Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte imzaya itiraza ilişkindir. Milas İcra Dairesi'nin 2019/3700 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı hamil tarafından davacı keşideci borçlu aleyhine bir adet senede dayanılarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine başlandığı, 10 örnek ödeme emrinin borçluya 10/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal 5 günlük süre içerisinde 16/07/2019 tarihinde senetteki imzaya itiraz ettiği, dosya içerisinde bulunan senet suretine göre şekli unsurlarının tam olduğu anlaşılmıştır....

Mahkemece, gerekli teknolojik cihaz ve teknikler kullanılarak yapılan inceleme sonucu düzenlenen ve kesin kanaat belirten raporun esas alınmasında ve imzaya itirazın kabul edilmesinde herhangi bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Burada belirtilmelidir ki İİK'nın 170/3 maddesi gereği imzaya itirazın kabulü halinde takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiğinden davacı vekilinin itirazı iptaline karar verilmesi gerektiği yönündeki istinaf itirazı yerinde değildir. İİK'nın 170/son maddesinde, icra mahkemesince imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklının takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminat ve %10'u oranında para cezası ile sorumlu tutulacağı hüküm altına alınmıştır. Takibe konu ve ileri tarihli olarak düzenlendikleri ispat edilemeyen çeklerde davalı lehdar olup, davacı ise keşidecidir....

Noterliği 28.02.2011 tarih 6292 yevmiye numaralı evrakla protesto edildiğini, davacının bu aşamada borca ve imzaya da itiraz etmediğini, ardından diğer senetler de icra takibine konu edilince davacının dava konusu senedin konulduğu icra takibi de olmak üzere tüm takiplere kötüniyetli olarak usulsüz tebligat ve imza itirazı yoluna gittiğini, davacının davaya konu senede ilişkin imzaya itirazının görüldüğü İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesi 2011/811 E. 2012/71 K. Sayılı dosyasında imzaya itirazın kabulüne karar verilmiş olup takibin durdurulduğunu, davacının imzaya itirazı hakkında lehine karar verilmiş olmasına rağmen Mahkeme dosyası ile Menfi tespit davasını ikame ettiğini, davacının diğer senetler için de Mahkemede görülen 2011/1144 E. Ve 2011/1145 E. Sayılı ve İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/501 E....

Davacı/borçlunun imzasının borçlunun eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan bonoları alan alacaklının, imzaya itirazı kabul edilene karşı başlattığı takipte en azından ağır kusurlu olduğunun kabulü gerektiğinden, İİK'nun170/4 maddesi uyarınca davalının asıl alacağın %10'u oranında para cezasına, % 20'si oranında tazminata mahkum edilmesine karar verilmesinde usul ve yasaya uymayan bir yön yoktur....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/11/2019 NUMARASI : 2018/717 ESAS - 2019/958 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya itiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında başlatılan takibe konu senedin kefil bölümünde yer alan kaşe üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek imzaya itirazın kabulüne, takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

İcra Müdürlüğü' nün 2010/1680 sayılı dosyasından icra takibi yaptığını, ancak davalının borca yönelik itirazı üzerine takibin durduğunu, senet altındaki imzaya ise itiraz etmediğini belirterek itirazın iptaline ve davalı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı ile davadışı ... Ltd.Şti. arasındaki alacağın temlikinin geçersiz olduğunu, İcra Mahkemesince borcun kendisine ait olduğuna dair bir hüküm kurulmadığını, davacıya borcunun olmadığını, senedin tanzimli olarak kaybolmuş olduğunu, temlik verenin ve davacının kayıtları incelendiğinde bunun anlaşılacağını beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....

    ın ise birleşen 2013/53 E. sayılı dosyada; yasal beş günlük itiraz süresinde icra mahkemesine başvurarak, takip dayanağı senedin murisleri olan annelerinin okur yazar olmaması nedeniyle noter ve şahitler huzurunda yapılması gerekmesine rağmen bu şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunu ve terekenin borca batık olduğunu belirterek borca itiraz ettikleri, mahkemece, borçluların murisi ......... imzaları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle, asıl ve birleşen dosyalar yönünden imzaya itirazın kabulüne ve takibin muteriz borçlular yönünden durdurulmasına karar verildiği, kararın alacaklıca temyizi üzerine Dairemizce onandığı anlaşılmıştır. İcra ve İflas Kanunu’nun 168/4. maddesinde kambiyo senedindeki imzaya itirazın süresi ve nasıl yapılacağı belirlenmiş olup, söz konusu maddeye göre takibe konu kambiyo senedindeki imzaya itiraz edecek borçlunun bunu açıkça dile getirmesi gerekmektedir....

      Borçlunun bu haliyle icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 168/3. maddesine dayalı çekin kambiyo vasfına ilişkin şikayet olup, İİK'nun 170. maddesine dayalı imza itirazı değildir. Borçlu, şikayet dilekçesinde, takip dayanağı çek altındaki imzasını kabul etmiş olduğundan, mahkemece, HMK'nun 266. maddesi uyarınca yöntemince bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle, takibe dayanak çekte düzeltilen keşide tarihi yanındaki parafın, keşideci konumundaki borçlunun eli mahsulü olup olmadığı belirlenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, borçlunun başvurusunun doğrudan imzaya itiraz niteliğinde görülerek ve bu yönde düzenlenen bilirkişi raporu esas alınarak takibin durdurulmasına hükmolunması isabetsizdir....

        Aynı maddede; icra mahkemesince imzaya itirazın reddine karar verilmesi halinde, itiraz ile birlikte takip durdurulmuş ise, borçlunun takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulacağı ve alacağın %10'u oranında para cezasına mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır. Bu durumda, yukarıda değinilen açık yasa hükmüne göre; borçlunun tazminat ve para cezasıyla sorumlu tutulabilmesi için, öncelikle icra mahkemesince imza incelemesi yapılması zorunludur. Ayrıca, borçlunun imzaya itirazının reddine karar verilmesi halinde, itirazla birlikte takip durdurulmuşsa borçlu aleyhine tazminata hükmedilebilir. Somut olayda, mahkemece, borçlunun imzaya itirazı hakkında bilirkişi incelemesi yapılmadığı gibi, itirazla ilgili olarak takibin durdurulmasına yönelik bir karar da verilmediği anlaşılmıştır. O halde, mahkemece borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesi isabetsiz olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

          İİK'nun 168. maddesinin 1. fıkrasının 4. bendine dayalı olarak imzaya itiraz edilmesi halinde, itiraz hakkında İİK'nun 170. maddesinin uygulanması gerekmekte olup, anılan maddenin 3. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçlunun imzaya itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Diğer taraftan, İİK'nun 170/4. maddesinde; icra mahkemesince imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, senedi takibe koymada kötüniyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklının takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulacağı ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edileceği düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda, alacaklının, takip dayanağı çekte, lehtarın cirosu ile değil, lehtardan sonra gelen cirantaların cirosu ile yetkili hamil sıfatını kazandığı görülmektedir....

            UYAP Entegrasyonu