Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki ipotek limitini aşan alacak kısmı yönünden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takibin iptali, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılamayacağı ve icra emrinin iptaliistemi şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesincedavacı borçlunun şikayetinin kabulü ile davacı borçlu hakkındaki takibin ipotek limiti olan 500.000,00 TL yi aşan miktar yönünden iptaline, takibin ana para, faiz, bsmv ve masraf dahil tüm takip giderleri dahil olmak üzere ipotek limiti olan 500.000,00 TL ile sınırlı tutulmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2021 NUMARASI : 2018/269 ESAS - 2021/25 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) KARAR : 6100 sayılı HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Lüleburgaz ilçesi Dere mahallesi 262 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki zemin kat 2 nolu bağımsız bölüm niteliğindeki işyeri ile Kocasinan mahallesi 180 ada 7 parseldeki 2.kat 5 nolu bağımsız bölümdeki dairesini kredi çekmeleri için davalıların borcuna karşılık ipotek vermek istediğini, ancak davalıların muhtemel faiz avantajlarından faydalanmak için konut kredisi çekmek sureti ile müvekkiline ait taşınmazları satış göstererek banka lehine ipotek verildiğini, davalıların borcu nedeni ile satış gösterilen taşınmazların icra yoluyla satıldığını, satılan daire için davalılar tarafından kendisine bono verilerek oluşan zararın karşılandığını, ancak iş yerinin satışı nedeni ile zarara uğradığını...

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2021 NUMARASI : 2018/269 ESAS - 2021/25 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) KARAR : 6100 sayılı HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Lüleburgaz ilçesi Dere mahallesi 262 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki zemin kat 2 nolu bağımsız bölüm niteliğindeki işyeri ile Kocasinan mahallesi 180 ada 7 parseldeki 2.kat 5 nolu bağımsız bölümdeki dairesini kredi çekmeleri için davalıların borcuna karşılık ipotek vermek istediğini, ancak davalıların muhtemel faiz avantajlarından faydalanmak için konut kredisi çekmek sureti ile müvekkiline ait taşınmazları satış göstererek banka lehine ipotek verildiğini, davalıların borcu nedeni ile satış gösterilen taşınmazların icra yoluyla satıldığını, satılan daire için davalılar tarafından kendisine bono verilerek oluşan zararın karşılandığını, ancak iş yerinin satışı nedeni ile zarara uğradığını...

    Sağ kalan eşin mirasçı sıfatıyla hakları (TMK madde 240. ve 652) bulunmaktadır ve davacının bu davayı açtığı sırada var olan hukuki yararı davalı eşin ölümünden sonra da devam etmektedir. Bunun yanında halen ortada geçersizliği ileri sürülen bir ipotek bulunmaktadır. Bu nedenlerle, evlilik ölümle sona ermekle birlikte davanın konusuz kaldığını söylemek mümkün değildir. Aksi düşünce, davacının davasında haklı olup olmadığı hususunun araştırılmasına olanak sağlamadan, taşınmazın cebri icra ile satılması sonucunu doğuracak, bu durum ise büyük hak kayıplarına yol açacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/2- 2906 Esas-2017/1723 Karar)....

    Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/...Esas sayılı dosyasından davacıya karşı açılan rücuen tazminat davası sonucunda kuruma ödenen bedelin kendi sigorta şirketi olan davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu, 3. kişinin açtığı sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin omadığı, bu durum karşısında, davacının kendi sigorta şirketine açtığı rücuen alacak davasında da Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gözetilerek; mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere; 1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, dava dilekçesinin Görev yönünden REDDİNE, 2-HMK'nın 20.madesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili BURSA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE; 3-Yargılama, harç ve giderlerinin 6100 sayılı HMK'nun 331/2....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: KARAR NO: BAŞKAN: ÜYE : ÜYE : KATİP : DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : {}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin ... Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda; -{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}- Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; ...ili ...ilçesi ...Mah. ... ada ... parsel, ...arsa paylı ...Blok, .Kat, ...bağımsız bölüm numaralı dubleks büro vasıflı taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması ve ...Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin ...esas sayılı icra takibinin durdurulması gerektiğini, müvekkilin bu taşınmazı tapu kayıtlarındaki ipotek şerhi ile birlikte satın aldığını, ipoteğin ...Şirketi lehine konulmuş olup, taşınmazın ipotek akit tablosundaki değeri 1.200,00 TL olduğunu, müvekkil ilgili taşınmazı satın alırken .......

        Mahkemece, hak üzerinde alacaklı ve borçlu sıfatı birleştiğinden, ayrıca ipotek 01.01.2007 tarihine kadar süreli kurulduğundan bahisle dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden; terkini dava konusu yapılan 06.04.2006 günlü ipotek aktinde tarafların dava dışı... ile davalı ... olduğu, dava dışı...’nın aldığı borç para karşılığı maliki bulunduğu 36 sayılı parseldeki 1/4 payını davalı yararına rehnettiği, ipoteğin de 01.01.2007 tarihine kadar birinci derecede faizsiz kurulduğu anlaşılmaktadır. İpotek tesisinden sonra taşınmaz, 26.02.2007 tarihinde davalı ...’a satılmış, davacının açtığı şuf’a davası sonucu ipotekli pay, hükmen davacı ...’ya intikal etmiştir. Gerçekten, Borçlar Kanununun 116.maddesi uyarınca alacaklı ve borçlu sıfatlarının aynı kişide birleşmesi halinde, alacak ve borç kural olarak sona erer. Ne var ki, ipotekle teminat altına alınan borçta, borç şahsi bir borç değil, taşınmaza bağlı bir borçtur....

          Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur. Taşınmaz malikleri davalılar...Asliye Hukuk Mahkemesinde ipotek alacaklısının mirasçılarına karşı ipoteğin fekki davası açmış ve dava derdest iken alacaklı mirasçısı davalılar eldeki ipotek bedelinin uyarlanması davasını açmışlardır. Her ne kadar bu davada savunma yoluyla ileri sürülmesi mümkün ve usul ekonomisine uygun ise de davacılar tarafından bu yapılmayarak ipoteğin uyarlanmasını ayrı bir dava ile istemelerinde bir engel olmadığı gibi hukuki yararı da bulunmaktadır. Bu nedenle ihtilafın çözümü için eldeki dava ipoteğin fekki davası ile birleştirilmeli, yapılacak yargılamada ipotek bedelinin ödenip ödenmediği, ödenmediği tespit edilir ise ödenmesi gerekli bedel tespit edilmeli ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir....

            Davalıya ait bağımsız bölümde çıkan yangın nedeniyle, iki ayrı sigortalı konutta zarar oluşmuş, davacı iki ayrı sigortalısına yaptığı ödemeler nedeniyle, aynı olaydan kaynaklanan iki ayrı hasar için davalıdan rücuen tazmin isteminde bulunmuştur. Davacının sigortaladığı 15 nolu bağımsız bölüm ile davalıya ait konutun bulunduğu ana taşınmazda kat mülkiyeti kurulmuş olup, davacının sigortalısı ile davalı arasındaki uyuşmazlığa Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin uygulanması gerekeceğinden, davacının da sigortalısının halefi olarak açtığı davada sigortalının tabi olduğu görev kuralları cari olacağından; 15 nolu bağımsız bölümdeki hasar yönünden davada Sulh Hukuk Mahkemeleri'nin görevli olduğu açıktır. Davalıya ait konutun bulunduğu binanın yan tarafındaki binada bulunan 4 nolu konutta oluşan hasar yönünden ise; davacının sigortalısı ile davalı arasındaki uyuşmazlığa haksız fiil hükümlerinin uygulanması gerektiği, davalı ile davacının sigortalısı ...'...

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Medeni Kanun'un 850 ve devamı maddelerinde ipotek düzenlenmiş olup, MK'nun 851/1. maddesinde anapara ipoteği ve azami meblağ (üst sınır) ipoteği düzenlenmiştir. Anapara (kesin borç) ipoteğinde ipoteğin kurulduğu aşamada ipotekle temin edilmek istenen alacak halen mevcut ve belirli olup bu alacağa karşılık gelen tutar için ipotek tesis edilir. Üst sınır (limit veya azami meblağ) ipoteğinde ise ipoteğin tesis tarihinde doğması muhtemel ya da kesin alacak ve ferileri için teminat oluşturmak amaçlandığından alacak miktarının belirsizliği ve değişkenliğinin doğuracağı sakıncaları gidermek için rehin sözleşmesinde azami bir miktar tespit edilerek, taşınmazın sorumluluğu en fazla bu miktar için belirlenir. İpotek tesis edilirken alacak miktarı henüz bilinmediğinden belirlilik ilkesi gereğince taşınmazın azami ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek sözleşmesinde kararlaştırılır....

              UYAP Entegrasyonu