Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zira davalı tarafça yapılmış olan itiraz haksız ve kötü niyetlidir olduğunu, Davalı/borçlu taraf itiraz dilekçesinde, icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünden başlatıldığını, davalı şirketin ticari ve fiili ikametgâhının ------ olması sebebiyle ----- İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu iddia etmiştir. Ancak müvekkil şirket ile davalı/borçlu şirket arasında akdedilen ---- gereğince taraflar arasında ortaya çıkacak ihtilafların halli için -------- Mahkemeleri ve İcra Müdürlükleri yetkili kılınmıştır....

    A.Ş. arasında faktoring sözleşmesi akdedilmiş, bu sözleşmeyi ... , ... ..., ... , ... müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatı ile imza etmiştir. Faktoring sözleşmesi ve bilcümle ekleri çerçevesinde davalılara ön ödeme yolu ile finansman sağlanmış ve fakat sağlanan finansman müvekkile geri ödenmemiş müvekkil zarara uğratılmıştır. Finansmanın geri ödenmeyerek müvekkilin zarara uğratılması karşısında ... Noterliğinin ... Kasım 2015 tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek faktoring sözleşmesi fesih edilmiş, borçların tahsili amacıyla ... Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/... D.İş dosyasından İhtiyati haciz kararı alınarak, ....İcra Müdürlüğünün 2015-... Esas sayılı dosyasından icra takibine geçilmiştir. Fakat davalılar 04.01.2016 tarihinde icra takibine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz etmişlerdir....

      dan 973.542,96-TL asıl alacak, 38.977,64-TL işlemiş faiz, 1.948,88-TL BSMV olmak üzere toplam 1.014.469,48-TL alacaklı olduğu, takibin borçlu davalılar ... ve ... yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren 888.570,08-TL asıl alacağa uygulanacak yıllık %90 oranında faiz ve bu faize %5 gider vergisi, 84.972,88-TL asıl alacağa uygulanacak yıllık %30,24 ve değişen oranda faiz ve bu faize %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden devamı gerektiği, davacı bankanın nakdi kredi alacağı yönünden borçlu davalılar ... ve ...'...

        E-imza Hakim ... E-imza...

          Ancak, borçlu 01.07.2020 tarihli dilekçe ile haksız ve hukuka aykırı olarak, takibe asıl alacağa, işlemiş faize, faiz, oranlarına itiraz etmiş ve takibin durmasına sebebiyet verdiğini, davalı borca itiraz ettikten sonra. 08/07/2020 tarihinde ası! alacak bedeli olan 9.409.09 Tl A i haricen müvekkil şirket hesabına banka kanalıyla ödemiş ancak faize, icra masraflarına ve vekalet ücretine ilişkin herhangi bir ödemede bulunmamıştır. Bilindiği üzere. TBK 555 vd. Md'leri uy arınca havale eft işlemleri hukuki olarak ödeme '.asılanıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 10.10.2012 T.. 2012 13-264 H. Ve 2012 700 K. Say ılı ilamı uyarınca da havalenin mevcut bir borcun ödenmesi anıacıyia yapıldığı yasal karine olduğunu, davacının ilk önce haksız ve hukuka aykırı olarak icra takibine itiraz edip akabinde sadece asıl alacağı müvekkile ödemesi, kötüniyetli olduğunu ve faiz, icra masrafları ve vekalet ücretinden kurtulmak gayesinde içinde bulunduğunu ispatlar nitelikte olduğunu, nitekim Yargıtay 23....

            Tarafların ticari defterleri bilirkişice incelenmiş, bu defterler ve dosyadaki diğer deliller incelenerek rapor sunulmuştur. Davalı tarafın arabuluculuk iptali var ise de mevzuata uygun yapılan arabuluculuğun gerçekleşmediği anlaşılmıştır. Mali Müşavir bilirkişi raporuna göre davacı tarafın ticari defter kayıtlarına göre davalı şirket davacıya 280.136.27 TL borçludur. Davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre ise davalı şirket davacıya 283.735,58 TL borçludur. Yani her iki tarafın ticari defter kayıtlarına göre de davalı icra dosyasındaki takip miktarında borçlu olduğu anlaşılmıştır. Davalı taraf yetki itirazında bulunmuş ise de davalı tarafın adresi Kağıthane olup genel yetki kuralı olan HMK'nın 6. maddesine göre Mahkememiz ve İstanbul İcra Dairesi yetkilidir. Faize itiraz edilmiş ise de taraflar tacir olup avans faizi istenebilir. İki şirket ticari defter kayıtlarındaki farkın ise 05/05/2020 tarihli 260.820 Euro'nun kur farkından kaynaklandığı bilirkişice izah edilmiştir....

              Alacaklının temyiz dilekçesinin (REDDİNE); 2- Borçlunun temyiz itirazlarına gelince; Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı, borçlu şirket vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, borca, faize ve çek tazminatına itirazları ile birlikte takip konusu çekteki imzanın şirket yetkililerine ait olmadığını da ileri sürerek imzaya itiraz ettiği, mahkemece; borçlu şirket yetkililerinin, talimat mahkemesince çıkarılan meşruhatlı davetiyeye rağmen imza incelemesine esas olacak imza örneklerini sunmadıkları, imzaya ve borcun asıl alacağına yönelik itirazlarını ispat edemedikleri, çek tazminatı isteminin de yerinde olduğu gerekçesiyle bu itirazların reddine, faize itiraz yönünden ise istemin kısmen kabulüne karar verildiği görülmektedir....

                e -imzalıdır BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”...

                  -TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine, Miktar itibariyle kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/05/2022 Katip ... E-imza Hakim ... E-imza BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”...

                    Sayılı emsal içtihadında özetle;"Borçlu tarafından ödeme emri tebliğ tarihine göre beş gün içinde icra mahkemesine verilecek itiraz dilekçesiyle takibe konu senetle ilgili imza itirazıyla birlikte, imzaya itirazla çelişmeyen itiraz sebepleri de bildirilebilir (örneğin, zamanaşımı, yetki, derdestlik vb.). Buna karşılık borçlu, imza itirazıyla birlikte borcu ödediğini bildiremez. Çünkü imzaya itirazla ödeme itirazı birbiriyle çelişme halindedir.Somut olayda borçlu, itiraz dilekçesinde borcu kabul ederek ödeme iddiasında bulunduğuna göre artık geçerli bir imza itirazından bahsedilemeyeceğinden ödeme itirazını İİK'nun 169/a maddesinde sayılan belgelerden biri ile ispatlamalıdır." denilmiştir. Somut olayda, borçlular vekili itiraz dilekçesinde hem borcun ödendiğini hem de imzaya itiraz ettiklerini beyan etmiş ise de, anılan emsal içtihat gereğince imzaya yapılan itiraza itibar edilmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu