İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2021 NUMARASI : 2019/1154 ESAS- 2021/195 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İcra takibine konu edilen kambiyo senedindeki imzanın müvekkil şirket yetkilisine ya da müvekkil şirket adına senet tanzim etmek üzere yetkilendirilmiş herhangi bilirkişiye ait olmadığını, imzaya itiraz ettiklerini, müvekkil şirketin takip alacaklısına borcunun bulunmadığını, borcun tamamına, faize ve ferilerine itiraz ettiklerini belirterek, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekilinin duruşmalardaki beyanında özetle; Davanın reddinine karar verilmesini istemiştir....
(HGK'nın 26/04/2006 Tarih, 12- 259/231 sayılı kararı) Somut olayda, alacaklı tarafça dayanak senetteki imzanın borçluya ait olduğunun ispatı konusunda mukayese imzaya dayanılmadığı gibi, bilirkişi raporuna itiraz edilmemiş, yargılama aşamasında yeniden bilirkişi incelemesi talebinde de bulunulmayarak davanın reddi talep edilmiştir. Anılan durumda kesin kanaat içermeyen bilirkişi raporunun yukarıda açıklandığı üzere davacı borçlu lehine yorumlanması ve imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. İİK'nın 170/5 maddesinde, icra mahkemesince imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklının, takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulacağı ve alacağın %10'u oranında para cezasına mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır....
Dava İİK 170 maddesine dayalı olarak açılmış imzaya itiraza ilişkindir. Borçlunun takip konusu senetteki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek takibin iptalinin istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece alacaklıya verilen kesin süre içerisinde bilirkişi ücreti yatırılmadığından alacaklının imzaya itirazını kabul etmiş sayılacağı gerekçesiyle imzaya itirazının kabul edildiği, kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine dairemize geldiği anlaşılmıştır....
Somut olayda, dava dilekçesinde davacının imzaya itirazları yanında borca itirazlarının bulunduğu, mahkemenin yalnızca imzaya itiraz hususunda değerlendirme yaptığı ve imzaya itirazı da reddettiği, borca itiraz hususunda değerlendirme yapılmadığı anlaşılmakla, davacıların tüm iddialarının değerlendirilmemesi nedeniyle karar, usul ve yasaya aykırıdır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı, davacıların tüm iddiaları değerlendirilmeden eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmakla, davacıların istinaf başvurusunun, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacıların istinaf başvurusunun, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile HMK'nın 353/1- a/6 maddesi gereğince İzmir 1....
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacının imzaya itirazı üzerine ilk derece mahkemesince davacının imza örnekleri alındıktan ve ilgili kurumlardan imzasının bulunduğu belge asılları celp edildikten sonra, önce Jandarma Kriminal Laboratuvarı Amirliğinden, sonrasında bu rapora davalı alacaklı vekilinin itiraz etmesi üzerine ATK Adli Belge İnceleme Şubesinden alınan raporlara göre, imzanın davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği, raporların denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, kesin kanaat içerdiği anlaşılmış olup, bu raporlar gözetilerek davacının imzaya itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına ve asıl alacağın %20'si oranında kötü niyet tazminatına ve %10'u oranında para cezasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (İcra Hukuk) Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği ve takibin kesinleşmesinden sonra vefat eden keşideci borçlunun mirasçılarına yöneltilen takipte imza itirazı ile zamanaşımı şikayetinde bulunulduğu, mahkemece imzaya itirazın kabulüne karar verildiği görülmektedir. Bir hakkı dava etme yetkisi kural olarak o hakkın sahibine aittir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği ve takibin kesinleşmesinden sonra vefat eden keşideci borçlunun mirasçılarına yöneltilen takipte imza itirazı ile zamanaşımı şikayetinde bulunulduğu, mahkemece imzaya itirazın kabulüne karar verildiği görülmektedir. Bir hakkı dava etme yetkisi kural olarak o hakkın sahibine aittir....
. - K A R A R - Davacı vekili, davalı aleyhinde senede dayalı ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının imzaya itirazı bulunmayıp, senet üzerinde kendi isminin geçmediğini, borcunun bulunmadığını beyan ederek itiraz ettiğinden iddiasını ispat etmesi gerektiğini iddia ederek, itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, senedin borçlu yeri boş olarak imzalatıldığını, imzanın kendisine ait olduğunu, borca itirazı olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalının gerek senetteki imzayı gerekse davaya borcu olduğunu kabul ettiği, ayrıca senette borçlu olarak görülen kişi davalı değil ise de davalının belirtilen kabul beyanları nedeniyle bu hususun icra takibine engel olmayacağı, senet metninin davalı tarafından imzalanmasının yeterli olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş olup, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
İstinaf incelemesine konu dosyada, takibe konu çekteki keşideci imzasının, itiraz eden borçluya ait olmadığı bilirkişi raporu ile tespit edildiğine göre, icra takibinin dayanağı senette davalı alacaklı lehtar, davacı da keşideci olup, davalı ile imzaya itirazı kabul edilen davacının doğrudan ilişki içinde olduğu ve taraflar arasında yüzyüzelik bulunması sebebi ile davalının, davacının imzasının adı geçene ait olup olmadığını bilebilecek durumda olduğundan davalı ağır kusurludur. Bu durumda, mahkemece re'sen para cezasına hükmedilmesi gerekirken, davalı aleyhine para cezasına hükmolunmaması yerinde görülmemiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İcra Mahkemesine sunulan 20.12.2021 tarihli bilirkişi raporunda, takiplere konu bonolarda atılı bulunan imzaların davacının eli ürünü olmadığının belirtildiği, bilirkişi raporunun gerek imza incelemesine esas alınan belgelerin tarih ve sayısı gerekse de inceleme yöntemi bakımından hüküm kurmaya elverişli nitelikte olduğu, imzaya itirazın kabulü ile takiplerin durdurulmasına karar verilmesi gerektiği, takiplerin dayanağı bonolarda lehdar, borçlunun ise keşideci olduğu alacaklı, borçlu ile doğrudan ilişki içinde olduğundan imzanın adı geçene ait olup olmadığını bilebilecek durumda olup bonolardaki imzanın itiraz eden borçlunun eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan bonoyu alan alacaklının, imzaya itirazı kabul edilene karşı başlattığı takipte en azından ağır kusurlu olduğundan takip alacaklısı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesine karar verilmesi...