Mahkemece dava imzaya itiraz davası olarak görülmüş ise de, davacı dava dilekçesinde takip konusu senet üzerindeki imzaya itiraz etmediği, senedin müvekkil tarafından imzalandığını, öncesinde yırtılıp bir kısım parçaları saklanan bononun takibe konu edildiğini ve borcu bulunmadığını belirtmiştir. Davacı vekili 24/06/2019 tarihli duruşmadaki beyanında imza incelemesi talebi bulunduğunu beyan etmiş ise de ödeme emri tebliğinden sonra yasal süresi içinde imzaya itiraz bulunmadığı anlaşıldığından mahkemece davanın imzaya itiraz davası olarak görülüp sonuçlandırılması hukuken yerinde değildir. Davacı tarafından borcun olmadığı ileri sürülmüş ise de ödemeye dair İİK 169/a anlamında her hangi bir yazılı belge ibraz edilmediğinden bu beyana itibar edilmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, kambiyo takibinde imzaya itiraz istemine ilişkindir. Sakarya 2. İcra Müdürlüğünün 2019/8809 esas sayılı dosyasının incelenmesinde davalı alacaklı tarafından davacı borçlu ve dava dışı borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, 10 örnek ödeme emrinin davacı borçluya 04/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır . Davacının talebi İİK'nın 169. maddesi uyarınca itiraz niteliğinde olup; İİK'nın 168/1. maddesinin 3,4 ve 5 bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 21/10/2021 tarih ve 2021/88 Esas - 2021/499 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 1- İmzaya itirazın REDDİNE, Takibin tedbiren durdurulmasına karar verilmesi ve alacaklının talebinin bulunması nedeniyle İİK.'...
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davalı alacaklı banka tarafından davacı borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi başlatıldığı, iş bu imzaya ve borca itiraz davasının süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır....
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; borçlunun örnek (10) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine İİK'nun 168/4. maddesinde öngörülen yasal beş (5) günlük sürede icra mahkemesine başvurarak yetkiye, imzaya ve borca itiraz etmesi gerektiği, somut olayda, davacı aleyhine yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde ödeme emrinin davacıya 14.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borca ve imzaya itiraz süresinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün olduğu, 04/10/2020 tarihinde yapılan itirazın süresinde olmadığı, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde de dava dilekçesinde bir iddianın bulunmadığı, mahkemece imzaya itirazın süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın süre yönünden reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur...
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; borçlunun, imzaya itiraz ettiğini, ancak bir yandan da, Ankara 5. İcra Müdürlüğü'ne verdiği 19/04/2019 tarihli taahhüt tutanağı ile açık şekilde borca, imzaya ve yetkiye itirazı olmadığını beyan ettiğini, bu hususu 22/07/2019 tarihli beyan dilekçeleri ile mahkemeye bildirdiklerini, imza borçlu tarafından kabul edilmesine rağmen, dosyanın 18/04/2019 tarihli celse 3 numaralı ara kararı doğrultusunda bilirkişiye tevdiine karar verildiğini, bilirkişi raporlarına itirazlarının dikkate alınmadığını, alacaklı tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmesi halinde itirazın değerlendirilmesi ve dosyanın yeni bir bilirkişiye gitmesi yönünden karar verilmesi gerekirken, yeni bilirkişi talepleri yönünden bir inceleme yapılmadan karar verilmesinin de yerinde olmadığını belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte imzaya itiraza ilişkindir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/01/2023 NUMARASI : 2021/645 ESAS- 2023/65 KARAR DAVA KONUSU : İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 3. İcra Müdürlüğünün 2021/9473 E. sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından çeke dayalı olarak takip başlatıldığını, çekteki imzaların müvekkil şirket yetkililerine ait olmadığını beyanla, imzaya itirazlarının kabulü ile takibin iptaline, davalının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin davacılara 09/04/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, itirazın ise 15/04/2021 tarihinde yasal süre geçtikten sonra yapıldığını, ayrıca aynı icra takibi için iki ayrı dava açıldığını, davacının imzaya itiraz etiği çekin İstanbul 3. İcra Müdürlüğünün 2021/9459 E. sayılı dosyası ile takibe konulmuş olan çek olduğunu, davacının dava dilekçesinde İstanbul 3....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya ve borca itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının reddine karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 17/06/2021 gün, 2021/58 E. 2021/308 K. sayılı kararının DÜZELTİLEREK ORTADAN KALDIRILMASINA, -Davacının imzaya itirazının KABULÜ İLE; Bakırköy 11....
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil bankanın yetkili ve meşru hamil olduğunu, doğrudan davacı ile ilişkisinin bulunmadığını, senetlerde ki imzaya itirazın somutlaştırılması açısından davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenerek keşideci ve ciranta arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığının saptanması gerektiğini, ayrıca davacının hesabının bulunduğu bankalardan ödenmiş çek yapraklarının istenerek imza incelemesi yapılması gerektiğini, müvekkilin dava konusu senetleri temliken aldığını, dolayısıyla müvekkil aleyhine tazminata hükmedilemeyeceğini beyanla davanın reddine ve davacının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Mahkemece 04/02/2021 tarih 2019/858 Esas- 2021/266 Karar sayılı ilamı ile"1- Davacının imzaya itirazının KABULÜ ile İstanbul 14....