Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.11.2015 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı, 08.09.1986 tarihinde 7294 ada 7 sayılı parseli davalılar murisi ...’dan 3,00 TL (3.000.000,00 eski TL) bedel ile satın alarak satış bedelinin tamamı için taşınmazda ipotek tesis edildiğini, ipotek bedelinin ödendiğini ancak ipoteğin fekkedilmediğini ileri sürerek, ipoteğin fekkini istemiştir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/9 KARAR NO : 2018/431 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 05/01/2018 KARAR TARİHİ : 08/06/2018 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ... tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı banka tarafından müvekkillerinden ... adına kayıtlı ... parselde kayıtlı .../... arsa paylı ... nolu bağımsız bölüm pansiyonlu tatil evi vasıflı taşınmaz üzerine ... Euro bedelli 1.dereceden ... tarih ... yevmiye no ile iki adet ipotek tesis edildiğini, müvekkilinin ... şirketlerinin sahibi ve yönetim kurulu başkanı ...'nın eski eşi olduğunu, dava dışı ...'nın sahibi bulunduğu ...Şti ve ... A.Ş. ... yılı ve öncesinden gelen ekonomik sıkıntılar nedeniyle Antalya ...Asliye Ticaret Mahkemesinin ......

      A.Ş’nin aleyhine değerlendirilemeyeceği henüz doğmamış alacak için ipotek vermenin mümkün olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, davanın aldatma iddiasına dayalı ipoteğin fekki istemine ilişkin olup, ipoteğin tesis edildiği tarihten itibaren 1(bir) yıl içinde ipotek sözleşmesi ile bağlı olunmadığı hususu davacılar tarafından bildirilmediği, başka bir anlatımla 1 yıllık süreden sonra dava açılmış olduğundan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 39/1maddesi uyarınca ipotek akdinin geçerli olmasına, ipotek akdinde ipoteğin fekki... A.Ş. tarafından bildirilinceye kadar süresiz olarak düzenlenmiş bulunmasına, davalı şirketler arasında alım satım sözleşmesi ve sonuçlarının bu davanın konusunu oluşturmaması nedeniyle yerel mahkeme gerekçesinde yer alan “faturanın ......

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2020 NUMARASI : 2019/298 ESAS, 2020/286 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : KARAR TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Kırklareli ili Lüleburgaz ilçesi Kurtuluş Mah. 1326 ada 2 parsel B blok 21 nolu bağımsız bölümün maliki olduğunu, müvekkiline ait taşınmaz üzerine ipotek alacaklısı T3 Turizm Ticaret Anonim Şirketi lehine 50.000,00 TL olan borca karşılık 09/11/2018 tarihli 18441 yevmiye numaralı faizsiz 3 ay süreli kanuni ipotek tesis edildiğini, müvekkili tarafından ipotek bedeli olan 50.000,00 TL'nin tamamı 11/02/2019 tarihinde davalı tarafın hesabına ödendiğini ancak tapu üzerindeki ipoteğin fekki için gerekli işlemler ve başvurular gerçekleştirilmediğini belirterek dava konusu 21 No'lu bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Tekirdağ 1 İcra Müdürlüğünün 2010/7525 sayılı dosyasındaki takıp talebinde ipotek limiti kadar sorumlu olduğu belirtildiği halde icra emrinde hataen yazılan kefalet limiti kadar sorumlu olduğunu belirtir ifadenin, davacının ipotekten kaynaklanan borcunu ortadan kaldırmayacağı, davacının dava konusu takip dosyasına ödemiş olduğu harçlar tutarı kadar (30 000.00-28 596.85)= 1 403,35 TL ödeme yapması halinde ipotek bedelinin tamamlanacağı ve ipoteğin kaldırılabileceği davacının ipotek bedelinin tamamını ödememiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 08.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Ancak, hüküm sonucunun birinci paragrafında ödenecek bir ipotek bedeli bulunmaması ve kalan borç tutarının da Hazineye ödenmiş olması sebebiyle "ipotek bedelinin maliklere hisseleri oranında ödenmesine" denmesi doğru görülmemiş bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK'nun 438/VII maddesince hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda yazılı nedenlerle; hüküm sonucunun 1. Paragrafında yer alan "ipotek bedelinin maliklere hisseleri oranında ödenmesine" cümlesinin hükümden çıkartılmasına hükmün 1086 sayılı HUMK'nun 438/VII maddesi uyarınca DÜZELTİLMİŞ BU HALİ İLE ONANMASINA, 31.01.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre davacının dava konusu ipoteğin fekki talebinde ödeme iddiasında olmayıp, ipoteğin ... 'nin yazısı nedeniyle fekki gerekirken işlem yapılmamış olduğu nedenine dayandığı ancak ... tarafından ipoteğin fekki için fek mektubu yazılmış olduğunu kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 15.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davadışı bir şirketin davalı bankaya olan borçlarına karşılık iki adet taşınmazını ipotek verdiğini, ipoteklerin “fekki alacaklı banka tarafından bildirilinceye kadar” süreli olarak tanzim edildiğini, ipotek lehtarı davalı bankanın 23.11.2001 tarihli ve 027210 sayılı yazısı ile ipoteklerin fek edildiğini, ...Tapu Sicil Müdürlüğüne bildirdiğini, müvekkilinin bankanın işlemine güven duyarak alacak-borç ilişkisini talep etmediğini, bu arada davalı bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını, oysaki davalının MK’ nun 1014.maddesi uyarınca ipotek hakkından vazgeçtiğini, davalı tarafından fek edildiğini, tapu kaydındaki ipoteğin hükümsüz ve yolsuz olduğunun tespitine, fek edilen ipoteğin tapu kaydından terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Dava ipoteğin fekki davası olup, dava açıldıktan sonra davalı banka tarafından ipotek fek edildiği için konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına davalının yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmasına karar verilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 58. maddesine göre ipoteğin fekki için ödenmesi gereken harcın mükellefi ipoteğin fekkinden yarar sağlayacak olan taşınmaz sahibidir. Davacı taşınmaz sahibi davalı bankaya ipoteğin fekki gerektiğini belirterek yazılı olarak fek talebinde bulunmuş davalı banka makul sürede ipoteği fek etmediğinden işbu dava açılmıştır. Davalı banka, davacıya ipotek fek harcını yatırması halinde ipoteğin fek edileceğini bildirdiğini savunmuş ise de bu savunmasını ispatlayamamıştır. Bu durumda davalı banka davanın açılmasına sebebiyet vermiş ve dava devam ederken fek harcı davacı tarafından yatırılmak suretiyle ipotek davalı banka tarafından fek edilmiştir....

                  İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece eksik ve hatalı bilirkişi raporunun hükme esas alınarak karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ipotek bedelinin hatalı hesaplandığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile; ipotek bedelinin m2 hesabı ile belirlenmesi halinde ipotek tarihi itibariyle taşınmazın rayiç bedelinin tespiti ve incelemeye esas alınması gerektiğini, bilirkişi raporunda taşınmazın dava tarihi itibariyle rayiç bedelinin belirtildiğini ancak ipoteğin tesis tarihindeki rayiç bedelinin belirtilmediğini, bu yönü ile hesaplamanın hatalı şekilde yapılmış olup, öncelikle taşınmazın ipotek tarihindeki rayiç bedelinin ilgili Belediye'den celbi ve hesaplamaya esas alınması gerektiğini, bu yönü ile eksik raporun hükme esas alınması imkanı bulunmadığını, tapu müdürlüğü tarafından resen bildirilen emsallerin raporda değerlendirilmediğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını...

                  UYAP Entegrasyonu