Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...Alacaklının takibi sürdürme iradesi mevcut olduğundan borçlunun borca ve imzaya itirazları değerlendirilmiştir. Mahkememizce davacıya ait huzurda, ayakta ve oturarak imza ve yazı örnekleri alınmış, ayrıca imza asıllarını içerir belgeler getirtilerek imza karşılaştırılması için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, Grafoloji uzmanı Uz. Dr. Sadullah Güzel tarafından düzenlenen ve Mahkememizce de yeterli görülen 18/03/2019 tarihli raporda "İnceleme konusu çekin arka yüzünde T1 atfen atılmış ciro imzası ile davacı T1 ait karşılaştırma imzaları arasında farklılıklar saptandığından, söz konusu ciro imzasının mevcut karşılaştırma imzalarına kıyasla davacı T1 eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığı" davacının imzaya itirazına ilişkin davasının kabulü ile İİK.'...

zarara uğratılmak istendiğini belirterek imzaya itirazlarının kabulü ile takibin iptaline, kötü niyetli alacaklının takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10'u oranında para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Somut olayda, dava dilekçesinde davacının imzaya itirazları yanında borca itirazlarının bulunduğu, mahkemenin yalnızca imzaya itiraz hususunda değerlendirme yaptığı ve imzaya itirazı da reddettiği, borca itiraz hususunda değerlendirme yapılmadığı anlaşılmakla, davacıların tüm iddialarının değerlendirilmemesi nedeniyle karar, usul ve yasaya aykırıdır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı, davacıların tüm iddiaları değerlendirilmeden eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmakla, davacıların istinaf başvurusunun, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacıların istinaf başvurusunun, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile HMK'nın 353/1- a/6 maddesi gereğince İzmir 1....

Dava, alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde keşideci ile lehdar şirketin imzaya itirazına ilişkin olup, ilk derece mahkemesince davacı şirket yönünden imzaya itirazın kabulüne, takibin durdurulmasına, tazminat talebinin reddine karar verilmiş, keşideci bakımından ise imzaya itirazın reddine karar verilmiş olup, taraflar yalnızca keşideci T2 bakımından istinaf başvurusunda bulunmuştur. Bu nedenle istinaf incelemesi HMK'nın 357. maddesi kapsamında sınırlı olarak yapılmıştır....

Dava İİK 170 maddesine dayalı olarak açılmış imzaya itiraza ilişkindir. Borçlunun takip konusu senetteki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek takibin iptalinin istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece alacaklıya verilen kesin süre içerisinde bilirkişi ücreti yatırılmadığından alacaklının imzaya itirazını kabul etmiş sayılacağı gerekçesiyle imzaya itirazının kabul edildiği, kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine dairemize geldiği anlaşılmıştır....

(HGK'nın 26/04/2006 Tarih, 12- 259/231 sayılı kararı) Somut olayda, alacaklı tarafça dayanak senetteki imzanın borçluya ait olduğunun ispatı konusunda mukayese imzaya dayanılmadığı gibi, bilirkişi raporuna itiraz edilmemiş, yargılama aşamasında yeniden bilirkişi incelemesi talebinde de bulunulmayarak davanın reddi talep edilmiştir. Anılan durumda kesin kanaat içermeyen bilirkişi raporunun yukarıda açıklandığı üzere davacı borçlu lehine yorumlanması ve imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. İİK'nın 170/5 maddesinde, icra mahkemesince imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklının, takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulacağı ve alacağın %10'u oranında para cezasına mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır....

Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacının imzaya itirazı üzerine ilk derece mahkemesince davacının imza örnekleri alındıktan ve ilgili kurumlardan imzasının bulunduğu belge asılları celp edildikten sonra, önce Jandarma Kriminal Laboratuvarı Amirliğinden, sonrasında bu rapora davalı alacaklı vekilinin itiraz etmesi üzerine ATK Adli Belge İnceleme Şubesinden alınan raporlara göre, imzanın davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği, raporların denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, kesin kanaat içerdiği anlaşılmış olup, bu raporlar gözetilerek davacının imzaya itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına ve asıl alacağın %20'si oranında kötü niyet tazminatına ve %10'u oranında para cezasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

İcra Müdürlüğünün 2019/12290 takip sayılı dosyasından başlatılan kambiyo senetlerine özgü takibe dayanak yapılan bono üzerindeki imzanın müvekkillerine ait olmadığını, imzalarının taklit edilmek sureti ile bononun düzenlendiğini, dilekçe ekinde ibraz ettikleri belgeler üzerinde mukayese yapıldığında dahil imzalar arasında benzerlik olmadığının anlaşılacağını beyanla öncelikle takibin dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasına akabinde ise imzaya ve borca itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; imzaya itirazların tamamen haksız ve mesnetsiz olduğunu, imzaların taklit edildiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını, bu hususun imza araştırması sonucunda anlaşılacağını beyanda davanın reddini talep etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Gebze 4 İcra Müdürlüğünün 2019/12290 sayılı icra dosyası....

İlk derece mahkemesi tarafından; "...senet incelendiğince açıkca keşide yerinin Ankara olarak düzenlendiği gibi keşidecinin imzası ve isminin yanında da Ankara ili açıkça gösterildiğinden yetki itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunduğu, imzaya itiraz konusunda bilirkişi tarafından hazırlanan 16/07/2019 havale tarihli raporda sonuç olarak senet üzerindeki imzanın davacı T1 elinden çıktığı yönünde rapor verilmesi karşısında davacının imzaya itirazlarının reddine, şartları oluşmadığından davalı tarafın tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği..." gerekçesi ile "1- Davacı tarafın imzaya itirazlarının REDDİNE, 2- Şartları oluşmadığından tazminat taleplerinin REDDİNE" karar verilmiştir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerleşik Yargıtay kararlarından da görüleceği üzere; borç ödense dahi imzaya itiraz davasının açılabileceğini, taraflarıca yasal süresi (5gün) içerisinde 25/06/2021 tarihinde işbu imzaya itiraz davasının açıldığını, ancak 20/01/2021 tarihli duruşmada daha önce müvekkili lehine verilen takibin tedbiren durdurulması kararının kaldırıldığını, akabinde alacaklının, davalı müvekkilinin bütün banka hesabı, menkul, araç ve gayrimenkullerine haciz koyduğunu ve buna istinaden müvekkilinin zor durumda kalarak işlerini yürütemediğini, bu nedenle müvekkilinin hacizleri kaldırabilmek amacıyla söz konusu icra dosyasını ödemek zorunda kaldığını, somut olayda imzaya itirazdan vazgeçilmediği için yargılamaya devam edilerek imzaya itiraz davasının esası incelenerek sonucuna göre olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken gerekçeli kararda yazılı şekilde hüküm kurulmasının hukuka açıkça aykırı olduğunu belirterek usul ve...

UYAP Entegrasyonu