Dava dilekçesinin karışık olması ve müphem ifadeler içermesi sebebiyle; dava dilekçesinde ileri sürülen vakıalar ile sunulan deliller ve ipotek yönüyle taraflar arasındaki ilişkinin ve hangi talebin neye ilişkin ileri sürüldüğü hususlarının davacı tarafça açıklanması için HMK 31 maddesi gereğince davacı vekilinden açıklama istenmiş ancak yeterli açıklama yapılmamıştır. Dilekçeler kapsamından ipoteğin fekki talebinin her iki davacı açısından ileri sürüldüğü anlaşılmıştır. Harç eksikliği tespit edildiğinden davacı vekiline muhtıra gönderilmiş, davacılar vekili ...yönünden ipoteğin kaldırılması talepli dava açısından eksik harcı tamamlamış ancak davacı şirketin ipoteğin kaldırılması talebi ihtarlı kesin süreye rağmen harçlandırılmamıştır. Dava konusu ipotekli taşınmaz davacı ... adına kayıtlıdır ve ipotek belgesine göre de ipotek ... davalı şirketten aldığı ödünç paranın teminatı olarak verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.10.2005 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.02.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır....
Somut olayda, davacılar 71 parsel sayılı taşınmazda bulunan ipotek şerhi alacaklısı ile murislerinin aynı kişi olduğunun tespiti ile ipotek alacaklısına soyadı eklenmesini istemişlerdir. Dosya içerisine alınan tapu kaydından, 1/8 payının dava dışı Hazine, 7/8 payının da yine dava dışı ... Genel Müdürlüğü adına 23.10.1996 tarihinde hükmen tescil edildiği ve davacıların iddia ettiği ipotek kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır. 23.05.1988 tarihinde kesinleşen ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1987/876 Esas 1988/239 Karar sayılı ilamı 71 parselde “Toma” adına kayıtlı 1/8 pay üzerindeki ... Hakkı lehine konulan ipoteğin Hazine’ye intikaline karar verilmiş, ipotek kaydı da Hazine tarafından tapudan terkin ettirilmiştir. Görülüyor ki, 71 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında ipotek kaydı bulunmadığından davacıların hukuken korunacak bir hakları bulunmamaktadır. Diğer taraftan, davacılar, ipotek alacaklısı ......
İstinaf Sebepleri Davacı vekili; dava dilekçesini tekrarla kararın kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ipotek alacaklısının dosyaya sunduğu 25.01.2019 tarihli dilekçesinde, ipoteğin günümüz koşullarına göre uyarlanması gerektiğini, bu doğrultuda yapılacak hesaplamaya göre ipotek bedelinin depo edilebileceği iddiasıyla, depo edilen ipotek bedeline itiraz ettiği, bu hususun makbul sebep kapsamında olduğu, bu durumda, ihtilafın çözümlenmesi yargılama yapılmasını zorunlu hale getirdiğinden, ipoteğin fekkinin anılan madde kapsamında talep edilemeyeceği, o halde Mahkemece davacının ipoteğin kaldırılması isteminin reddine ilişkin kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı görülmekle istinaf talebinin HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Rehin sözleşmesinin 7.3 maddesindeki rehnin kaldırılması işlemini düzenleyen hüküm gözetilerek ödemenin yapıldığı 03.12.2004 tarihine 6 aylık süre eklense bile davalı şirketin sözleşme uyarınca ipotek terkinini 03.06.2005 tarihinde yapması gerekmektedir. Ne var ki, bu işlem yapılmamış, taşınmazlar üzerindeki ipotek şerhi dava tarihinden sonra 21.07.2005 tarihinde terkin edilmiştir. Bu açıklamalara bakılırsa davalının dava açılmasına sebebiyet verdiği açık-seçik ortadadır. Öyleyse, davacının yargılama giderlerinden sorumlu tutulması yerinde bulunmamaktadır. Diğer yandan, davalı şirket dava açılmasına sebebiyet verdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifelerinin 7.maddeleri gereğince avukatlık ücreti ödemekle de yükümlüdür....
Rehin sözleşmesinin 7.3 maddesindeki rehnin kaldırılması işlemini düzenleyen hüküm gözetilerek ödemenin yapıldığı 03.12.2004 tarihine 6 aylık süre eklense bile davalı şirketin sözleşme uyarınca ipotek terkinini 03.06.2005 tarihinde yapması gerekmektedir. Ne var ki, bu işlem yapılmamış, taşınmazlar üzerindeki ipotek şerhi dava tarihinden sonra 21.07.2005 tarihinde terkin edilmiştir. Bu açıklamalara bakılırsa davalının dava açılmasına sebebiyet verdiği açık-seçik ortadadır. Öyleyse, davacının yargılama giderlerinden sorumlu tutulması yerinde bulunmamaktadır. Diğer yandan, davalı şirket dava açılmasına sebebiyet verdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifelerinin 7.maddeleri gereğince avukatlık ücreti ödemekle de yükümlüdür....
nun ve/veya kefillerinin bankaya ve/veya bankanın diğer şubelerine asaleten ve/veya kefaleten doğmuş veya doğacak tüm kredi borçlarına karşılık ipotek tesis edildiğinin yer aldığı, ...'nun davalı banka ile imzaladığı genel kredi sözleşmesinde kefil olarak yer alan ...'ın davalı bankaya borcu bulunduğu, borcun ödenmediği bu nedenle bankanın ipoteğin kaldırılması yönündeki talebi reddetmesinin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle taraflar arasında akdedilen 15.09.2009 gün, 14186 yevmiye numaralı ipotek resmi senedinde davacı ...'...
Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Dava konusu ipotek ile ilgili resmi senedin incelenmesinde, ipotek konusunun ipotek veren davacının davalı şirket ile yapılacak olan üretici bayilik sözleşmesinden doğan veya herhangi bir sebepten doğmuş ve ileride doğacak borçlarının teminatı olarak davalı lehine düzenlendiği, söz konusu ipotek akit tablosunda, dava dışı davacının oğlunun ortağı olduğu ... Ltd. Şti. veya ...'un borçlarından dolayı davalı lehine verilen bir teminat bulunmadığı, bu nedenle sözkonusu ipoteğin yalnızca davacının davalı ile düzenlenecek sözleşme kapsamındaki borçların ve davacının herhangi bir sebeple davalıya olan borçlarının teminatı olarak düzenlendiği gözetilerek davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 03/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
O halde davacının itirazının kaldırılması talebi ipotek limiti ile sınırlı olarak kısmen kabul edilmeli ve yalnızca 2.000.000,00- TL asıl alacak yönünden borçlunun itirazı kaldırılmalı, takip sonrası faiz, icra avukatlık giderleri ve takip giderleri bakımından itirazın kaldırılması talebi reddedilmelidir. Açıklanan nedenlerle; davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-2 bendi gereğince kısmen kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile davalının takibe itirazının ipotek limiti ile sınırlı olmak üzere 2.000.000,00- TL asıl alacak yönünden kaldırılmasına, takip sonrası işleyecek faiz, takip harç ve giderleri ile icra avukatlık ücreti bakımından davacının itirazın kaldırılması talebinin reddine, itirazın esasa ilişkin nedenlerle kaldırılması nedeniyle davalı aleyhine asıl alacağın %20'si oranında tazminata hükmedilmesine, davalının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
eden ve temlik alanı davalı göstermek zorunda kaldığını, ipotek işlemlerinin iptalleri ile kaldırılmasını, yargılama sonuna kadar ipotek işlemlerinin temlik ve paraya çevrilme işlemlerinin önlenmesi için İhtiyati Tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir....