Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın "Hükmün Kapsamı" başlığını taşıyan 297/2 maddesinde, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hüküm ile taraflara yüklenen borç ve tanılan hakların sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği öngörülmüştür. Buna göre şikayet dilekçesinde öne sürülen taleplerin ve dava nedenlerinin her birinin ayrı ayrı tartışılarak bunlar hakkında hangi sonuca ulaşıldığı ve verilen kararın ne olduğu hükümde birer birer açıklanıp gösterilmelidir. Davacı vekili dava dilekçesinde imzaya itiraz ile birlikte borca itiraz ettiklerini de belirtmiş olduğu halde, ilk derece mahkemesi tarafından sadece imzaya itiraz yönünden değerlendirme yapıldığı, borca itiraz yönünden değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece bu hususta bir değerlendirme yapılmamış olması, olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi HMK.'nun 297/2. maddesinin açık hükmüne aykırıdır....

İcra Müdürlüğünün .../... esas sayılı dosyasına yapılmış olan borca ve ferilerine ve imzaya ilişkin itirazın iptali ile %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: ... İcra Müdürlüğü'nün .../... esas sayılı takibi ile vekil eden ... hakkında, müteveffa ... ... tarafından ilamsız icra takibine girişildiğini, yasal süresi içerisinde taraflarınca borca ve imzaya itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, akabinde, alacaklının vefatı üzerine, mirasçılar tarafından işbu davanın açıldığını, faturada yer alan imzaların, ...'...

    Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlu tarafın ileri sürdüğü belgelerdeki imzalar ile takibe konu bonodaki imzaların çıplak gözle dahi karşılaştırıldığından takibe ve itiraza konu bonodaki imzaların borçluya ait olduğunun çok açık ve net olarak görüldüğünü, borçlu tarafın itiraz dilekçesinin 3. bendinde hiçbir sebep göstermeden borca itiraz ettiğini, itiraza konu senetteki imzanın borçlu tarafından müvekkilinin yanında atıldığını, İİK'nun 169/a maddesi gereğince borca ve imzaya itirazın tarafların duruşmaya çağrılıp değerlendirildikten sonra reddine, borçlu takibi sürüncemede bırakmak maksadıyla ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğinden alacağın %100'den aşağı olmamak üzere tazminata, yargılama gideri ve vekalet ücretinin borçluya tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir....

    İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili tarafından, müvekkili şirkete ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, davanın süresinde açıldığı, imzaya itirazın incelenmediği, verilen kararın hatalı olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan yetkiye, imzaya ve borca itiraz talebine ilişkindir....

    İcra Müdürlüğünün 2019/93 Esas sayılı dosyasında davacı borçlu hakkındaki takibin durdurulmasına" şeklinde hüküm kurulmasına rağmen, takibin iptali talebi hakkında hüküm tesis edilmediğini, bu durumun hükmün icrasında tereddüt yarattığını ve hükmün infaz kabiliyeti bulunmadığını, takip dosyasında müvekkilinin malvarlığı üzerine konan hacizlerin kaldırılmasının defalarca talep edildiğini, icra müdürlüğünce mahkemece verilen kararın sadece takibin durması yönünde olduğundan bahisle, taleplerinin reddedildiğini, takibin dayanağı senede ilişkin müvekkilinin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığı kararın gerekçesinde açıklanmakta iken, hükümde sadece takibin durdurulmasına ifadesinin kullanılmasının ve takibin iptali ifadesine yer verilmemesinin doğru olmadığını, tavzih talebinin reddine karar verilmesinin usul, yasa ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, ek kararın kaldırılmasına ve tavzih talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, tahrifat iddialarının gerçeği yansıtmadığını beyanla borca ve imzaya itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun imzaya ve borca itirazlarını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemenin, imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verdiği görülmüştür. İİK'nun 168/4-5. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde imzaya ve borca itirazın (5) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2700 KARAR NO : 2020/2123 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK M TARİHİ : 30/04/2019 NUMARASI : 2018/285 ESAS 2019/402 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında İstanbul Anadolu 11 İcra Müdürlüğünün 2018/175 sayılı icra dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takip dayanağı çekin arkasında müvekkili adına yapılan cirodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, borca ve imzaya itiraz ettiklerini beyanla, takibin iptaline, %20 den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      YEREL MAHKEME KARARI : Çivril Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/266 Esas, 2021/932 Karar sayılı ve 16/09/2021 tarihli kararı ile; "tüm dosya kapsamından; Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davalı yan cevap dilekçesi ile borca ve imzaya itiraz etmiş ise de, Çivril İcra Müdürlüğünün 2019/473 Esas sayılı dosyasında davalı yanın sadece borca itiraz ettiği, takibe itiraz edilirken borca itirazın yanında imzaya itirazın açıkça belirtilmediği sürece yapılmış sayılamayacağı, bu haliyle davalı yanın imzaya itirazının olmadığının kabulüyle, dosya kapsamındaki makbuzun delil başlangıcı kabul edilmesi nedeniyle tanıkların dinlenildiği, dinlenen tanıkların davacının davalı yana süt verdiğini ve bir kısım alacağını alamadığını beyan ettiği " gerekçesiyle; davanın kabulüne, Çivril İcra Müdürlüğünün 2019/473 Takip sayılı dosyasına konu itirazın iptali ile, takibin kaldığı yerden devamına, davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile, alacağın %20'si oranında tazminatın...

      Hukuk Dairesi'nin 2020/592 E.- 2021/1234 K. sayılı kaldırma ilamında borca ve faize yönelik itirazların incelenmesi konusunda bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği söylenmiş ise de, davalı alacaklının faizden feragat ettiği anlaşıldığından dosyanın bilirkişiye verilmediği gerekçesi ile davacının imzaya itirazının reddine, davacının faize ve borca yönelik itirazı yönünden karar verilmesine yer olmadığına, takip durdurulmadığından tazminat taleplerinin reddine karar vermiştir....

      UYAP Entegrasyonu