İcra Müdürlüğü olduğunu belirterek yetki itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiş ve ödeme emrinin usulsüzlüğü şikayeti ile imzaya itiraz ederek takibin durdurulması ile kötü niyet tazminatı talep etmiş ve borca da itiraz etmekle takibin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; davacı borçlu tarafın iddialarına karşı çıkarak davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takibe dayanak yapılan bonolarda, TTK.nun 776/1-f maddesinde zorunlu kılınan tanzim yeri bulunmamakla, aynı kanunun 777/son maddesine uygun bir biçimde bonolarda tanzim edenin ad ve soy adının yanında yazılı idari birim olarak .../... gösterildiği, davacının adresinin .../... olduğu itirazın usule uygun şekilde bildirildiği gerekçesiyle, yetki itirazının kabulüne, davacı borçlu açısından Ankara İcra Müdürlüklerinin yetkisizliğine, İstanbul ......
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/3352 KARAR NO : 2023/2605 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/11/2022 NUMARASI : 2022/83 ESAS, 2022/171 KARAR DAVA KONUSU : KAMBİYO ŞİKAYETİ - YETKİYE VE İMZAYA İTİRAZ KARAR : Ortaca İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/83 Esas, 2022/171 Karar sayılı dosyasında verilen yetki itirazı ve kambiyo şikayetinin reddi, imzaya itirazın kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı hakkında başlatılan Ortaca İcra Müdürlüğünün 2022/2844 Esas sayılı takibinde yetkili icra dairesinin takibe konu çekin düzenleme yeri ve davacının adresi olan Adana İcra Daireleri olduğunu, takibe dayanak çek üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığını, ayrıca çekin kambiyo senedi vasfında da olmadığını, ibraz...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/06/2022 NUMARASI : 2022/331 ESAS - 2022/450 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya, borca itiraz, kambiyo şikayeti KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar T4 ve T3 tarafından davacı müvekkili aleyhine Bodrum 1....
Davacı, hakkında bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasının yanısıra imzaya ve borca yönelik itirazda bulunmuş, Mahkeme tebliğin usulüne uygun olduğu gerekçesiyle usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, sair itirazların ise yasal süresinde ileri sürülmediği gerekçesiyle imzaya itirazın süre yönünden reddine karar vermiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/1 maddesinde; tebligat tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir hükmü yer almaktadır. Tebligat Kanunu'nun 10/2 maddesine göre ise bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi kabul edilir ve tebligat buraya yapılır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan imzaya itiraz davasına ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; davacının imzaya itirazı üzerine mahkemece davacının imza örnekleri toplandıktan sonra aldırtılan Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliğinin 26/12/2019 tarihli raporuna göre imzaların davacı T1 eli ürünü olmadığının tespit edildiği, raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmış olup, bu rapor gözetilerek davacının imzaya itirazının kabulü ile davacı yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Beş günlük imzaya itiraz süresi ödeme emri tebliğinden itibaren başlayacağından ve ödeme emri tebliği yok hükmünde olduğundan, başkaca bir ödeme emri tebliği de söz konusu olmadığından, imzaya itirazın süresinde olduğu, işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerektiği açıktır. Bu nedenlerle mahkemece itirazın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bu tespite göre, davacının tebliğe ve itiraz süresine dair istinaf sebeplerinin incelenmesine de gerek bulunmamaktadır....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraz nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tebliğ tarihi ve takipte istenen miktarın düzeltilmesine karar verilmiştir. Kararın itiraz eden borçlu vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı itiraz eden borçlu ve davalı alacaklı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu maniin kaldığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delilerle birlikte itiraz ve sebeplerinin ve müstenidatını bildirmeye ve müteakip fıkra için yapılacak duruşmaya taalluk eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur." hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, gecikmiş itiraz başvurusunda bulunabilmek için her şeyden önce usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş bir tebligat evrakının bulunması gerekir. Tebligat Kanunu'nun “Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat” başlıklı 16. maddesinde; “Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır” hükmü yer almaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirket aleyhine 31/12/2018 ve 30/11/2018 keşide tarihli 2 adet çekten dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, 07/03/2019 tarihinde ödeme emrinin davacı tarafa tebliğ edildiği, davacı vekilinin ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği takipten 17/05/2019 tarihinde haberdar olduklarından bahisle ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile birlikte takibe konu çeklerdeki keşideci imzasına itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince usulsüz tebligata yönelik şikayetin kabulüne, tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verildiği, imzaya yönelik davanın reddedildiği görülmüştür. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine başvurusu imzaya itiraz niteliğinde olup, İİK'nun 170. maddesi uyarınca itirazın duruşmalı incelenmesi zorunludur. Mahkemece yerinde olarak duruşma açılmış ise de, duruşma gününü de içeren davetiyenin borçluya tebliğ edilemediği, buna rağmen itirazın sonuçlandırılarak karar verildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan yasa hükmü ve hukukun temel ilkesi gereğince, başvurunun duruşmalı incelenmesi halinde, taraflara duruşma günü usulünce tebliğ edilmeden ve dolayısıyla taraf teşkili sağlanmadan savunma hakkı kısıtlanarak esas hakkında karar verilmesi mümkün olmayıp bu hususun mahkemece re'sen gözetilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma gününün, borçluya usulünce tebliğ edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Ayrıca, borçlunun itiraz dilekçesi ekinde Avukat ...'...