WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İntifa Hakkının Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosya içerisinde gerekçeli karar ile temyiz dilekçesinin davalı ...'a tebliğine ilişkin tebligat belgelerine rastlanmamıştır. Buna ilişkin belgeler mevcut ise dosya içine alınması; aksi halde gerekçeli karar ve temyiz başvuru dilekçesinin davalı ...'a tebliğ edilip, temyize ilişkin süre de beklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 07.05.2013 (salı)...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.06.2011 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 31.10.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 16 parsel sayılı taşınmaz kaydında 01.01.1900 tarihli "..." lehine intifa hakkı bulunduğunu, hak sahibinin tanınmadığı gibi taşınmaz üzerinde herhangi bir tasarrufunun da bulunmadığını, intifa hakkının tesis tarihi itibariyle de ölmüş olabileceğini ileri sürerek intifa hakkının terkinini talep etmiştir....

      Davacılar 09.12.2011 tarihinde açmış olduğu bu dava ile dava konusu taşınmazın paydaşlığının satış yolu ile giderilmesini talep etmiş, yargılama sırasında davalı Medeni Yasanın 700. maddesine göre intifa hakkının bedel üzerinde devamına karar verilmesini istemiştir. Olaya uygulanması gereken 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 700.maddesi " bir paydaşın kendi payı üzerinde intifa hakkı kurması halinde, diğer paydaşlardan biri intifa hakkının kurulduğunun kendisine tebliğinden başlayarak üç ay içinde paylaşma isteminde bulunursa, satış yoluyla paylaşmada intifa hakkı buna düşecek bedel üzerinde devam eder" hükmünü taşımaktadır. Bu düzenleme ile bir pay üzerinde intifa hakkı kurulması halinde diğer paydaşlardan biri üç ay içinde paylaşma isteminde bulunursa, satış yoluyla yapılacak paylaşmada pay üzerinde intifa hakkı bulunmaksızın satışın yapılması ve intifa hakkının söz konusu paya düşen bedel üzerinden devam etmesi esası getirilmiştir. Somut olayda, davacı ...'...

        Bu kapsamda davacı taraf 14.6.2004 günlü protokole davalı- karşı davacı ise 22.1.2004 tarihli protokole üstünlük tanınması gerektiğini savunmaktadır. 22.1.2004 günlü protokolde intifa hakkının davalıya ait olması kararlaştırılmış ve davacı tarafından ihtirazı kayıt ile imzalanmış 14.6.2004 günlü protokolde ise 34.5KV tesislerin kullanımının davalıya intifa hakkının davacıya ait olması kararlaştırılmış bu protokolü de davalı itiraz kaydı ile imzalamıştır. Davacının sonraki tarihli bu protokol gereği intifa hakkının tapuya tescili sağlamış ve 2013 yılında davacı yararına şarh tapuya işlenmiştir. Davalı davacının taşınmazlarının T8'ne devrine ilişkin karar ve kendileri ile T8 arasındaki devir protokolü gereği intifa hakkının kendi adlarına tescili istemli karşı dava açmıştır. İhbar olunan T8 ta intifa hakkının kararname gereği kendi adlarına tescilini istemiş ancak usulüne uygun harcı yatırılmış bir müdahale talebinde bulunmamıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,ECRİMİSİL,İNTİFA HAKKININ İPTALİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı vekili, müvekkili adına kayıtlı 1143 ada 2 sayılı parselde davalı Vakıf lehine 25.11.1986 tarihinde intifa hakkı tesis edildiğini, intifa hakkının tesisinden önce müvekkili tarafından yaptırılan huzur evinin Vakıf tarafından işletildiğini, ancak intifa hakkı tesisinden sonra Vakıf tarafından başka binalar yaptırılıp kiraya verildiğini ileri sürerek, muvazaalı olarak kurulan ve kapsamına aykırı kullanılan intifa hakkı tesisi işleminin iptaline, huzur evi binası ile diğer binaların mülkiyetlerinin müvekkiline aidiyetinin tespitine, bunlara vaki müdahalenin önlenmesine ve intifa hakkı tesisinden sonra yaptırılan binalar nedeniyle geriye dönük 5 yıllık ecrimisile karar verilmesini istemiştir....

          Şti, arasında akdedilen bayilik anlaşmasının 21.12.2010 tarihinde sona erdiğini, buna bağlı olarak aynı tarihte intifa hakkının da sona erdiğini, taşınmazın intifa hakkının sona erdiği tarihten sonra 29.07.2011 tarihinde satın alındığını, müvekkilinin bayilik sözleşmesine taraf olmadığı gibi, ödendiği iddia edilen intifa bedeli de müvekkil şirkete ödenmediğini, intifa hakkı dahil tüm hakların zamanaşımına uğradığını, terkine ilişkin işlemde intifa bedelinin alındığının belirtildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Dava dışı ... ve ...'in maliki bulunduğu, Antalya İli, Kepez İlçesi, ... parselde kayıtlı taşınmaz üzerine 13/02/2006 tarihinden 31/01/2016 tarihine kadar geçerli olmak üzere 10 yıl süre ile intifa hakkı tesis edildiği, intifa bedelinin ise tapu malikleri ... ve ...'...

            Şti, arasında akdedilen bayilik anlaşmasının 21.12.2010 tarihinde sona erdiğini, buna bağlı olarak aynı tarihte intifa hakkının da sona erdiğini, taşınmazın intifa hakkının sona erdiği tarihten sonra 29.07.2011 tarihinde satın alındığını, müvekkilinin bayilik sözleşmesine taraf olmadığı gibi, ödendiği iddia edilen intifa bedeli de müvekkil şirkete ödenmediğini, intifa hakkı dahil tüm hakların zamanaşımına uğradığını, terkine ilişkin işlemde intifa bedelinin alındığının belirtildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

            Asliye Hukuk Mahkemesi'nin E:…, K:… sayılı kararıyla Karatay Belediyesi'nin aleyhine müdahalenin menine hükmedildiği, Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın davacı olduğu davada, … Asliye Hukuk Mahkemesi'nin E:…, … sayılı kararıyla intifa hakkının iptali ve şerhin terkini isteminin yerinde olmadığının görüldüğü ve davanın reddine karar verildiği, yine Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın davacı olduğu … Asliye Hukuk Mahkemesi'nin E:…, … sayılı kararıyla intifa hakkının tapuya tescil sebebini teşkil eden sözleşmenin geçersiz olduğundan ve yolsuz tescilden söz edilemeyeceği belirtilerek davanın reddine hükmedildiği, tapu kayıtlarının incelenmesinden, intifa hakkının başlangıç tarihinin 01/07/1994, bitiş tarihinin ise 01/07/2014 olarak tapu kaydında yer aldığı, intifa hakkının süresinin dolması sebebiyle bu intifa hakkının kaldırılmasına dair alınan … tarih ve … sayılı Konya Büyükşehir Belediyesi Encümen kararı üzerine, Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından Karatay Tapu Müdürlüğü'ne...

              Türk Medeni Kanununun 794.maddesindeki tanıma göre intifa hakkı taşınır, taşınmaz mallar ve haklar veya bir mal varlığı üzerinde tesisi olanaklı hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı veren bir irtifak türüdür. İntifa hakkı bir süre ile sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vaz geçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü yada tüzel kişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünü ile harap olması sebebiyle artık ondan yararlanmanın mümkün bulunmaması durumlarında sona erer. Şayet intifa hakkının tesisine neden olan asıl sözleşme edimleri yerine getirilmemiş, intifa hakkın devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir. Kaldı ki, bu gibi durumlardan intifa hakkı sahibinin hakkın sürdürülmesini istemesi hakkın kötüye kullanılmasıdır....

                İntifa hakkının imar uygulamasından önce tesis edilmesi karşısında az yukarıda değindiğimiz hakkın kötüye kullanılması olgusunun varlığı olasılığını ortadan kaldırmaktadır. Ayrıca, 52 ve 53 parsel malikleri imar uygulamasının iptali için idari yargıda dava açmışlar, davacı tarafta ortaklığın giderilmesi davası açmıştır. Bu davalar derdest iken, intifa hakkının terkini istemi ile 09.04.2003 tarihinde de eldeki dava açılmıştır. Dava görülmekte iken de, idari yargı imar uygulamasını iptal etmiş ve karar kesinleşmiştir. İntifa hakkının terkini davasının açıldığı tarihte idari yargıdaki davalardan davacının haberdar olmadığından söz etmek mümkün değildir. Ortaklığın giderilmesi davasında da idari yargıdaki dava dikkate alınmıştır. Davacının intifa hakkının terkinini idari yargıdaki davanın sonucunu beklemeden eldeki davayı açması davanın konusuz kalabileceği riskini baştan kabul etmesi anlamına da gelmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu