WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder." İİK'nın 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebepleri sınırlı şekilde sayılmış olup, bu sayılanlar dışında başka bir sebebe dayanılarak itiraz edilmesi mümkün değildir. İhtiyati hacze itiraz eden borçlunun itirazı senette ki imzanın borçluya ait olmadığına yöneliktir. İstinaf edenin ileri sürdüğü itiraz imzaya itiraz mahiyetinde olup, imza itirazı İİK 265. maddesinde düzenlenen itiraz nedenlerinden değildir. İhtiyati hacze itiraz aşamasında imzaya itiraz nedeniyle inceleme yaptırılamayacağı gibi , açılan borca itiraza ilişkin davanın sonucunun da beklenilmesi mümkün görülmemiştir. İmzaya itiraz ancak borçlu tarafça açılacak menfi tespit davasında ileri sürülebilecektir. Bu durumda mahkemenin ihtiyati hacze itirazın reddi yönünde vermiş olduğu kararda bir isabetsizlik görülmemiştir....

    Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. Öte yandan, İİK'nun 170/2 ve 3. maddesinden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itirazın da duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda; başvuru, kambiyo takibinde yetki itirazının yanında borca, faize, imzaya, ferilerine itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir....

    itiraz yönünde deliller toplanılarak sonucuna göre bir hüküm kurulması için dosyanın HMK 353/1- a6 maddesi gereğince mahkemesine geri gönderilmesine dair verilen karar sonrasında ilk derece mahkemesi tarafından bilirkişi raporu esas alınarak imzaya itirazın kabulüne ,senetteki imzanın borçlunun el ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzanın huzurda atılmasını sağlamadan bonoyu alan alacaklının imzaya itirazı kabul edilene karşı başlattığı takipte ağır kusurlu kabul edileceği gerekçesi ile tazminat ve para cezası ile sorumlu tutulmasına karar verilmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2021 NUMARASI : 2020/71 ESAS- 2021/958 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Yetki İtirazı|İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 37. İcra Dairesinin 2019/46276 Esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında icra takibinde bulunulduğunu, senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek imzaya ve icra müdürlüğünün yetkisine itirazda bulunmuştur. Davalı davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından, davacının imza itirazının reddine karar verilmiştir....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya ve İİK'nın 169. maddesi uyarınca borca itiraza ilişkindir. İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi... Borçlunun borcu olmadığına ilişkin itirazı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004- İstanbul)....

    nun 2006/12- 259 E. 2006/231 K. sayılı kararındaki ilkelere uygun olarak düzenlendiği, dolayısıyla hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla; İlk Derece Mahkemesi'nin davacının imzaya itirazı kabul edilerek takibin davacı borçlu yönünden durdurulmasına ayrıca yasal koşullar oluşmadığından davacı lehine tazminata hükmedilmemesinde isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacının imzaya itirazı üzerine ilk derece mahkemesince davacının huzurda imzaları alındıktan ve imzasının bulunduğu belge asılları ilgili yerlerden celp edildikten sonra aldırtılan Jandarma Genel Komutanlığı Merkez Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliğinin 23/06/2020 tarihli raporuna göre imzaların davacının eli ürünü olup olmadığı hususunda müspet yada menfi bir kanaat bildirmenin mümkün olmadığının belirtildiği, bu raporun davalı vekiline 01/09/2020 tarihinde elektronik tebligat yoluyla tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından rapora karşı beyanda bulunulmadığı gibi yeniden rapor aldırtılmasının da talep edilmediği, ispat yükü kendisinde olan davalı alacaklı tarafça imzanın davacı borçluya ait olduğunun ispatlanamadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince davacının imzaya itirazının kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

    Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; İlk derece mahkemesince davacının imzaya itirazı nedeniyle huzurda imza örnekleri alındıktan ve ilgili kurumlardan imzasının bulunduğu belge asılları celp edildikten sonra, El Yazısı - İmza ve Sahtecilik Uzmanı bilirkişiden aldırtılan rapora göre imzanın davacının elinden çıkmadığının tespit edildiği, raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, kaldı ki imzanın davacıya ait olduğunun davalı tarafından da iddia edilmediği, buna göre ilk derece mahkemesince davacının imzaya itirazının kabulüne karar verilmesinde ve davacı borçlunun avalist, davalı alacaklının lehtar olması sebebiyle, davalı alacaklının senedin huzurunda imzalanmasını sağlaması gerektiğinden, davalı alacaklının takip başlatmakta en azından ağır kusurlu olduğunun kabulü ile, şartları bulunduğundan kötü niyet tazminatına ve para cezasına hükmedilmesinde de bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

    Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; davacının imzaya itirazı üzerine imza örnekleri celp edildikten sonra aldırtılan hem Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliğince düzenlenen raporda, hem de ATK tarafından düzenlenen raporda imzanın davacının eli ürünü olmadığının kesin olarak tespit edildiği, raporların denetime ve hüküm kurmaya elverişli olması sebebiyle bu raporlar gözetilerek davacının imzaya itirazının kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava ve takip dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    UYAP Entegrasyonu