verilmiş; bu karara karşı, asıl ve birleşen davaların davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacının dava tarihi itibariyle bahsi geçen taşınmazlar üzerindeki ipoteğin yolsuz olduğu iddiasına dayalı olarak terkin talepli inşai davası açması mümkündür. Yargıtay 11....

          Esas dosyada ipotek resmi senedinin geçersiz olduğunun ve geçersiz resmi senede istinaden yapılan tescilin yolsuz olduğunun tespiti; birleşen davada ise farklı taşınmaza ilişkin ipotek resmi senedinin geçersiz olduğunun ve bundan dolayı tapuda davacıya ait taşınmaz üzerinde kurulan yabancı para ipoteği tescilinin yolsuz olduğunun tespitinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Asıl ve birleşen davalar açısından ilk derece mahkemesince, yukarıdaki gerekçe ile hukuki yarar yokluğundan usulden ret kararı verilmiş; bu karara karşı, asıl ve birleşen davaların davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacının dava tarihi itibariyle bahsi geçen taşınmazlar üzerindeki ipoteğin yolsuz olduğu iddiasına dayalı olarak terkin talepli inşai davası açması mümkündür. Yargıtay 11....

          CEVAP Davalı borçlu cevap dilekçesinde; itirazın icra mahkemesi kararı ile kaldırılabilmesi için alacağın dayandığı belgenin kayıtsız şartsız para borcu ikrarı içermesi ve ipotek teminatının kapsamındaki borç ilişkisinden doğmasının gerektiğini, davacı alacaklı tarafından icra müdürlüğüne sadece ipotek resmi senedinin sunulduğunu, alacağın dayandığı belgenin sunulmadığını, takip dosyası ve dava dilekçesinde ipoteğin hangi alacağa dayalı olarak verildiğine ilişkin bir belge ve açıklamaya da yer verilmediğini, takibe konu ipoteğin kayıtsız şartsız para borcu ikrarı içermediğini, asıl borçlu ile ipotek borçlusu arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunmasına rağmen yalnızca ipotek borçlusu olan kendisi hakkında takip başlatılmasının hatalı olduğunu, takip öncesinde tarafına herhangi bir ihtarname tebliğ edilmediğini savunarak davanın reddi ile alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. III....

            İcra Müdürlüğü' nün 2014/2183 Esas sayılı dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılması üzerine müvekkilinin ipotek işleminden haberdar olduğunu, ipotek resmi senedinin Denizli 2....

            İpotek akdine ilişkin resmi senedin 1. maddesi “…ayrıca ipotek veren ve kredi alanın sair bankacılık işlemlerinden asalet, kefalet ve garanti sözleşmesinden veya bankaya tevdi edilen ve edilecek senetlerdeki sorumluluklarından dolayı doğmuş ve doğacak borçların teminatı olarak…ipotek tesis edilmesini kabul etmişlerdir.” şeklindedir. Yargılama sırasında dosyaya sunulan bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde davalı vekili, İstanbul 6. İcra Müdürlüğü’nün 2004/5902 Esas sayılı dosyasını delil olarak bildirmiştir.Bu durumda mahkemece anılan icra dosyası getirtilip deliller toplanmadan ve anılan ipotek resmi senedinin 1. maddesi hükmü gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 19.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu