Davacı şirket tarafından, bu ödemelere dayanak olarak gösterilen Tebliğ'in iptalinin sağlanarak yürürlükten kaldırılması ve bu Tebliğ uyarınca ödenen tutarların iadesi talebiyle başvuruda bulunulmuş, başvurunun Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Tarifeler Dairesi Başkanlığı'nın … tarih ve … sayılı işlemiyle reddedilmesi üzerine bu işlemin iptali istemiyle açılan davada, …İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, yetkisiz makam tarafından tesis edildiği gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi sonrasında davacının başvurusunun 07/03/2013 tarih ve 4305 sayılı Kurul kararı ile reddedilmesi üzerine bu işlemin iptali ve ödenen bedellerin iadesi istemiyle bakılan dava açılmıştır....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığından (Emekli Sandığı Genel Müdürlüğünden) emekli aylığı alan davacıya koroner arter hastalığı nedeniyle takılan ilaçlı stent bedelinin ödenmemesine ilişkin ...tarih ve ...sayılı işlemin ve bu işlemin dayanağı olan 29/09/2008 tarih ve 27012 (1. mükerrer) sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 2008 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği'nin 20.2.1.b.2.a,b maddesinin stent bedeli yönünden iptali ile 4.290,00-TL tutarındaki stent bedelinin yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir....
ya intifa bedeli olarak toplam 17.000,00 TL ödediğini, müvekkilinin akaryakıt istasyonu için duran varlık adı altında toplam 531.726,54 TL harcama yaptığını ileri sürerek 10.332,83 TL bakiye intifa bedelinin KDV'si ile ödeme tarihinden ve 379.366,81 TL bakiye duran varlık inşaat bedelinin KDV'si ile harcama tarihlerinden itibaren avans faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, davacının müvekkiline intifa bedeli ödemediğini, taşınmazın devri ile birlikte taşınmaz üzerindeki şahsi hak ve sorumlulukların da devredildiğini, davacı ile müvekkili arasında bayilik ilişkisi bulunmadığını, müvekkiline akaryakıt istasyonu teslim edilmediğini, müvekkilinden inşaat bedelinin talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı ...Ltd....
Ancak; 1)Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalılardan ... hissesinde dava dışı ... lehine intifa hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, tapu kaydında lehine intifa hakkı bulunan ...'ı davaya dahil etmesi için davacı idareye süre verilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra, taşınmaz bedelinin intifa hakkı sona erinceye kadar bir milli bankaya çıplak mülkiyet sahibi davalı adına yatırılarak bu bedelin nemalarından intifa hakkı sahibinin yararlanmasına, intifa hakkı sona erdiğinde davalı tapu malikine ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2) Dava konusu taşınmazda paydaş olmayan ..., ... ile ölü ...'in davalı sıfatı ile karar balığında yer alması, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 05/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece dava konusu taşınmazda satıştan sonraki intifa hakkının devam edeceği pay oranları ile satış bedelinin dağıtımına ilişkin oranlar da gösterilmek suretiyle taşınmazın intifalı olarak satış suretiyle paydaşlığının giderilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince, mahkemece dava konusu taşınmazın intifalı olarak satış suretiyle paydaşlığının giderilmesine, satış bedelinin intifalı paylar da göz önünde bulundurulmak suretiyle tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki hisselere göre dağıtılmasına şeklinde karar vermekle yetinilmesi gerekirken infaza müdahale edecek şekilde satıştan sonraki intifa hakkının devam edeceği oranların belirtilmesi ve satış bedelinin intifa hakkına göre oranlanması suretiyle dağıtılmasına karar verilmiş olması doğru değildir....
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. 1)Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalılardan ...’a ait hissede dava dışı ...oğlu ... lehine intifa hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, tapu kaydında lehine intifa hakkı bulunan ... oğlu...'...
Ancak; 1)Dava konusu taşınmazın tapu kaydına göre dava dışı ... lehine intifa hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, tapu kaydında lehine intifa hakkı bulunan ...'...
Ancak; 1)Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalılardan ... hissesinde dava dışı ... lehine intifa hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır.Bu nedenle, tapu kaydında lehine intifa hakkı bulunan ...'i davaya dahil etmesi için davacı idareye süre verilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra, taşınmaz bedelinin intifa hakkı sona erinceye kadar bir milli bankaya çıplak mülkiyet sahibi davalı adına yatırılarak bu bedelin nemalarından intifa hakkı sahibinin yararlanmasına, intifa hakkı sona erdiğinde davalı tapu malikine ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2) Tapu kaydındaki haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru görülmemiştir.Bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 22/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı ve davalı idare tarafından anılan istinaf kararına karşı yapılan temyiz başvurusu sonucunda Dairemizin 13/12/2018 tarih ve E:2018/4650, K:2018/8280 sayılı kararıyla, İdare Mahkemesinin dava konusu işlemin 881.741,91-TL'lik kısmının iptaline, 2.142.729,13-TL'lik kısmına ilişkin olarak ise davanın reddine ilişkin temyize konu kararının, işlemin 315.052,83-TL'lik kısmının iptali ile 2.142.729,13-TL'lik kısmına ilişkin olarak ise davanın reddine dair kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle bu kısmın onanmasına; dava konusu işlemin 566.689,08-TL'lik kısmına ilişkin olarak davanın reddine karar verilmesi gerekmekte iken bu kısmın da iptal edilmesinde hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle bu kısım yönünden kararın bozulmasına karar verilmiştir. Bu nedenle, dava konusu işlemin 315.052,83-TL'lik kısmının iptali ile 2.142.729,13-TL'lik kısmına ilişkin olarak ise davanın reddine dair karar kesinleşmiştir....
Mahkemece, intifa bedelinin peşin ödenmiş olması nedeniyle ayrıca intifa için kira bedeli veya menfi zarar talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 825.00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 02.05 .2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....