Dairemizin 15/06/2021 tarih 2020/1311 Esas 2021/1273 Karar sayılı ilamı ile davacı şirket adına çıkartılan ödeme emri tebligatının evrakı almaya yetkili olup olmadığı belirlenmeyen çalışan Hüseyin Gümüşel'e yapılan tebliğ işleminin Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 21. maddesi hükümlerine aykırı ve usulsüz olduğu, davacının diğer itirazlarının incelenmesi gerektiği gerekçesi ile kararın kaldırılmasına karar verilmesinden sonra davacının imzaya itirazının kabulüne karar verilmiş, davalı tarafça tebligat usulsüzlüğü yönünden istinaf başvurusunda bulunulmayarak borca ve imzaya itiraz yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Mahkemenin imza itirazının kabulü yönünden gerekçeli kararında açıkladığı "Ankara 41. Noterliğince düzenlenen 12/02/2016 tarih 04941 yevmiye sayılı Adi Ortaklık Sözlemesinin 6. maddesi ile; adi ortaklığı Akif Kemal Aker ve Bahadır Ersagun Evci münferiden temsile yetkili kılınmıştır. Ankara 41....
İİK'nun 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz ya da şikayet edene tebliğinden sonra başlar. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, muteriz borçluya ait tebligat mazbatası icra müdürlüğü dosyasına dönmediğinden alınan ... müdürlüğü cevabına göre örnek 10 no'lu ödeme emrinin borçluya 21/01/2014 günü tebliğ edildiği; borçlunun İİK'nun 168. maddesi gereğince yasal 5 günlük itiraz süresi içerisinde 23/01/2014 günü yaptığı itirazının süresinde olduğu anlaşılmaktadır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, kambiyo senetlerine özgü takipte borca ve imzaya itiraz ve kambiyo şikayeti istemine ilişkindir. Uşak 2. İcra Müdürlüğünün 2019/3106 esas sayılı dosyasının incelenmesinde davala alacaklı tarafından Mehmet Yaşar ve Ragıp Akkaya hakkında kambiyo senetlerine özgü yol ile 04/07/2019 tarihinde başlatılan takip olduğu, Ragıp Akkaya'ya ödeme emri tebliğ edilmediği, alacaklının 06/01/2020 tarihinde Ragıp Akkaya'nın 25/09/2019 tarihinde öldüğünü bildirerek mirasçılarına ödeme emri tebliğini talep ettiği, ödeme emrinin Ragıp Akkaya mirasçısı davacıya 27/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür....
hükmü ile Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 25. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kişi adresinde bulunmazsa tebliğ, kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır” hükmü yer almaktadır....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/319 Esas - 2021/1102 Karar sayılı ve 16/09/2021 tarihli kararının KALDIRILMASINA, 1- Davacının imzaya itirazının KABULÜNE, İstanbul 19....
O halde mahkemece öncelikle takip dosyasında borçluya gönderilen ve tebliğ edilen ödeme emri tebligatlarının usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği, usulüne uygun tebligat yapılmamış ise bunun şikayet konusu yapılıp-yapılmadığı değerlendirilerek, buna göre usulsüz tebligat şikayetinin İİK.nun 16/1.maddesi kapsamında 7 günlük hak düşürücü sürede olup olmadığı tespit edilip, usulsüz tebligat şikayetinin süresinde kabul edilmesi halinde ise öğrenme tarihi TK'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihi sayılacağından borçlunun imzaya itirazı bu tarih dikkate alınarak yasal 5 günlük süre içerisinde yapılıp yapılmadığı denetlenerek, sonra işin esasının incelenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
10/1. maddesi kapsamında bilinen adres olduğunu, bildirilen adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi de nazara alınarak muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebligat çıkarılacağını, gönderilen ödeme emri T.K m.21'e göre muhtara tebliğ edilmekle usulsüz tebligat yapıldığını, müvekkile yapılan tebligat; Tebligat Kanunu uyarınca geçersiz olup öğrenme tarihi olan 06/01/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesini, ayrıca takibe konu edilen çek üzerindeki imza da müvekkilimize ait olmadığını, imzaya ayrıca ve açıkça itiraz ettikerini, müvekkilin imzasının bulunduğu Şanlıurfa 3....
Taraflar arasındaki imzaya ve borca itiraz ile kambiyo vasfı şikayeti nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; takip borçluları T1 ve Hüseyin Şahin aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, takip borçluları vekilinin ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, ayrıca senetteki imzaların T1'e ait olmadığı, takibe konu 90.000,00- TL bedelli senetteki imzanın davacı Hüseyin Şahin'e ait olmadığı, takibe konu diğer senedin de Hüseyin Şahin'e zorla imzalattırıldığı iddiasıyla imzaya ve borca itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince davanın süresinde açılmadığından davanın usulden reddine karar verildiği, davacı T1'e çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde TK 21/1.maddeye uygun ödeme emrinin tebliğ edilmediği, beyanı alınan komşunun ve haber bırakılan komşunun isminin açıkça yazmadığı, daire 5'ten sorularak daire 5'e haber bırakıldığı, bu nedenle davacı T1 yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile beyan ettiği tebliğ tarihi olan 18/07/2022 tarih itibari ile borca ve imzaya yönelik itirazın süresinde olduğu anlaşılmakla...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/04/2022 NUMARASI : 2020/489 2022/342 DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından müvekkili hakkında çeke dayalı olarak icra takibine başlandığını, takibe konu çek üzerindeki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını belirtip, davanın kabulü ile takibin durdurulmasına, iptaline ve davalının tazminata mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir....