Akaryakıt Dağıtım ve Pazarlama A.Ş. lehine intifa hakkı bulunduğu anlaşıldığından tapu kaydında lehine intifa hakkı bulunan ... Akaryakıt Dağıtım ve Pazarlama A.Ş.’nin davaya dahil edilmesi için davacı idareye süre verilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra, taşınmaz bedelinin intifa hakkı sona erinceye kadar bir milli bankaya çıplak mülkiyet sahibi davalı adına yatırılarak bu bedelin nemalarından intifa hakkı sahibinin yararlanmasına, intifa hakkı sona erdiğinde davalı tapu malikine ödenmesine karar verilmesi gerekirken bu hususta bir işlem yapılmadan eksik inceleme sonucu hüküm kurulması nedenleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. B....
KARŞI OY (X) : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasında, İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan davalar, iptal davaları; İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan davalar da, tam yargı davaları olarak sayılmıştır. İlgili idarelerin hareketsiz kalarak İmar Kanununda öngörülen sürede kamulaştırma yoluna gitmemek suretiyle taşınmaz sahibinin mülkiyet hakkının süresi belirsiz bir şekilde kısıtlanması idari işlem ve eylem niteliğinde olup bu işlemin iptali ve bu işlem ve eylemden doğan zararın tazmini idari yargıda açılacak iptal ve tazminat davasının konusunu oluşturur....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; her ne kadar davacı tarafından arazi kullanım bedelinin ödendiği, fazladan tahakkuk ettirilen arazi kullanım bedelinin dayanağı bulunmadığı, 2011 yılından bu yana kullanılan alana ilişkin tahsis bedelinin yeni kiracıymış gibi tahakkuk ettirildiği, BAK (Bedel Artış Katsayısı) oranının yanlış uygulandığı iddiası bulunulmaktaysa da; dosyada bahsedilen mevzuatta izin sürelerinin temditi halinde arazi tahsis bedellerinin güncelleneceğine dair hüküm bulunması, gerek yıllık Bedel Artış Katsayısı oranlarının Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde geçen Yeniden Değerleme Oranına uygun olduğunun değerlendirilmiş olması nedeniyle dava konusu işlemin hukuku uygun olduğu sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiştir. Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ......
HUKUKİ DEĞERLENDİRME : İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. Davalının temyiz isteminin reddine, 2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA, 3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 4....
İdare Mahkemesinin 2008/1428 Esas, 2009/2309 Karar sayılı oy çokluğuyla verilen kararında, yaptırılan bilirkişi incelemesine göre taşınmazın gerçek değerinin 8.026,00TL olduğu, bu nedenle işlemin 81.374,00TL'lik kısmının iptaline, geri kalan 8.026,00TL'lik kısma ilişkin istemin reddine karar verildiği, azınlık görüşünde, İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanunun 2/2 maddesine göre, idari işlem ve eylem niteliğinde karar verilemeyeceği, davacı tarafından arazi bedelinin yüksekliği nedeniyle işlemin iptali istenmiş olup idare yerine geçilerek ve yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak kısmen kabul kısmen red şeklinde karar verilemeyeceği belirtilmiştir....
-TL kaçak su kullanım bedeli tahakkukuna yapılan itirazın reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır. İLGİLİ MEVZUAT: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 'İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı' başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasında; iptal davaları, idarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmış, 2. fıkrasında ise; idari yargı yetkisinin, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu belirtilmiştir. HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Elektrik, su ve doğalgaz gibi kamu idarelerince bedeli karşılığı dağıtılan kamu hizmetinden abonman sözleşmesi ile yararlanılmakta olup, bu sözleşmeler belirli bir konuyu, şartları, karşılıklı hakları ve borçları belirler....
İdari Dava Dairesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: Hacıbektaş Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla kabul edilen 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planının iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......
İdari işlemin yukarıda sözü edilen maddede sayılan unsurlarından ilki olan "yetki", idari makamların kamu gücü kullanarak tek taraflı irade ile idari işlem tesis edebilme iktidarını ifade eder ve kamu düzeni ile ilgili olan bu unsurda mevcut hukuka aykırılık halleri, ağırlıklarına göre, idari işlemi yok hükmünde kılar veya iptalini gerektirir. Bu itibarla, ithal edilen eşya nedeniyle tahakkuk ettirilen 31.414.000.000 lira vergiye, davacı Şirketçe yapılan itirazın, vergi tutarının tutarının 73.762.634.000 lira olarak değiştirilerek reddine dair başmüdürlük işleminin, itiraza konu vergi miktarını aşan kısmının yetkisizlik sebebiyle iptali gerekmekte ise de, bu durum ve ileri sürülen diğer iddialar, mahkeme kararının, dava konusu işlemin yetki unsuru yönünden hukuka aykırılığı açık olan kısmının istemin özeti bölümünde yazılı gerekçeyle iptali yolundaki hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalıların sahibi bulunduğu taşınmaz üzerine davacı şirket lehine 16/10/1997 tarihinden geçerli olmak üzere 20 yıl süreli intifa hakkı tesis edildiğini, intifa bedelinin tamamının peşin olarak ödendiğini, Rekabet Kurulu tarafından yayımlanan karar nedeniyle intifa hakkının 18/09/2010 tarihinden itibaren geçersiz hale geldiğini ve taşınmaz malikleri davalılar tarafından gönderilen 22/09/2010 tarihli ihtar ile intifa hakkının davacıya kullandırılmayacağının ihtar edildiğini ileri sürerek intifa bedelinin işlemeyen süreye ilişkin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca güncellenmiş değeri olan 521.470,00 TL'nin 18/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, iade koşullarının gerçekleşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir....
Kaldı ki, dava konusu işlemin icrası niteliğinde bulunan davacının döner sermaye işlem bedelini ödediği 28/02/2023 tarihinin esas alınması halinde dahi davanın süresinde olmadığı anlaşılmaktadır. 2- Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İstanbul İl Müdürlüğü'nün … tarih … sayılı işleminin iptali istemi bakımından; Davacının döner sermaye işlem bedelini 28/02/2023 tarihinde davalı idare banka hesabına yatırdığı, söz konusu döner sermaye işlem bedelinin iadesi için 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 11. maddesi kapsamında 08/08/2023 tarihinde davalı idareye başvuruda bulunduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda yer verilen Kanun maddesi uyarınca dava açma süresi içerisinde idareye başvuruda bulunulması gerekmektedir....