İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili tarafından, müvekkili şirkete ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, davanın süresinde açıldığı, imzaya itirazın incelenmediği, verilen kararın hatalı olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan yetkiye, imzaya ve borca itiraz talebine ilişkindir....
İcra Müdürlüğünün 2019/93 Esas sayılı dosyasında davacı borçlu hakkındaki takibin durdurulmasına" şeklinde hüküm kurulmasına rağmen, takibin iptali talebi hakkında hüküm tesis edilmediğini, bu durumun hükmün icrasında tereddüt yarattığını ve hükmün infaz kabiliyeti bulunmadığını, takip dosyasında müvekkilinin malvarlığı üzerine konan hacizlerin kaldırılmasının defalarca talep edildiğini, icra müdürlüğünce mahkemece verilen kararın sadece takibin durması yönünde olduğundan bahisle, taleplerinin reddedildiğini, takibin dayanağı senede ilişkin müvekkilinin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığı kararın gerekçesinde açıklanmakta iken, hükümde sadece takibin durdurulmasına ifadesinin kullanılmasının ve takibin iptali ifadesine yer verilmemesinin doğru olmadığını, tavzih talebinin reddine karar verilmesinin usul, yasa ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, ek kararın kaldırılmasına ve tavzih talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, tahrifat iddialarının gerçeği yansıtmadığını beyanla borca ve imzaya itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
YEREL MAHKEME KARARI : Çivril Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/266 Esas, 2021/932 Karar sayılı ve 16/09/2021 tarihli kararı ile; "tüm dosya kapsamından; Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davalı yan cevap dilekçesi ile borca ve imzaya itiraz etmiş ise de, Çivril İcra Müdürlüğünün 2019/473 Esas sayılı dosyasında davalı yanın sadece borca itiraz ettiği, takibe itiraz edilirken borca itirazın yanında imzaya itirazın açıkça belirtilmediği sürece yapılmış sayılamayacağı, bu haliyle davalı yanın imzaya itirazının olmadığının kabulüyle, dosya kapsamındaki makbuzun delil başlangıcı kabul edilmesi nedeniyle tanıkların dinlenildiği, dinlenen tanıkların davacının davalı yana süt verdiğini ve bir kısım alacağını alamadığını beyan ettiği " gerekçesiyle; davanın kabulüne, Çivril İcra Müdürlüğünün 2019/473 Takip sayılı dosyasına konu itirazın iptali ile, takibin kaldığı yerden devamına, davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile, alacağın %20'si oranında tazminatın...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2700 KARAR NO : 2020/2123 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK M TARİHİ : 30/04/2019 NUMARASI : 2018/285 ESAS 2019/402 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında İstanbul Anadolu 11 İcra Müdürlüğünün 2018/175 sayılı icra dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takip dayanağı çekin arkasında müvekkili adına yapılan cirodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, borca ve imzaya itiraz ettiklerini beyanla, takibin iptaline, %20 den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun imzaya ve borca itirazlarını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemenin, imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verdiği görülmüştür. İİK'nun 168/4-5. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde imzaya ve borca itirazın (5) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....
Hukuk Dairesi'nin 2020/592 E.- 2021/1234 K. sayılı kaldırma ilamında borca ve faize yönelik itirazların incelenmesi konusunda bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği söylenmiş ise de, davalı alacaklının faizden feragat ettiği anlaşıldığından dosyanın bilirkişiye verilmediği gerekçesi ile davacının imzaya itirazının reddine, davacının faize ve borca yönelik itirazı yönünden karar verilmesine yer olmadığına, takip durdurulmadığından tazminat taleplerinin reddine karar vermiştir....
Davacı alacaklı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davalı vekilinin, gerek yetkisizlikle gelen icra müdürlüğünde gerekse yetkisizlik üzerine gelen somut dava konusu icra müdürlüğünde borca itiraz ettiğini, fakat imzaya ayrıca ve açıkça itiraz etmediğini, bu nedenle borca itiraz dilekçesinde imzaya açıkça itiraz etmeyen borçlunun, itirazın kaldırılması davasında artık imzaya itiraz edemeyeceğini, Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu, takip dayanağı belgenin kesin borç ikrarını içeren bir belge olması bir yana, Yargıtay içtihatları gereği de İİK'nun 68. maddesi kapsamında borç ikrarını içeren belge olarak kabul edilmesi gerektiğini, 09.01.2020 tarihli taraflar arasındaki borç mutabakat belgesindeki ilk cümlede davalının, kayıtsız şartsız 110.131,00 TL borcu bulunduğuna ilişkin kabulü ve imzası bulunduğunu, anılan belgenin 2. cümlesinde ise bu borcun davalı tarafından 13.01.2020 tarihinde müşteri evraklarıyla ödeneceğinin, yani ne şekilde ödeneceğinin kararlaştırıldığını,...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Davalı vekili tarafından davacı hakkında Konya 8. İcra Müdürlüğü'nün 2019/13619 Esas sayılı dosyasıyla kambiyo takibi başlatılmış, ödeme emri davacıya 02/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı yasal 5 günlük süre içinde tarihinde imzaya ve borca itiraz davası açmıştır. Mahkemece imzaya itiraz ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanmalıdır....
düzenlenen bilirkişi raporunun da hüküm kurmaya elverişli olmadığını, bu nedenle çeke konu borcun müvekkil şirket ile herhangi bir ilgisi bulunmadığından haksız takibin iptaline karar verilmesi gerekirken borca ve imzaya itirazlarının reddine karar verilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....