Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı ..., .... ve ..... payları üzerinde intifa hakkına sahiptir. Davadaki istemin dayanağı bu intifa hakkıdır. Burada öncelikle mülkiyet hakkının kapsamı üzerinde durmak gerekmektedir. Gerçekten, TMK m.684 hükmüne göre bir şeye malik olan kimse o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur. Yasanın 718.maddesi uyarınca mülkiyetin kapsamına üzerindeki yapılar da girer. TMK m.794 gereğince intifa hakkı, taşınırlar, taşınmazlar, haklar veya bir mal varlığı üzerinde kurulabilir ve hak sahibini konusu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağlar. İntifa hakkı sahibi tıpkı mülkiyet hakkı sahibi gibi şey üzerinde dilediği gibi kullanma ve yararlanma hakkına saldırı olursa, bunun giderilmesini hükmen talep edebilir. Başka bir anlatımla, çekişmeli 10 sayılı parsel üzerindeki binada kayıt maliki davalı ...’a tabaen intifa hakkı sahibi olan davacı bu hakkına dayanarak çıplak mülkiyet sahibi Berrin’in elatmasının önlenmesini isteyebilir....

    Dava konusu intifa şerhi davacı lehine 18.01.1990 tarihinde tesis edilmiş olup intifa hakkı şerhi bulunan taşınmazda davacı malik değildir. İntifa hakkının ne şekilde sona ereceği ise MK'nun 796 maddesinde hükme bağlanmıştır. İntifa hakkı şahsi bir irtifak hakkıdır. Sona erdirilmesi için yasada öngörülen şartların gerçekleşmesi lazım. Somut olayda anılan şartlar gerçekleşmemiştir. İntifa hakkının terkinine dayanak yapılan vekaletnamede açıkça davacı adına taşınmaz satın alınması ve davacının malik olduğu veya ilerde malik olacağı taşınmazlarla ilgili işlem ve tasarruflarda bulunmak üzere yetki verilmiştir. Dava konusu 61. no'lu işyerini maliki davacı olmadığı için anılan vekaletnameye dayanılarak intifak hakkının terkini yapılamaz. Bu nedenlerle davanın kabulü gerekirken vekaletname içeriği geniş yorumlanarak intifa hakkını da kapsadığı düşüncesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Yerel mahkeme kararı bozulmalıdır....

      Sözü geçen intifa hakkının terkinine ilişkin 23/06/2011 tarihli Tapu Müdürlüğünce Düzenlenen Resmi Senedin ve ilgili belgelerin dosyasına konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine” karar verildiği” - geri çevirme üzerine Tapu Müdürlüğüne müzekkere yazılmadan dosya içerisindeki tapu bilgilerinin ibraz edildiği, intifa hakkının terkinine ilişkin istem belgesi, intifa hakkının bedel karşılığı terkin edilip edilmediğine ilişkin resmi belgelerin celp edilmediği görülmektedir....

        Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.03.2013 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, intifa hakkının terkini isteğine ilişkindir. Davacı .... sayılı taşınmazın tamamı .... adına kayıtlıyken, imar uygulaması sonucu .... parselin oluştuğunu, vakfın 10316/150469 oranında paydaş haline geldiğini, diğer paydaşlardan ...'ün .... payı üzerinde 14.02.2011 tarihinde muvazaalı şekilde intifa hakkı tesis edildiğini, şerhin işlenmesinden sonra taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesi davası açıldığını ileri sürerek, intifa hakkının terkinini talep etmiştir....

          Türk Medeni Kanununun 794.maddesince intifa hakkı hak sahibine konusu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağlayan tapu kütüğüne tescil ile kurulan tescil işlemi tamamlanınca da herkese karşı ileri sürülebilen kişi ile sıkı sıkıya ilişkili haklardandır. İntifa hakkının sona ermesinin nedenleri Türk Medeni Kanununun 796.maddesinde sıralanmıştır. Buna göre intifa hakkı konusunun tamamen yok olması ve taşınmazlarda tescilin terkini; yasal intifa hakkı sebebinin ortadan kalkması ile sona erer. Sürenin dolması veya hak sahibinin vaz geçmesi yada ölümü gibi diğer sona erme sebepleri taşınmazlarda malike terkini isteme yetkisi tanır. Somut olaya gelince; Davada, yukarıda sayılan taşınmazların maliki olan ...’ın mirasçısı olan davacı, mirasçılardan annesini davalı göstermek suretiyle murisi ... ile davalı arasındaki intifa sözleşmesinin muvazaalı düzenlendiğini ileri sürmüştür....

            gibi intifa hakkı tesisine ilişkin resmi senette intifa hakkının neye ilişkin olduğuna dair konusuna dahi yer verilmediğini, tüm bu nedenlerle, İstanbul ili, Sarıyer İlçesi Uskumru Köyü 1475 ada, 4 parsel sayılı taşınmaz kadındaki davalı malik T5 hissesi üzerindeki davalı T4 lehine tesis edilmiş olan muvazaalı intifa hakkının terkinine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiklerini bildirmiştir....

            Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin ve intifanın sona ermesinde davalının kusurunun olmadığını, sözleşmenin 15. maddesi gereği davalı ve davacı şirketin iradeleri dışında sözleşmenin uygulanmasının imkansız hale gelmesi halinde birbirlerinden hiçbir şey talep etmeyeceklerini peşinen kabul ettiklerini, davacının muaccel olmayan ve intifa bedelinin üzerinde bir bedeli talep ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, dava tarihi itibariyle intifa hakkının devam etmesi halinde bakiye intifa hakkı bedeli talep edilemeyeceği, davacı tarafça davalı şirket yetkililerine intifa hakkının terkini hususunda vekaletname verilmiş ise de davacının basiretli bir tacir gibi davranarak intifa hakkını terkin ettirdikten sonra dava açması gerektiği, dava tarihi itibariyle intifa hakkının devam ettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinafa başvurulmuştur....

              nin aktif dava ehliyeti olmadığını, intifa hakkının 2008 yılında yolsuz olarak tapudan terkin edilmesi nedeniyle bu konuda dava açılmayacağını, ipoteklerin sözleşmenin teminatı olarak konulduğunu ve davalı şirkete ait davacı kullanımına bırakılan teçhizatı dava dışı üçüncü kişiye satması nedeniyle sözleşmeye aykırı davranışta bulundukları için davacılar haklarında açılan alacak davası bulunduğunu bu nedenle terkin edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, intifa hakkının kaldırılmasına ilişkin davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, ipoteğin fekki isteminin de taraflar arasındaki sözleşmeye dayanan tazminat davasının ...... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/104 Esas sayılı dosyasında yargılamasının devam ettiği gerekçesiyle reddedilmiştir. Davacılar vekilinin temyizi üzerine karar Dairemizin 07.05.2014 tarihli ilamı ile onanmıştır....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacının dayanağı intifa hakkının 29.08.1995 tarihli ve 3569 yevmiye numaralı işlemle kurulduğu tapu kaydından anlaşılmakta ise de dosya içerisinde intifa hakkının kurulmasına ilişkin dayanak belgelere rastlanamadığından; 1- İntifa hakkının dayanağı olan belgelerin tapu müdürlüğünden getirtilerek, 2- Ayrıca, davacının miras yoluyla intifa hakkı sahibi olduğu anlaşıldığından ve mirasçılık belgesine rastlanamadığından mirasçılık belgesinin temin edilerek Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 09.01.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Yerel Mahkeme yaptığı yargılama neticesinde; "Taşınmazlardaki intifa hakkı tescil ile kurulur. Konusu taşınmaz olan intifa hakkını kurma borcunu yükleyen sözleşmenin de kamusal resmi şekilde düzenlenmesi gerekir. İntifa hakkının doğması ve varlığı için tescil gereklidir. İntifa hakkının ortadan kalkması ise taşınmazın büsbütün ortadan kalkması, intifa süresinin dolması, hak sahibinin kişiliğinin son bulması, kamulaştırma, cebri icra, terkin ve mahkeme kararı ile olur. Davaya konu taşınmazın tapu kaydı, krokisi ve akit tablosu celp edilip incelendiğinde; dava konusu taşınmazın malikinin davacılar olduğu, 29/04/2002 tarihinde dava dışı müteveffa Zahide Çinpolat lehine intifa hakkının tesis edildiği, akit tablosunundaki bilgilerin kayıttaki bilgiler ile örtüştüğü görülmüştür. Zahide Çinpolat'ın nüfus kayıtları incelendiğinde 19/07/2019 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu