Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2020/393 Esas KARAR NO: 2023/351 DAVA: İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ: 02/03/2020 KARAR TARİHİ: 03/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili adına kayıtlı olan --------- arsa paylı, çatı aralı daire” üzerinde davalı lehine tesis edilmiş olunan ipotek bulunduğunu, dava dışı ---- isimli şahsın, davalı kurumun ---- kredi müşterisi olduğunu, ------ kendisi adına kayıtlı işletmenin imza yetkilisi ve sahibi olarak görünmekle birlikte, gerçekte kendisinin ev hanımı olduğunu ve işletmenin yönetimini eşi ---- gerçekleştirdiğini, ----- işletmesinin tüm müşterileriyle olan ilişkisi, ticari faaliyetleri ve işyerinin idaresinin tamamının ----- tarafından yapıldığını, ancak muvazaalı bir şekilde işyeri yetkilisi olarak ev hanımı olan ---- gösterildiğini, davalı tarafın bu muvazaayı bilmesine ve bilebilecek...

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye HukukMahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı banka vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, müvekkilince ... parsel sayılı taşınmazlarda 31.5.1996 ve 25.6.1998 tarihlerinde 5.000 YTL. ve 9.600.-YTL.bedelli ipotekler tesis edildiğini, her iki ipotek bedelinin ödendiğini, davalı bankanın ipoteğin fekki için yazdığı 14.6.2000 tarihli yazısında sadece 2443 nolu parselin yazıldığını, sadece bu parsel üzerindeki ipoteğin kaldırıldığını, bedeli ödendiği halde fek yazısında 9 nolu parselin belirtilmemesinin ihmalden kaynaklandığını belirterek 14.6.2000 tarihli ve 819 sayılı yazıya istinaden ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava dışı Lidyalı İnş.Turz. Tem....

      Davalı kayyum vekili, ipoteğin güncel bedelinin tespitine ve belirlenecek bedelin davalıya ödenmesine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 141 ada 2 parselde kayıtlı 7 numaralı bağımsız bölüm üzerindeki davalı ... (... oğlu) adına kayıtlı 24/03/2004 tarih ve 2775 yevmiye numaralı 217.150.000,00 ETL bedelli ipoteğin kaldırılmasına, karar kesinleştiğinde depo edilen 217,50 TL ipotek bedelinin davalı hak sahibine ödenmesine karar verilmiştir. Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli görülmemiştir....

        CEVAP: Davalı vekili; borcun muaccel olmasıyla birlikte ipotek veren tarafından, ipoteğin fekki talebinde bulunulması ve müvekkilinin alacağının engellenmeye çalışılmasının kötüniyetli olduğunu, müvekkili tarafından kanuna uygun şekilde muacceliyet ihbarı ve ödeme talebinde bulunulduğunu, ipotek sözleşmesi 2/2 maddesi uyarınca ipotek konulan taşınmazın borcu karşılamaya yetmemesi halinde ... tarafından borcun tamamına kefil olunacağının taahhüt edildiğini, kaldı ki, taşınmaz üzerine 220.000-TL bedel ile ipotek tesis edilmiş olup, taraflarınca davacıya gönderilen ihtarname ile 193.981,97-TL bedelin muaccel hale geldiğini ve müvekkilinin alacağı ile sınırlı talepte bulunduğunu, davacı tarafça ipotek bedelinin ödendiğine dair bir dekont sunulmadığını, davacının ipoteğin fekki talebinin yerinde olmadığını, davaya konu ipoteğe ilişkin ipotek sözleşmesinde taraflarca Bursa Mahkemeleri ve Bursa İcra Dairelerinin yetkisinin kabul edildiğini, belirterek öncelikle yetki sözleşmesi nedeniyle mahkemenin...

          A.Ş nin davalı bankaya yatırmış olduğu 205.000 TL lik ödemenin hangi kredi borcuna ilişkin olduğunun belirtilmediği ve 30.000 TL ipoteğin fek bedeline ilişkin bir açıklamanın da dekontta bulunmadığı anlaşılmakla subut bulmayan davanın reddine, yine davacı vekili mahkemece 30.000 TL ipotek bedelinin depo ettirilmesine ilişkin karar verilmesini talep etmiş ise de, davacının davalı banka ile kendi aralarında anlaşıp 30.000 TL yi banka şubesine yatırmasında bir engel bulunmadığı, mahkemenin bu hususta depo kararı vermesinin mümkün olmadığı" gerekçesiyle, "Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu ipoteğin fekki davasının reddine," şeklinde karar verilmiştir....

            CEVAP Davalı; davacının davayı açmadan önce ipoteğin kaldırılması için bankaya bir başvurusunun bulunmadığını, üst sınır ipoteklerinin bir çerçeve sözleşme niteliğinde olup, davacının davalı bankayla olan her dönemdeki kredi ilişkilerinin teminatını oluşturduğunu, davacı belli bir dönemde kredi ilişkisini ödeme ile bitirse de davacının talebi olmaksızın doğrudan ipoteğin fekki yoluna gidilmediğini, davacının daha sonra yeniden krediye ihtiyaç duyması durumunda varolan ipotek teminatı ile kredi kullandırıldığını, davacının ipoteğin fekkine ilişkin talebi olsaydı ipotek fek ücreti ve masrafları kendisinden tahsil edilerek ipoteğin fekki yoluna gidileceğini belirterek, davanın öncelikle arabuluculuk dava şartı yokluğundan usulden reddini, esasa girilmesi durumunda ise davanın esastan reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Harçlar Kanunu'nun ek-4....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, dava dışı ... Turizm Seyahat Eğitim Hizmetleri Ltd. Şti.’ne kullandırılan kredinin teminatı olarak dava dışı ...'e ait taşınmaz üzerine banka lehine ipotek tesis edildiğini, müvekkilinin söz konusu taşınmazı satın alıp, ipotek borcunu ödemesine rağmen ipoteğin kaldırılmadığını iddia ederek ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, dava dışı ... Turizm Seyahat Eğitim Hizmetleri Ltd....

                İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekir. Mahkemece, davacının taşınmazındaki ipotek bedelinin dava tarihindeki güncel değeri depo ettirildikten sonra karar verilmesi gerekirken ipotek tesis tarihindeki bedel depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiş olması yanlış olmuş kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 08.10.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  Davacıya ait 10 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının davalılar paylarında 25.05.1993 tarihli faizsiz kanuni ipotek şerhi mevcuttur. İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekir. Mahkemece, davacının taşınmazındaki ipotek bedelinin dava tarihindeki güncel değeri depo ettirildikten sonra karar verilmesi gerekirken ipotek tesis tarihindeki bedel depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiş olması yanlış olmuş kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 11.03.2009 günü oybirliği ile karar verildi....

                    "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı asil tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı, davalı bankanın 25.03.2011 tarihinde ipotek tesis ettiği taşınmazı, ipotek ile birlikte 02.08.2011 tarihinde satın aldığını, kredi borcunun ödenerek kredinin kapatıldığını, ipoteğin fekki talebinin davalı banka tarafından kabul edilmediğini ileri sürerek, taşınmazı üzerindeki davalı bankanın ipoteğinin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ipoteğin sadece konut kredisinin teminatı olarak alınmış bir ipotek olmayıp borçlunun banka nezdinde doğmuş ve ileride doğması muhtemel tüm borçlarının teminatı olarak alınmış bir üst sınır ipoteği olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu