Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

BORCA İTİRAZ 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 169 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 366 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "borca itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kilis İcra HukukMahkemesi'nce davanın kısmen kabul ve kısmen reddine dair verilen 23.02.2010 gün ve 2/9 E., K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi üzerine, Yargıtay 12....

    BORCA İTİRAZ 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 169 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "borca itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kilis İcra Hukuk Mahkemesi'nce davanın kısmen kabul ve kısmen reddine dair verilen 23.02.2010 gün ve 3/10 E., K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12....

      BORCA İTİRAZ 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 169 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "borca itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kilis İcra Hukuk Mahkemesi'nce davanın kısmen kabul ve kısmen reddine dair verilen 23.02.2010 gün ve 4/11 E., K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/09/2020 NUMARASI : 2018/921 ESAS - 2020/457 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye ve İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu şirket yetkilisi dava dilekçesinde özetle; takibe konu çekteki imzanın şirket yetkilisi olarak kendisine ait olmadığını belirterek yetkiye ve imzaya itiraz etmiştir....

        Mahkemece hükme esas alınan 12/10/2019 tarihi bilirkişi raporunda, davacı ve davalı tarafından bildirilen ve kurumlardan getirtilen çok sayıda imzanın mukayeseye esas alındığı, çeşitli teknik cihazlar kullanılarak yöntemine uygun incelemenin yapıldığı, takibe konu çek ve karşılaştırmaya esas belgelerdeki imzaların işlerlik derecesi, tersim biçimi, ebadı, konumlandırma biçimleri, bağlantı ve oranı, kalem yürütme ve dönüş hareketleri, presyon varyantları ritm/form dengesi, gibi yönlerden karşılaştırıldığı, mukayesenin fotoğraflarla desteklendiği, sonuç itibariyle saptanan çok sayıda farklılıklar nedeniyle çekteki davacıya atfolunan imzanın davacının eli ürünü olmadığı kanaatinin kesin olarak bildirildiği, raporun bu haliyle denetime elverişli, hükme esas alınacak nitelikte ve yeterli olduğu, çok sayıda imza örneği toplandığı, mukayese belgelerin büyük bir kısmının çekin tanzim tarihinden öncesine ait olduğu, davalının bildirdiği bir kısım imza örneği bulunması muhtemel kurumlardan başkaca...

        Öyle olunca, mahkemece yapılacak iş, davalının huzurda alınan imza örnekleri ile resmi kurumlardan istenen tatbike medar imza örneklerinin takibe dayanak senetteki imzalar ile mukayese edilerek, senet altındaki imzaların davalının eli ürünü olup olmadığının tespiti için ek rapor aldırmak ve hasıl olacak sonuca göre karar vermekten ibarettir. Aksi düşüncelerle ve yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 21.2.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece, takibe konu senette davalının ciranta konumunda olduğu gibi, TTK.nun 589.maddesi gereği önceki cirantanın imza inkarı olsa dahi davalının imzası inkar edilmediğinden ciranta sıfatı ile borçlu bulunduğu ve İİK.na göre bu itiraz takibi durdurmayacağından, davanın kabulüne, icra takibine vaki itirazın iptaline, takibin devamına, itiraz yasal dayanaktan yoksun ve kötüniyetle yapıldığı kanaatine varıldığından asıl alacak üzerinden hesaplanan % 40 icra inkar tazminatı olan 8.000.00.-YTL.nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davasının, takip talebine itiraz edilen alacaklı tarafından itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içerisinde açılması gerekir. Bu sürenin hesaplanmasında İİK.nun 19.maddesi hükmü dikkate alınmalıdır. İİK.nun 67.maddesinde gösterilmiş olan bu süre hak düşürücü süredir....

            Davalı asil cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından başlatılan haksız takibe itiraz ettiğini ve takibin durmasına karar verildiğini, kendisinin butik ve kuyumculuk yaptığını ve alacaklıdan butik malı aldığını, ancak 2014 yılından sonra herhangi bir alışveriş yapmadığını, önceki alışverişlerinden kaynaklı borçlarını ödediğini, borcunun bulunmadığını, dayanak senetlerin borcunu ödediğini, senetlerin zaman aşımına uğradığını, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; TTK 778. madde göndermesiyle TTK 749 madde hükmü uyarınca vadenin geldiği tarihten itibaren 3 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Senet vade tarihleri 30/11/2013, 30/12/2013, 30/03/2014 ve 30/04/2014; takip tarihinin ise 29/12/2020 olup 3 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu, hal böyle iken senetlerin kambiyo vasfını kaybettiği anlaşılmakla açılan davanın reddine karar verilmiştir....

            Somut olayda; İlk derece mahkemesince, imzaya itiraz istemi nedeniyle bilirkişi incelemesi yapılmak üzere takibe konu çek asıllarının icra müdürlüğünden istendiği, icra müdürlüğünce çek asıllarının kasada bulunmadığına ilişkin cevap verilmesi üzerine, davalı alacaklı vekiline çek asıllarını sunmak üzere 2 haftalık kesin süre içeren tebligat gönderildiği ancak davalı vekili tarafından verilen süre içerisinde çek asıllarının ilk derece mahkemesine sunulmaması üzerine inceleme yapılamadığı, ve çek asılları sunulmadığı için imza itirazının kabulüne karar verildiği görülmüş ise de; davacının takip dayanağı çekler üzerinde hiçbir şekilde imza ve isminin bulunmadığını iddia ettiği, keşideci şirketin ticari sicil kayıtlarının incelenmesinde davacı borçlunun keşideci şirketin yetkilisi olmadığı, çeklerde borç altına girmesini gerektiren imzasının bulunmadığı, bu hali ile davacının icra mahkemesi'ne başvurusu, İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup mahkemece imza incelemesi...

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlunun kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğinin açıkça ortada olduğunu, davacı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak yapmış oldukları imzaya, borca, faize ve ödeme emrine ilişkin itirazları ile takibin iptaline ilişkin taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...,davacı gerçek kişi cirantaya ait uygulamaya elverişli imza örnekleri, istiktap tutanağı ve bilirkişi raporu içeriği ve tüm dosya kapsamına göre; takibe konu senetteki imzanın davacı Muhammet Muhit KAHYAOĞLU'na ait olduğu anlaşılmakla imza itirazı yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir....

            UYAP Entegrasyonu