Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Dava ve birleşen dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma kararı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davacılar ve asli müdahil vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre dava konusu ... ilçesi ... köyü 88 parsel sayılı taşınmazın Teknik Bahçıvanlık Okulu inşası maksadı ile 1962 yılında kamulaştırılmasına karar verildiği taşınmazın tapu maliki ... (...) oğlu ... tarafından kamulaştırma bedelinin artırılması istemi ile ... Asliye Hukuk Mahkemesine dava açıldığı, açılan davanın ......

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, kamulaştırma bedelinin arttırılması ve ecrimisil istemine ilişkindir. 1-Ecrimisil (haksız işgal tazminatı) davası yönünden; dosyadaki yazılara kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirde bir isabetsizlik görülmemesine göre temyiz itirazınlarının reddi ile ecrimisille ilgili hükmün ONANMASINA, 2-Kamulaştırma bedelinin artırılması ile ilgili dava yönünde ise; 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasına eklenen 24.4.2001 tarihli ve 4650 sayılı Yasanın geçici 1. maddesi hükmüne göre bu yasanın yürürlüğe girdiği tarihte kamulaştırma kararı alınmış ancak henüz tebligata çıkarılmamış kamulaştırmalarda bu yasa hükümleri, diğerlerinde önceki hükümler uygulanır....

      Mahkemece; davanın ıslah edilmiş şekliyle kabulüne ve 7.392,00 TL ecrimisil bedelinin 01.11.2003 tarihinden 01.11.2008 tarihine kadar kademeli olarak yasal faiziyle tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. 1086 Sayılı HUMK döneminde açılan davalara ilişkin olarak eski kanun hükümlerinin uygulanması istisnai olarak HMK geçici 1 ve 2.maddelerinde düzenlenmiştir. 6100 Sayılı HMK’ nun geçici 1.maddesine göre ''Bu Kanunun, senetle ispat, istinaf ve temyiz ile temyizde duruşma yapılmasına ilişkin parasal sınırlarla ilgili hükümleri Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan dava ve işlerde uygulanmaz.''...

        İpoteğin yükümlü parsel üzerine işlenme tarihi 4.3.2005 olup, bu değerin uygulama sırasındaki rayiç değeri yansıtmadığı ve artırılması gerektiği iddiasıyla davalı tarafından dava açıldığı savunularak, bu yolda 2.Sulh hukuk Mahkemesinde derdest olan 2006/426 esas sayılı dava dosyasının sonucunun beklenmesi istenmiştir. 2981 Sayılı Yasanın 10.maddesi gereğince taşınmaz yükümü biçiminde konulan ipoteklerde bedel işlem tarihi itibariyle belirlenmiş bedeldir. İşlem tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen zaman içinde paranın değer kaybına uğraması mümkün olduğu gibi, idarece takdir edilen ve davacıya ödenmesi belirtilen ipotek bedeli eksik de takdir edilmiş olabilir. Sözü edilen yasanın 10/c maddesinde ipotek bedelinin 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasası hükümlerine göre belirleneceği öngörülmüştür....

          için 100,00 TL, 2013 yılı için 100,00 TL olmak üzere 500,00 TL ecrimisil bedelinin (toplam 1.000,00 TL) yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Ancak; 1- İpotek bedeli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 6487 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile değişik geçici 6. maddesi hükümleri uyarınca belirlenmiş ise de; söz konusu yasal düzenleme açıkça ipotek borçlusunun kamu idareleri olması haline ilişkin olup, gerçek kişiler arasındaki ipotek bedelinin artırılması davalarında uygulanma imkânı bulunmamaktadır. Kaldı ki, 13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 13.11.2014 gün ve 2013/95 - 2014/176 sayılı kararı ile; 6487 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin; “2981 sayılı Kanun'a göre yapılan imar uygulamalarından doğan ve ipotekle teminat altına alınanlarda dahil olmak üzere her türlü alacak ve bedellerinin borçlu idarelerce ödenmesine” ilişkin usulü düzenleyen on ikinci fıkrası Anayasanın 2, 35 ve 36. maddelerine aykırı görülerek iptal edilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili, ecrimisil ve imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılması davasının kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca DÜZELTİLEREK ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 03/02/2020 gün ve 2019/8771 Esas - 2020/1307 Karar sayılı ilama karşı taraf vekillerince verilen dilekçeler ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: -K A R A R- Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay kararında yazılı gerekçelere göre; karar düzeltme isteği HUMK'nun 440. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından REDDİNE, davacıdan alınması gereken 123,60-TL karar düzeltme harcının alınarak Hazineye irad kaydedilmesine, davalıdan peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına, taraflardan...

              GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi de dikkate alındığında; Arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi kabul edilerek emsal karşılaştırması yapılmak suretiyle tespit edilen ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınıp dava tarihine güncellenerek ipotek bedelinin artırılmasına karar verilmesi doğru olduğu gibi, mahkemece 07/09/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6745 sayılı Yasanın 35. maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen gecici 12. maddesi ile yapılan değişiklik ve Anayasa Mahkemesinin 16/11/2017 tarih ve 2016/195- 2017/158 sayılı kararı gereğince maktu harç ve vekalet ücretine hükmedildiği anlaşıldığından, davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi de dikkate alındığında; Arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi kabul edilerek emsal karşılaştırması yapılmak suretiyle tespit edilen ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınıp dava tarihine güncellenerek ipotek bedelinin artırılmasına karar verilmesi doğru olduğu gibi, maktu red vekalet ücreti takdirinin yerinde olduğu, anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              Davacı T8 hissesine yönelik istinaf istemine gelince; Arsa niteliğindeki taşınmazlara imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak suretiyle tespit edilen ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan yurt içi üretici fiyat endeksi tablosunun dava tarihine güncellenerek ipotek bedelinin artırılmasına karar verilmesi doğru olduğu gibi, dosya içindeki belgelerden takas ve mahsup talebine konu olup davalı lehine dava dışı taşınmazda konulan ipotek bedelinin davadan önce ödenmesi nedeniyle ilgili ipoteğin kaldırıldığının anlaşıldığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09/04/2008 tarih ve 2008/5- 300 Esas, 2008/308 Karar sayılı kararı uyarınca idarece imar uygulaması nedeniyle bedele dönüştürme işlemi ile ilgili usulüne tebligat yapılmadığı için hak sahiplerinin her zaman dava açma hakkı bulunduğu ve zamanaşımı yada hak düşürücü süre uygulanamayacağı , husumetin davalı idareye yöneltilmesinde, ıslah dilekçesiyle davanın iki gayrimenkulle...

              UYAP Entegrasyonu