DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu ,davacı tarafından icra müdürlüğünün yetkisine, imzaya ve borca itirazda bulunulduğu ,ilk derece mahkemesi tarafından yetki itirazının kabulüne, diğer itirazlar konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili tarafından icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazla birlikte imzaya ve borca itirazda bulunulmuştur. Yetki itirazında bulunulması nedeni ile mahkemece öncelikle yetki itirazı hususunda karar verilmesi gerekir....
Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hâkimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir" düzenlemesine yer verilmiştir. Takibe konu çek incelendiğinde; keşidecinin davacı şirket, lehtar/cirantanın davalı alacaklı olduğu, çekin yasal süresi içerisinde ibraz edildiği ve kambiyo vasfını taşıdığı anlaşılmıştır. Somut olayda; davacı keşideci sıfatıyla yer aldığı çekteki imzaya itirazı ile birlikte takibe konu çekin, taraflar arasında 12/06/2020 tarihli Gayrimenkul Satış Protokolü gereğince davalıya teminat olarak verildiğini iddia ederek imzaya ve borca itiraz etmiştir....
imzaya itiraz dışındaki diğer talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedildiği anlaşılmaktadır....
, mahkemece imzaya itirazın kabulüne karar verildiği görülmüştür....
İcra Hukuk Hakimliği’nin 2006/10 Esas nolu dosyası ile imzaya itiraz edildiğini, ancak cebri icra tehdidi altında banka vekiline 1.000.00.-YTL. ödendiğini, İcra Hukuk Hakimliği’nce imza itirazı incelenip, 26.07.2006 tarihinde davanın kabulüne karar verildiğini, bu suretle borçlu olunmadığının ortaya çıktığını belirterek, cebri icra tehdidi altında ödenen 1.000.00.-YTL.nin ödeme tarihi olan 18.01.2006 tarihinden işleyecek faizi ile istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili tarafından davacı aleyhine 29.800.00.-YTL. bedelli kambiyo senedine dayanarak kambiyo senetlerine mahsus icra takibine başlandığını, davacı borçlu tarafından İstanbul 9. İcra Hukuk Hakimliği’nin 2006/10 Esas nosu ile imzaya itiraz şeklinde açılan davada verilen imzaya itirazın kabulü ve takibin durdurulması kararının temyizi üzerine kararın Yargıtay 12....
Bonolardaki imzanın borçlunun eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzaların huzurunda atılmasını sağlamadan senedi alan alacaklı, imzaya itirazı kabul edilen aval veren borçluya karşı başlattığı takipte, en azından ağır kusurlu kabul edilmelidir. O halde, İİK'nun 170/4. maddesi gereğince borçlunun imzaya itirazının kabul edildiği senetler yönünden alacaklının takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesi gerekirken, bu yöndeki istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun imzaya ve borca itiraz ederek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, imzaya itirazın kabulüne ve alacaklı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedildiği görülmektedir....
Başvuru bu hali ile İİK.nun 168/5 ve 169.maddesi kapsamında borca itiraz ve İİK.nun 170.maddesine dayalı imzaya itirazdır. İcra mahkemesince borca itirazın İİK.nun 169/a maddesi, imzaya itirazın ise İİK. nun 170.maddesine göre ve bu maddede çizilen sınırlar içerisinde kalarak incelenerek sonuçlandırılması gerekir. Bu durumda mahkemece hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda borçlunun ciro imzasına yönelik imzaya itirazının İİK.nun 170.maddesi ve borca itirazının İİK.nun 169/a maddesi uyarınca yöntemince incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, anılan madde hükümlerine aykırı olarak ve genel hükümlere göre yargılama yapar şekilde eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile itirazın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda, mahkemece, borçlunun imzaya itirazı hakkında bir bilirkişi incelemesi yapılmamış ve sadece .......... 2015/15040 Soruşturma sayılı dosyasından dava konusu senetle ilgili aldırılan rapora itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Bu durumda, mahkemenin icra inkar tazminatına yer olmadığına dair kararı usul ve yasaya uygun olup kararın Dairemizce onanması gerekirken, bozulduğu anlaşılmakla, alacaklının karar düzeltme isteminin kısmen kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 22/05/2018 tarihli ve 2017/438 E. - 2018/4947 K. sayılı bozma ilâmının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK'nin 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, 15/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi. ..........
Somut olayda, borçlunun imzaya itirazı üzerine, alacağın yüzde kırkı oranında teminat yatırılması karşılığında takibin geçici olarak durdurulmasına karar verildiği, ancak teminat yatırılmadığından takibin durdurulmadığı anlaşılmaktadır. Takip durdurulmadığından borçlu aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 8....