Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.04.2008 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının terkini ve davacı adına tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 01.07.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 102 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın 1 numaralı bağımsız bölümünün tapu kaydındaki intifa hakkının terkini istemiyle açılmıştır. Davalı, 09.02.2008 tarihli sözleşmenin tehdit sonucu kendisine imzalatıldığını, esasen intifa hakkının ancak resmi biçimde kurulabileceğini, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, uyuşmazlığın giderileceği yerin aile mahkemeleri olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

    ye ait 2/12'şer olan paylarının üzerinde ... lehine intifa hakkı tesis edildiği anlaşıldığından, intifa hakkı sahibinin de davaya dahil edilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Taşınmazın kamulaştırılması halinde, mülkiyetin yerini mahkemece saptanan kamulaştırma bedeli alacağından, tespit edilen bedelin 4/12 (2/12+2/12) hissesine karşılık gelen paranın bir bankaya vadeli olarak yatırılarak bunun nemasının (faiz gelirinin) intifa hakkı sahibine bu hak sona erinceye kadar ödenmesi gerektiği düşünülmeden mahkemece infazda tereddüt yaratacak şekilde davalılar ... ve ... payları üzerindeki ... lehine tesis edilmiş olan intifa hakkının bu davalılara ait kamulaştırma bedelinin neması üzerinden yürütülmesine, dava konusu taşınmazın tapu kayıtlarında ... lehine tesis edilmiş intifa hakkının kaldırılmasına karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

      den gelen 8/48 intifa payı için (tüm taşınmazda 1/18 intifa payı) mahkemece saptanan ve çıplak mülkiyet hakkı sahibine ödenmesine karar verilen kamulaştırma bedelinin neması üzerinden intifa hakkının yürütülmesi gerekirken bilirkişi raporlarında intifanın karşılığı olarak mülkiyet bedelinin 2/10'u oranında bedel ödenmesi gerektiğinin belirtilmesi ve mahkemece de yerinde olmayan gerekçelerle düzenlenen bu raporlara dayalı olarak hüküm kurulmuş olması, 2-Davacılardan ...'in tam mülkiyet ve intifa payları ayrı ayrı tespit edilerek yine intifa hakkının çıplak mülkiyet hakkı sahibine ödenmesine karar verilen kamulaştırma bedelinin neması üzerinden yürütülmesi gerektiği dikkate alınmadan tümünün tam mülkiyet üzerinden değerlendirilmiş olması, Doğru görülmemiştir. Mahkemece yukarıdaki hususlarda gerekli inceleme ve araştırma yapılarak davalı lehine usuli kazanılmış hak durumu da dikkate alınarak oluşacak sonuç doğrultusunda karar verilmelidir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, intifa hakkının terkini istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 794. maddesindeki tanıma göre intifa hakkı taşınırlar, taşınmazlar hatta haklar veya bir malvarlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı veren bir irtifak türüdür. Taşınmaz mallar üzerinde intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile, taşınırlar üzerinde ise taşınır eşya zilyetliğinin intifa hakkı sahibine geçirilmesiyle kurulur. Alacaklar üzerinde intifa hakkı ise; hakkın temliki, kıymetli evrakın teslimi suretiyle kurulabilir. (TMK.m.795) İntifa hakkı; bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer (TMK.m.796)....

        İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında 26.09.2014 tarihli intifa hakkı tesisi vaadi hakkında protokol imzalandığı, bu protokolün davalı tarafından 12.12.2014 tarihli ihbarı ile feshedildiğinin sabit olduğu, protokol hükümleri incelendiğinde, sözleşmede yer alan ve davalı adına kayıtlı olduğu bildirilen taşınmaz ile ilgili olarak tam yararlanma sağlayacak şekilde davacı lehine intifa hakkı tesis edilmesi konusunda tarafların anlaşmaya vardıkları, tesis edilecek intifa hakları sebebiyle harç, vergi vb. yükümlülüklerinin ve bunların davacı tarafından ödenmesi halinde de davalı tarafça 7 gün içinde davacıya ödemede bulunulacağının kararlaştırıldığı, ayrıca davalının herhangi bir nedenle protokolü ifa etmemesi veya feshetmesi ya da protokole aykırı davranması hallerinde 500.000 USD cezai şart ödeyeceğinin taraflarca kararlaştırıldığı, TMK'nın 795/1. maddesinde intifa hakkını taşınmazlarda tapu kütüğüne tescil ile kurulacağı...

          İntifa hakkı bir süre ile sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü ya da tüzel kişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünü ile harap olması sebebiyle artık ondan yararlanmanın mümkün bulunmaması durumlarında sona erer. Kanuni intifa hakları hariç (TMK.m.495 vd.) intifa hakkı tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceğini kararlaştırılabilir. Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse veya yarar ortadan kalkmış ise malik bu hususları ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının süresinden önce sona erdirilmesini isteyebilir....

            Kat Mülkiyeti Yasasının 20. ve 22. maddeleri gereğince ortak gider borcundan kat malikleri ve o bağımsız bölümden kira akdine, oturma (sükna) hakkına veya başka bir sebebe dayanarak devamlı bir şekilde faydalananlar da müştereken ve müteselsilen sorumlu iseler de davalının bağımsız bölümü ne suretle kullandığı belirlenmeden aleyhinde açılan davanın kısmen kabulü doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              İntifa hakkı bir süre ile sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü yada tüzel kişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünü ile harap olması sebebiyle artık ondan yararlanmanın mümkün bulunmaması durumlarında sona erer. Kanuni intifa hakları hariç (TMK.m.495 vd.) intifa hakkı tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik, hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceğini kararlaştırılabilir. Şayet, intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse veya yarar ortadan kalkmış ise malik bu hususları ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının süresinden önce sona erdirilmesini isteyebilir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İntifa Hakkı Tesisi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, tapuda davalı (kocası) adına kayıtlı taşınmazın 1/2 payı üzerinde kendisine intifa hakkı tanınmasını istemiş, mahkemece istek, Türk Medeni Kanununun 254'ncü ve 279'ncu maddeleri çerçevesinde değerlendirilerek reddedilmiştir. Yerel mahkemenin açıklanan vasıflandırmasına göre, uyuşmazlık mal rejimleriyle alakaladır. Uyuşmazlığın açıklanan bu niteliğine göre inceleme göre Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda gösterilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 03.06.2013 (Pzt.)...

                  Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanununun 794.maddesi gereğince intifa hakkı, hak sahibine konusu üzerinde tam bir yararlanma yetkisi sağlayan ve tapu kütüğüne tescil ile kurulan, tescil işlemi tamamlanınca da herkese karşı ileri sürülebilen kişi ile sıkı sıkıya ilişkili haklardandır. Kanuni intifa hakları hariç (TMK m.495 vd) intifa hakkı, daima bir sözleşmeye dayanılarak kurulur. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı, sahibiyle malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceğini kararlaştırabilir. Somut olayda, davaya dayanak yapılan arsa sahipleri ile yüklenici arasındaki sözleşmenin üçüncü sayfası (ı) bendinde 6229 sayılı parsel sahiplerine 6228 sayılı parseldeki havuzdan yararlanma hakkı tanınanacağı kararlaştırılmış ise de hükmü temyiz eden davalı ... bu sözleşmenin tarafı değildir. Sözleşme, tapuya şerh edilerek kuvvetlendirilmediğinden, kayda sözleşmeden sonra malik olanlara karşı da ileri sürülemez....

                    UYAP Entegrasyonu