KANITLAR, DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında HMK'nın 355.maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır: Dava, ipotek bedelinin güncellenerek tahsili ve ipoteğin fekki isteğine ilişkindir. Davacı taraf "İzmir İli, Karşıyaka İlçesi, Tepekule Mahallesi, 31550 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 5.700 TL miktarındaki ipotek bedelinin güncellenmesi ile bu bedelin tahsiline ve ipoteğin fekkine karar verilmesini" istemiştir. Davalı taraf ise "davanın reddini" savunmuştur. İlk derece mahkemesince "davanın ıslah edilmiş şekline göre kabulü ile, ipotek bedelinin 34.116,28 TL olarak tespitine ve bedelin ödenmesi halinde ipoteğin terkinine" karar verilmiş ve bu karar davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna taşınmıştır....
Kısaca, ipoteğin üst sınır ipoteği olması durumunda borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur. Diğer taraftan taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur. Bütün bu açıklamalar doğrultusunda mahkemece yapılması gereken iş; ipotek, azami meblağ (üst sınır) ipoteğine ilişkin bulunduğundan, ipotek akit tablosunda gösterilen limiti alacaklıya ödenmek üzere davacı depo ettiğinden, ipotek şerhini terkin etmek olmalıdır. Mahkemece, ipotek bedelinin güncellenmesi suretiyle bulunan bedelin davacı tarafça depo edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 12.11.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davalı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; bilirkişinin iki farklı yöntemle farklı değerler bulduğunu, davacı tarafın bilirkişinin ikinci yönteminin doğru olduğuna kanaat getirerek icra dosyasına 25 kuruş depo ettiğini, taraflarınca itiraz edildiğini, ipoteğin kanuni ipotek olduğunu, ipotek bedelinin rayiç bedel üzerinden hesaplanması gerektiğini söyleyerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Somut olayda, icra müdürlüğünce ipotek lehtarlarına, İİK.'nun 153.maddesine göre muhtıraların tebliğ edildiği, kendisine gönderilen muhtıraya karşı süresi içerisinde ipotek alacaklısı T3 vekilinin müvekkili tarafından ipoteğin bedelinin güncellenmesi amacıyla dava ikame etmiş olduklarından itirazlarının bulunduğunu bildirir dilekçe sunduğu, mezkur davanın görüldüğü Bakırköy 10....
ye bu taşınmazın 315/559 hissesinin 2981 sayılı Kanun gereği kanuni borç ipoteği tesis edilmek suretiyle tescil edildiği, akabinde davacı idarenin dava konusu borç ipoteği bedelinin güncellenmesini eldeki dava ile talep ettiği, Dairemiz bozma ilamında bu talebin ve dosya kapsamında belirlenen bedelin uygun olduğu belirtilmiş ise de Dairemiz bozma ilamından sonra davalı-karşı davacıların eldeki dava süreci devam ederken harici olarak ipoteğin terkini için Gaizosmanpaşa Belediye Başkanlığına başvurduğu, Belediye Encümeninin 09.10.2012 tarihli ve 881 sayılı kararı ile ipotek bedelinin güncellenmesine ilişkin kararının ... 1. İdare Mahkemesinin 2012/2129 Esas, 2013/1650 Karar sayılı kararıyla ipotek bedelinin belirleme yerinin adlî yargı olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği, bu kararın temyizi üzerine Danıştay 6....
GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi de dikkate alındığında; Arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi kabul edilerek emsal karşılaştırması yapılmak sureti ile tespit edilen ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihine güncellenerek ipotek bedelinin artırılmasının usul ve yasaya uygun olduğu, mahkemece iade kararı gereğince işlem yapıldığı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki asıl davada ipoteğin kaldırılması, birleştirilen davada ipotek bedelinin güncellenmesi talep edilmesi üzerine yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı-birleştirilen davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-birleştirilen davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanunun 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanunun 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir....
katlanılamayacak derecede olduğunu, bu bedelin eski tarihte olması ve aradan geçen süreçte ülkedeki ekonomik değişikliklerin, taşınmazların bulunduğu mevkiindeki imar ve iskana dair gelişmeler ve sair değerlendirici faktörler göz önüne alındığında çok düşük kaldığını, bu adaletsizliğin giderilmesi için ipotek bedelinin günümüze emsal taşınmaz araştırması yapılarak uyarlanması ve günümüz değerinin tespiti gerektiğini, fazlaya dair hak ve alacaklarımız saklı kalması kaydıyla şimdilik ipotek bedelinin uyarlanarak günümüz değerinin tespitine, fazlaya dair hak ve alacaklarının saklı kalması kaydıyla, taşınmaz mala emsal karşılaştırması da yapılarak değer biçilmesi ile günümüz ipotek bedelinin, arttırılarak tespitine ve bu bedelin davalıdan tazmin ve tahsiline karar verilmesini, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
derecede olduğunu, bu bedelin eski tarihte olması ve aradan geçen süreçte ülkedeki ekonomik değişikliklerin, taşınmazların bulunduğu mevkiindeki imar ve iskana dair gelişmeler ve sair değerlendirici faktörler göz önüne alındığında çok düşük kaldığını, bu adaletsizliğin giderilmesi için ipotek bedelinin günümüze emsal taşınmaz araştırması yapılarak uyarlanması ve günümüz değerinin tespiti gerektiğini, fazlaya dair hak ve alacaklarımız saklı kalması kaydıyla şimdilik ipotek bedelinin uyarlanarak günümüz değerinin tespitine, fazlaya dair hak ve alacaklarının saklı kalması kaydıyla, taşınmaz mala emsal karşılaştırması da yapılarak değer biçilmesi ile günümüz ipotek bedelinin, arttırılarak tespitine ve bu bedelin davalıdan tazmin ve tahsiline karar verilmesini, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ye bu taşınmazın 315/559 hissesinin 2981 sayılı Kanun gereği kanuni borç ipoteği tesis edilmek suretiyle tescil edildiği, akabinde davacı idarenin dava konusu borç ipoteği bedelinin güncellenmesini eldeki dava ile talep ettiği, Dairemiz bozma ilamında bu talebin ve dosya kapsamında belirlenen bedelin uygun olduğu belirtilmiş ise de Dairemiz bozma ilamından sonra davalı-karşı davacıların eldeki dava süreci devam ederken harici olarak ipoteğin terkini için ... Belediye Başkanlığına başvurduğu, Belediye Encümeninin 09.10.2012 tarihli ve 881 sayılı kararı ile ipotek bedelinin güncellenmesine ilişkin kararının İstanbul 1. İdare Mahkemesinin 2012/2129 Esas, 2013/1650 Karar sayılı kararıyla ipotek bedelinin belirleme yerinin adlî yargı olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği, bu kararın temyizi üzerine Danıştay 6....
Mahallesi 3898 ada, 12 parselde kayıtlı bulunan kargir ev niteliğindeki taşınmazın davacılara ait olduğunu, davalı Mehmet kızı ... lehine olarak 24.05.1991 tarihinde 32 m² karşılığı 480.000ETL bedelli ipoteğin re’sen tesis edildiğini, lehine ipotek tesis edilen ...'nun adres bilgilerine ulaşılamadığını, ipotek bedeli ve faizini de depo etmeye hazır bulundukları beyan edilerek, davalı adına olan ipoteğin tapu kaydından terkinine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı kayyımı vekili ipotek bedellinin güncellenmesi gerektiği savunmasında bulunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına, ipotek bedeli olan 24.000,00TL'nin davalıya ödenmek üzere kayyımlık hesabına aktarılmasına, davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. Uyarınca 2.880,00TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, yargılama harç ve giderinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir....