Davalı vekili, dava dışı Rıfat Ceylan'ın konut kredisi dışında ayrıca hem asaleten hemde kefaleten müvekkil bankaya borçlu olduğunu ve bu itibarla ipotek verdiği taşınmazın teminat vasfının devam ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen 12.4.2010 tarihli bilirkişi raporuna göre, ipoteğe konu konut kredisi borcunun ödendiği ancak ipotek veren Rıfat Ceylan'ın kefil olduğu kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcu nedeniyle taşınmaz üzerindeki ipoteğin halen geçerli olduğu kabul edilsede ipoteğin üst limit ipoteği olduğu, ipotek bedelinin davacı yanca mahkeme veznesine depo edildiği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava dışı ... Tic.Ltd.Şti. ile davalı banka arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davacının maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde davalı lehine 4.11.2007 tarihinde fekki davalı bankaca bildirilinceye kadar geçerli, 75.000.00.-TL.lik ipotek tesis edildiği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı vekili, davalı bankanın müvekkilini yanılttığını bir yıl süreli ve 30.000.00.-TL.için ipotek verildiğinin sanıldığını, bir yıllık süre dolunca ipotek fek edilmeyince bunun anlaşıldığını belirterek ipoteğin fekkini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ipoteğin bir yıl süreli olmadığı gibi, 75.000.00....
ipotek konusu borcun ödenmesiyle birlikte başkaca bir sorumluluk doğmadığını, iş bu taşınmaza ait tüm borçlar ödenmiş olup, ipoteğin fekki gerektiğini, ipotek verenin şahsi borçları ve başkaca borçları var ise ipotek konusunu oluşturmadığını beyanla, .......
Şti.’den 09.07.2004 tarihinde 326.000 YTL bedelle satın aldığını, taşınmaz üzerinde Kentbank A.Ş. lehine 06.01.2000 tarihli 300.000 YTL bedelli ipotek bulunduğunu, satış bedelinin satıcı şirket hesabına yatırıldıktan sonra 09.07.2004 tarihinde davalıya gönderildiğini, ipotek konusu borcun bu şekilde ödendiğini, davalının ipoteğin fekki talebini kabul etmediğini ileri sürerek ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, dava dışı borçlu firma ve kefillerin borcunun devam ettiğini, bu nedenle ipoteğin teminat vasfı bulunduğunu, fekkinin istenemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre ipotekle temin edilen borcun ödendiği, itirazın iptali davasının sonucunun beklenmesine ilişkin talebin savunmanın genişletilmesi niteliğinde olduğu gerekçesiyle ipoteğin fekkine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
'nın eşi olan ... adına kayıtlı olan dava konusu taşınmazın davalı lehine bedelli süresiz nitelikte ipotek edildiği, eser sözleşmesi kapsamında davacının edimlerini yerine getirdiği, davalı tarafın hiç bir hak ve alacağı bulunmadığından ipoteğin fekki istenmektedir. Dosyaya giren tapu kayıtlarından ve ipoteğe esas belgelerin incelenmesinden dava konusu taşınmaz üzerine davalı şirket lehine ipotek konulduğu, resmi senedin incelenmesinde ...'nın davalı şirketten aldığı 200.000,00 TL bedel karşılığında ipotek konulduğunun belirtildiği görülmüştür. Yine taraflar arasında imzalanan sözleşmede davacının taşınmazına ipotek konulması ile ilgili bir düzenleme olmadığı görülmüştür. Davacı dava konusu taşınmaza ipoteğin eser sözleşmesi kapsamında konulduğunu, edimlerini yerine getirmesine ve borcu olmamasına rağmen kaldırılmadığını iddia etmiş ise de; resmi senette ipoteğin ...'...
No'lu bağımsız bölüm üzerinde davacı banka lehine 2. dereceden ipotek tesis edildiğini, aynı taşınmaz üzerinde davalı bankanın 1. derecede ipoteğinin bulunduğunu, 15.02.2016 tarihinde toplamda 101.567,00 TL ile birlikte 180,00 TL ipotek fek bedelinin nakden ve tamamen ödenmesi halinde davalı bankaca kayıtsız şartsız ipoteğinin fek edileceğini taahhütname olarak davacıya bildirildiğini, davalı bankanın talep ettiği ipotek bedelinin ödenerek kredi borcu kapatılmasına rağmen ipoteğin fek edilmediğini ileri sürerek taşınmaz üzerindeki davalı banka lehine l. derece ipoteğin fekki ile 2. derece ipoteğin 1.derece ipotek kaydı olarak yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeden anlaşılacağı üzere, kendisine bu madde şartlarında ihbar çıkarılan ipotek alacaklısı, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması için genel mahkemelerde dava açabilir ve böyle bir dava açtığını belirterek İcra Müdürlüğü'ndeki ipoteğin fekki talebine (makbul bir sebep) itiraz edebilir. Dar yetkili İcra Mahkemesi'nde ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması talebinde bulunulamaz. Mahkemece istemin bu nedenle reddine karar verilmesi yerine, işin esası incelenerek yazılı gerekçeyle reddi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden, sonucu itibariyle doğru kararın onanması gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Asliye Hukuk Mahkemesinin dava dilekçesinde davacılar vekili: davacıların murisi T1 lehine Üsküdar ilçesi, Selimiye Mahallesinde bulunan 328 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 04/08/1971 tarih ve 8337 yevmiye numarası ile 25.000,00 ETL. ipotek tesis edildiğini, davalıların Anadolu 22. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/261 esas sayılı dosyası ile ipoteğin fekki için dava açtıklarını, davalıların dava dilekçesinde ipotek bedelinin depo edilebilmesi için tevdi mahalli talebinde bulunduklarını, davalıların ipotek bedelini tesis tarihindeki değeri üzerinden ödemek istemelerinin haksız olduğunu, ipotek bedelinin günün ekonomik koşullarına uyarlanması sonucu ortaya çıkacak bedel üzerinden ödenmesi gerektiğini, bu nedenle gecikme faizi ve varsa diğer masrafların hesap edilmesi gerektiğini, enflasyon hesabı yapılmış olsa bile ulaşılan rakamın 22.913,00 TL. olduğunu belirterek ipotek bedelinin günün ekonomik koşullarına uyarlanmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davalılar ipotek bedelinin ödenmediğini, ipotek bedelinin ödeme tarihinden dava tarihine kadar işleyecek faizi ile birlikte ödenmesi halinde ipotek şerhinin kaldırılmasını kabul ettiklerini aksi halde davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, bilirkişinin ipotek bedeli olarak bulduğu 26,00 TL depo ettirilerek ipotek şerhinin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü davalılar vekili temyiz etmiştir. Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. İpoetek halen mevcut veya henüz doğmamış olmakla birlikte ilerde doğması kuvvetli kişisel bir alacağı teminat altına alma amacı güden feri nitelikte sınırlı bir ayni haktır. Bu haliyle ipotek, teminat altına alınan alacağa bağlı bir hak olarak kendini gösterir....
A.Ş. lehine ipotek tesis edildiğini, borç sona erdiği halde ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek ipoteğin fekkine, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Dava konusu 01.06.2006 tarihli ipotek akit tablosunda “...iş bu taşınmazın tamamının doğmuş ve doğacak borçların teminatını teşkil etmek üzere 450.000 .-TL bedelle birinci derecede yıllık %12,98 faizle fekki alacaklı banka tarafından bildirilinceye kadar müddetle ve aşağıda yazıldığı şartlarla ... AŞ’ye ipotek ettiği” ayrıca bu kefaletin “…iş bu ipoteğin aynı zamanda kefaletimize istinaden ... AŞ tarafından diğer gerçek veya tüzel kişiler lehine açılmış ve açılacak olan her nevi kredinin teminatını teşkil etmek üzere tesis edilmiş olup; ipotek kefalet borçlarımıza şamildir.” hükmü yer almaktadır. Görüldüğü gibi, ipotek ... A.Ş.ye olan borcun teminatı olarak tesis edilmiştir. Başka bankaların alacaklarının ipotekle temin edildiği kabul edilemez....