¸e-imzalıdır *Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır....
Davalı borçlular ödeme emrinin tebliğ üzerine süresinde itiraz ederek, dayanak yazılı kira sözleşmesindeki yükümlülüklerini yerine getirmekte olduklarını, USD üzerinden kararlaştırılan kira parasının % 10 artış ile yenilenmesi hukuki dayanaktan yoksun olduğundan davacı alacaklıdan borcun yapılandırılmasını talep ettiklerini, takip konusu borca, faize ve ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmişlerdir. Yargılama davalıların yokluğunda yürütülmüş Mahkemece, davacıların dayandıkları kira sözleşmesi İcra İflas Kanunu’nun 68/1. maddesinde sayılı belgelerden olmadığı takibe konu alacağı ispat edemediklerinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Takibe ve davaya dayanak olan, 01.11.2012 başlangıç tarihli (3+2) yıl süreli yazılı kira sözleşmesinin varlığı, taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Kaldı ki, davalı kiracılar sözleşmenin varlığını kabul etmişler, açık ve kesin biçimde imza inkarında bulunmamışlardır....
Davacı tarafından bono üzerindeki imzanın kaşe imza olduğu 5 günlük süre içerisinde öne sürülmemiş ise de ilgili husus senedin kambiyo vasfını etkileyeceğinden ve dava dilekçesinde de kambiyo vasfı yönünden şikayette bulunulduğundan senet üzerindeki imzanın kaşe imza olup olmadığı yönünden de dosya bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi 04/11/2019 tarihli raporunda özetle; imzanın ıslak imza niteliğinde olduğu ve imzanın Fatih Mehmet Aydın ın eli ürünü olduğu hususu yinelenmiştir. Davacı tarafından sunulan bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde; dosya hakkında Adli Tıp Kurumundan rapor alınması istenilmişse de; Yargıtay'ın‘’Zira, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi'nin imza incelemesinde son mercii olarak kabulü hususunda yasal bir düzenleme bulunmamaktadır (HGK.'nun 07.10.2009 tarih ve 2009/12- 282 sayılı kararı)..’’ İçtihatı kapsamında davacının talebi kabul edilmemiştir. Hakimliğimizce usul ve yasaya uygun bulunan ve tafsilatlı olan bilirkişi raporu benimsenmiştir....
Esas sayılı dosyasına gönderildiğini ve borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davalı tarafça iş bu icra takibine, borca, faize ve fer'ilerine itiraz edilerek müvekkiline karşı böyle bir borcu olmadığının iddia edildiğini, davalı tarafın müvekkili şirkete borcu olmadığı iddiası tamamen asılsız olduğunu, davalı şirketin 55.135,66 TL cari hesaba dayanan borcunun bulunduğunu, davanın kabulü ile davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ve takibin devamına, alacağın likit olması nedeniyle haksız ve kötü niyetli itiraz eden davalı aleyhine %20 İcra İnkar Tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda davacı 28.653,41 TL asıl alacak 4.618,89 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 33.272,30 TL üzerinden genel haciz yolu ile icra takibi başlatmış, davalı borca itiraz ederek takibi durdurmuştur. Davacı, eldeki itirazın iptali davasında ise açıkça davalının asıl borca yaptığı itiraz ile işlemiş faize yaptığı itirazın yalnızca 3.346,59 TL'lik kısmının iptalini istediğini dava dilekçesinde açıkça belirtmiştir. Şu halde dava değeri toplam 32.000 TL iken mahkemece talep aşılarak 32.090,72 TL üzerinden karar verilmesi, HMK'nın emredici 26.maddesine aykırı olup, bu husus aynı zamanda kamu düzenini ilgilendirdiğinden kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/09/2019 NUMARASI : 2017/1316 ESAS - 2019/792 KARAR DAVA KONUSU : İMZAYA ve BORCA İTİRAZ KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında İstanbul 29. İcra Müdürlüğünün 2017/23522 E sayılı dosyasından icra takip dosyasında yapılan takipte dayanak senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, bononun zamanaşımına uğradığını, bu nedenle takibe, borca ve işleyecek faize, itiraz ettiklerini ileri sürerek imza inkarının kabulü ile takibin iptaline, tazminat ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir....
faize ve takibin bütün ferilerine açıkta itiraz ettiklerini, davalı alacaklıdan asıl alacağın %20 sinden az olmamak kaydı ile tazminat alınmasını talep etmiştir....
Sayılı dosyası ile aleyhine yürütelen 19.796,83 TL tutarındaki icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine 17.01.2020 tarihinde itiraz ettiğini ve takip durduğunu, müvekkili ..., alacakları için arabuluculuk çözüm yoluna başvurulduğunu, 24.12.2019 tarihinde arabuluculuk süreci anlaşmama ile sonuçlandığını, bu sebeple huzurdaki davanın açıldığını davalı/borçlu davaya konu icra takibine haksız ve kötü niyetle itiraz ettiğini, açıklanan nedenlerle davanın kabulüyle; borçlunun yetkiye, borca, faize ve ferilerine yaptığı itirazın iptaline, ... 8. İcra Müdürlüğü'nün ... E. Sayılı dosyasına konu takibin devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %30undan az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Taraflar arasındaki ... A.Ş....
Dava İİK'nun 170. maddesi uyarınca açılmış imzaya itiraz davasıdır. Davacı tarafça imzaya itiraz edildiğinden mahkemece davacının imza örnekleri temin edilmiş, dosya bilirkişi incelemesi yaptırılmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, uzman bilirkişi tarafından düzenlenen 17/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda inceleme konusu senet üzerinde ödeyecek bölümünde atılı bulunan imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasen T1 eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Uzman bilirkişi tarafından mukayeseye esas imzalar üzerinde inceleme yapılmak suretiyle, gerekli optik aletler ve diğer cihazlar kullanılarak uygun yöntemlerle düzenlenen ve kesin kanaat içeren bilirkişi raporunun mahkemece hükme esas alınması ve davalı alacaklının lehtar olması nedeniyle keşidecinin imzasının huzurunda atılmasını sağlama ve denetleme imkanı bulunduğundan davalı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesi yerindedir....
in vefat etmesi üzerine mirasçısı .....in takibe dahil edildiğini ve anılan mirasçı tarafından yetkiye, borca ve faize itiraz edildiğini, davalılar tarafından takip konusu borca itiraz dilekçesinin müvekkili bankaya tebliğ edilmemiş olup, .... tarihinde Avukat Uyap Sistemi üzerinden muttali olunduğunu, haksız olarak takibe itiraz eden borçlular hakkında takibe devam olunabilmesi adına; müvekkili banka tarafından öncelikle Diyarbakır Arabuluculuk Bürosu'na ........