Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2014/1137 Esas sayılı dosyası ile mahkum olduğunu, kararın kesinleştiğini, taraflar arasındaki ipotek sözleşmesinin geçersiz olduğunu, ancak Kanun'da ön görülen kişi ve kuruluşların faizle borç verebileceğini belirtip, geçersiz sözleşmeye dayalı icra takibinden ötürü borçlu olmadığının tespitine ve %20 tazminata hükmedilmesini talep etmiş, davalı vekili davanın reddine karar verilmesini istemiş, mahkeme ise, ipoteğin ana para ipoteği olduğunu, üçüncü kişi olan Osman Budaklı'nın para borcuna teminat olarak, davacının kendi taşınmazı üzerine ipotek tesis edilmesini kabul ettiğini, resmi yapılmış ipotek senedinin geçersizliğinin ancak resmi şekildeki yapılmış belge ile yapılabileceğini, ödünç sözleşmesinin tarafı olmayan davacının sözleşmenin geçersizliğini öne süremeyeceğini belirterek davanın reddine karar vermiştir. Karara karşı davacı vekili istinafa başvurmuştur. Davalı Aydın 1....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 16/07/2013 NUMARASI : 2013/58-2013/360 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliği sebebiyle dava dilekçesinin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında imzalanan 13.02.2009 ve 22.04.2009 tarihli iki adet genel kredi sözleşmesi ile kullandırılan kredi için davalı 3. kişinin müvekkili banka lehine ipotek tesis ettiği taşınmaza ait ipotek resmi senedinin 2. maddesinde ipotek meblağı olan 200.000 TL kadar müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak borçtan sorumlu olmayı kabul ettiğini, söz konusu maddeye istinaden davalı borçluya karşı başlatılan ilamsız icra takibine itiraz edildiğini, ipotekle yükümlü taşınmazın bir başkasına devredilmiş olmasının davalıyı borçtan sorumlu tutulmaktan kurtarmayacağını...
- K A R A R - Dairemizin 20.12.2012 günlü geri çevirme kararında takibe dayanak yapılan 22.09.2004 tarihli ve 2352 yevmiye nolu ipotek resmi senedinin gönderilmesi istenmişse de mahkemece 01.03.2005 tarihli ipotek belgesinin gönderildiği görülmüş olup Dairemiz geri çevirme kararları gereğinin titizlikle yerine getirilerek dava konusu takibe dayanak yapılan 22.09.2004 tarihli ve 2352 yevmiye nolu ipotek resmi senedi ve eklerinin eklendikten sonra yeniden gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
-KARAR- Davacılar vekili,müvekkili şirket ile davalı şirketin zeytin ve gıda ticareti yapmak üzere anlaştıklarını, davalı şirket tarafından 13 adet 105.000,00 TL bedelli çeklerin keşide edilerek verildiğini, teminat olarak ... ipotek sözleşmesi imzalanarak davalı ...’nun taşınmazı üzerine 75.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, davalı şirketin borcunu ödemediği gibi, verdiği çeklerinde karşılıksız çıktığını ileri sürerek, 105.000,00 TL miktarlı alacaklarının davalı ...'nun 75.000,00 TL'lik kısmından sorumlu olmak üzere davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin ipoteği dava dışı şirketin borcu için verdiğini, bu şirketin davacılara borcunun olmadığını, ... ipotek sözleşmesi başlıklı belgedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, bu sözleşmenin resmi ipotek senedinin aksine bir duruma dayandığını, ipotek resmi senedinin de süreli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ... Temizlik Ürün....
İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, ipotek resmi senedinin 4. maddesiyle, borcun toplamının ipotek miktarını aşması halinde borcun tamamı ödenmeksizin sadece ipotek tutarı ödenerek ipoteğinin fekkinin talep edilemeyeceği ve borca mahsuben yapılan her ödemenin öncelikle ipotek miktarını aşan kısımdan mahsup edileceğinin düzenlendiği, davacı yanca, ipoteğin fekki için banka ile anlaşmaya varıldığı ve bu amaçla 3 kalem halinde toplam 80.000,00 TL ödeme yapıldığı iddia edilmişse de davalı yan taraflar arasında böyle bir anlaşma yapıldığını kabul etmediği gibi davacı tarafında da bu hususun yazılı delille ispatlanamadığı, dava dilekçesiyle yemin deliline açıkça dayanılmadığı için bu hususta yemin de teklif edilemeyeceği, fazladan ödendiği iddia edilen 80.000,00 TL’nin ipotek bedeli olan 260.000,00 TL'den daha düşük olduğu, kaldı ki, ipotek resmi senedinin 4. maddesine göre, borcun tamamı ödenmeden ipoteğin fekkinin talep edilemeyeceği, borcun 592.226,22 TL’ye ulaştığı ve ipotek...
nın taşınmazında 1.200.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, hesap kat edilmesine rağmen borcun ödenmediğini, ...'nın ipotek resmi senedinin 2. maddesi ile ipotek limiti miktarınca borçtan müteselsil kefil olarak sorumlu olmayı kabul ve taahhüt ettiğini iddia etmiş, mahkemece, borçlu Güler yönünden istemin yazılı gerekçelerle reddine karar verilmiştir. Oysa ...'nın,alacaklı banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan kredi sözleşmesinin teminatı olarak maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde banka lehine 120.000,00 TL limitli ipotek tesis etmiş olup, ipotek resmi senedinin 2.maddesinde bu resmi senetle lehine ipotek verdiği firmanın borçları için, senetteki ipotek bedeli kadar müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu da kabul etmiştir. BK’nın 484. maddesine göre, kefalet sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması ve kefilin sorumlu olacağı miktarın gösterilmesi gerekli ve yeterlidir....
İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyasında ipotek senedinin ... bank A.Ş. lehine verildiğini, müvekkili şirketin bu ipotek senet içeriğindeki müteselsil kefalete ve ipotek resmi senedine güvenip alacaklı bankadan alacağı kesinleşmiş icra dosyası sebebi temlik aldığını,ipotek takibinde kesin rehin açığı belgesi düzenlendiğini,rehin açığı belgesinin iptali için açtığı davanın, İstanbul 23....
İcra Müdürlüğünün 2019/14052 esas sayılı dosyası üzerinden borçlular aleyhine 15/03/2019 tarihinde 765.300,00 TL alacağın tahsili amacıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapıldığı, 26/04/2019 tarihli işlem ile ipotek resmi senedinin onaylı örneğinin sunulması ve masraf edilmesi halinde ödeme emrinin tebliğe çıkartılmasına karar verildiği, 04/09/2019 tarihinde Haliliye Tapu Müdürlüğüne ipotek resmi senedinin onaylı örneğinin gönderilmesi için müzekkere yazıldığı, adı geçen tapu müdürlüğünün tüm hukuki sorumluluğun icra dairesince kabul edilmesi halinde istenilen bilgilerin gönderileceğini bildirdiği, icra müdürlüğünce 17/09/2019 tarihli işlem ile icra dairesinin taraf olmadığı ve hiç bir sorumluluğun kabul edilmeyeceği belirtilerek takip dayanağı resmi senet örneğinin yeniden istenilmesine dair alacaklının talebinin reddine karar verildiği görülmektedir....
Davalı vekili, davacı şirketin şahsi kredileri yanında kefil olduğu krediler bulunduğunu, taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin 22/f. maddesinde, davacının verdiği ipoteğin hem kendi kullandığı kredilerin hem de başka firmalara olan kefalet borcunun teminatı olduğunun düzenlendiğini, yine ipotek resmi senedinin 2. sayfası şartlar başlığının 1. maddesinde de “söz konusu ipoteğin davacının kefalet borçlarını da kapsadığının açıkça yazıldığını, davacı şirketin dava dışı .... ....’nün borcuna kefaletinin geçerli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dava konusu ipotek senedinin davacı şirket yetkilisi ... ... tarafından imzalandığı, davacı şirketin anasözleşmesi, ortaklar kurulu kararı ve .... Ticaret Sicil Memurluğu’nca düzenlenen hükmi şahsiyet belgelerinin hiç birinde davacı şirket müdürü .... ....'nın davacı şirket adına kefalet altına girme yetkisine yer verilmediği, şirket müdürü ... ...'nın davacı şirket adına dava dışı 3. kişi .... ....'...
Davalının, davacı banka ile dava dışı Gökdelen Kuyumculuk şirketi arasında akdedilen 09.08.2005 tarihli, 600.000 TL. limitli genel kredi sözleşmesinde kefalet imzası bulunmadığı, taşınmazı üzerinde davacı banka lehine 700.000 TL. limit ile dava dışı asıl borçlu şirketin doğmuş ve doğacak borçları için 11.09.2007 tarihli ipotek tesis edildiği dosya içeriğiyle sabittir. Anılan ipotek resmi senedinin koşullar bölümünün 5. maddesi “ipotek limiti miktarınca borcun tamamından müşterek ve müteselsil sorumlu olmanın yanında, ayrıca borcun tamamı kadar müteselsil kefil sıfatıyla da sorumlu olduğunu kabul ve taahhüt ettiği” hükmünü içermektedir. Dava konusu ilamsız icra takibinin dayanağı, rehin açığı belgesi, ipotek akit tablosu ihtarname vs., olup davacı yan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla tahsil edemediği kredi alacağının tahsili için kefil sıfatıyla davalı aleyhine icra takibi başlatmıştır....