Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-TL'lik kısmının kabul edildiğini, bakiye alacak kalemine, icra dairesinin yetkisine, faize ve faiz oranına itiraz ettiklerini, davacı şirket tarafından Antalya 2....

    Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 02/11/2020 tarihinde 3.290,84-TL fatura alacağı ve 1.202,55-TL faiz olmak üzere toplam 4.493,39-TL üzerinden 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 10/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından 13/11/2020 tarihinde ödeme emrine, borca, takibe, faize, faiz oranına, işlemiş faize ve takibin tüm fer'îlerine itiraz edildiği, yapılan itirazın süresinde olduğu görülmüştür....

      İkinci Bozma Kararı Dairemizin 20.09.2021 tarih, 2020/5415 E. ve 2021/5609 K. sayılı kararıyla davacının imza sahteliği yanında faize itiraz nedeniyle de menfi tespit isteminde bulunduğundan davacının faize ilişkin itirazları da değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gerekçesiyle karar davacı yararına bozulmuştur. E....

        e-imza...

          e-imza...

            İcra Müdürlüğü'nün 2019/112754 takip sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yürütülen takipte davacı borçluya ödeme emrinin 07/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin mahkemeye vermiş olduğu 08/08/2019 tarihli dava dilekçesi ile takibe konu senetlerdeki imzanın müvekkiline ait olmadığından bahisle takibe, imzaya, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği tespit edilmekle işin esasına girildiği, davacı borçlunun imza örneklerinin alındığı, incelemeye örnek teşkil edecek imza asıllarının çeşitli kurumlardan getirtildiği, imza incelemesi için takip konusu senetler ile birlikte İstanbul Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliği'ne dosyanın gönderildiği, yapılan imza incelemesi sonucunda tanzim edilen 15/01/2020 tarihli raporda takibe konu senetlerdeki imzanın davacı borçlu T1 eli ürünü olmadığının tespit edildiği, açık, gerekçeli ve denetime uygun olan ve mahkeme tarafından kabul gören bilirkişi raporunun hükme esas alındığı gerekçesiyle davacının imzaya...

            Asliye Ticaret Mahkemesinin 20.08.2021 tarih ve 2021/509 D.... 2021/533 K. Sayılı İhtiyati haciz kararının uygulanması sonucunda 25.08.2021 tarihinde malvarlığına haciz konulması nedeniyle muttali olunduğunu, 2)Yetki itirazı yönünden; icra takibine konu senetlerde ihtilaf vukuunda senette yetkili olarak belirtilen adres ... ili olmasına rağmen takibin ... ... Sarayında açıldığını, yetkili icra dairesinin ... icra daireleri olduğunu, 3)İmza itirazı yönünden; senetlerdeki ve 12.03.2018 tarihli protokoldeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, 4)Borca itiraz yönünden; takip konusu senetlerin bir kısmı zamanaşımına uğradığını ve müvekkilinin karşı tarafa bir borcu bulunmadığını, 5)Faize, faiz oranına itiraz yönünden; talep edilen işlemiş ve işleyecek faiz oran ve miktarına itiraz ettiklerini, müvekkilinin temerrüde düşmesi için ihtarname keşide edilmediğini, bu nedenle yetki itirazının kabulü ile ... İcra Dairelerinin yetkili olması nedeniyle ......

              a ait olmadığına ilişkin imza itirazı ile birlikte takibe konu borca ve faize de itiraz edilerek takibin iptalini talep ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece yaptırılan inceleme sonucunda grafoloji ve sahtecilik uzmanı....’den alınan 24.07.2014 tarihli raporda imzanın borçlu ...'ın eli ürünü olmadığı bildirilmiştir. İtiraz üzerine alınan Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 14.07.2015 tarihli raporunda ise imzanın ...'ın eli ürünü olduğu belirtilmiş olup iki rapor arasındaki çelişki giderilmeksizin Adli Tıp Kurumu raporu hükme esas alınmak suretiyle imzaya itirazın reddine karar verilmiş ise de, söz konusu raporun anılan kurumdan alınmış ve heyetçe düzenlenmiş olması yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre ona üstünlük sağlamayacağından değinilen rapora göre sonuca gidilmesi doğru değildir. Zira, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi'nin imza incelemesinde son mercii olarak kabulü hususunda yasal bir düzenleme bulunmamaktadır (HGK.'nun 07.10.2009 tarih ve 2009/12-282 sayılı kararı)....

                DAVA KONUSU : İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI : Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; takibe konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin imzası taklit edilmek suretiyle senedin oluşturulduğunu, taraflar arasında her hangi bir borç ilişkisi bulunmadığını belirterek imzaya borca faize itiraz etmiş, takibin iptalini %20 kötü niyet tazminatına ve %10 para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemece yapılacak incelemeden bonodaki imzanın davacıya ait olduğunu, ortaya çıkacağını belirterek, davanın reddine, %20 inkar tazminatına ve %10 para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı T1 Vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasalara aykırı olduğunu, gerekçeli kararın tebliğine kadar süre tutum taleplerinin kabulü ile usu ve yasaya aykırı yerle mahkemem kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte borca, faize ve ferilere itiraz ile takibin iptali istemine ilişkindir. Adana 2.İcra Müdürlüğünün 2018/948 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde ; alacaklı Ziraat Bankası A.Ş. Vekili tarafından borçlu T1 ile ipotekli taşınmaz maliki Ramazan Aslancan aleyhine, 25.01.2018 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, davacı borçlu adına icra emrinin 02/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlu tarafından yasal süresi içerisinde 06/02/2018 tarihinde borca ve faize itiraz edilerek takibin iptalinin talep edildiği görülmüştür....

                UYAP Entegrasyonu