Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, imar uygulamasının iptali nedeniyle kadastral mülkiyet durumunun ihyası istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 20 Şubat 2020 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7221 ... Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 7 inci maddesiyle 3194 ... İmar Kanununun 18 inci maddesine eklenen yeni fıkraya göre; 3194 ......

    Davacı vekili, imar uygulamasına tabi tutulan müvekkiline ait 323 ada 52 sayılı kadastral parsele ilişkin imar uygulamasının iptal edildiğini ileri sürerek, 2217 ada 1 ve 2218 ada 1 sayılı imar parsellerinin iptali ile 323 ada 52 sayılı kadastral parselin ihyası ile tazminat, elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve yıkım isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....

      Büyükşehir Belediyesince yapılan imar uygulamalarına tabi tutulduğunu, uygulama sonucu oluşturulan imar parsellerinin kayıt malikleri adına tescil edildiğini, ancak yapılan imar uygulamalarının idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptal ve tescil, ikinci kademede tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın temyizi üzerine; Dairemizin, 20.05.2019 gün ve 2016/12242 Esas, 2019/4520 Karar sayılı ilamı ile; “...dava konusu ihyası talep edilen 1132(160) parsel sayılı taşınmazın ihdasen Hazine adına kaydedilerek farklı bir ifadeyle mülkiyeti kayden Hazineye ait iken imar uygulamasına tabi tutulduğu tartışmasızdır. Davadaki istek de, anılan ihdas parselinin ihyasına yöneliktir....

        İmar işleminin iptali sebebiyle kadastral mülkiyet durumunun ihyası isteğine ilişkin bu davalarda, taraflar arasında mülkiyet ihtilafının bulunmadığı; davacının talebinin kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu gözetilerek, hüküm altına alınması gerekli karar ilam harcı ile vekalet ücretinin maktu olması ve ayrıca yargılama gideri ve bu giderlerden sayılan vekalet ücretinden iptal edilen idari işlemi yapan davalı Belediye'nin sorumlu tutulması gerekir. 3. Değerlendirme 1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

          -KARAR- Dava, imar işleminin iptali sebebiyle kadastral mülkiyet durumunun ihyası, mümkün olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkin olup, mahkemece, sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kayıtların dayanaksız hale geldiği ve sicil kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmek ve benimsenmek suretiyle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı ... vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine....

            -KARAR- Dava, imar işleminin iptali sebebiyle kadastral mülkiyet durumunun ihyası, mümkün olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkin olup, mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılarak, sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kayıtların dayanaksız hale geldiği ve sicil kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmek ve benimsenmek suretiyle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacı vekili, davalı ... vekili ile dahili davalı ... vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine....

              Somut olayda; davacının 1206 ada 83,90,102,109 ve 146 parsel sayılı taşınmazların paylı maliki bulunduğu, Yüreğir Belediyesinin 23.12.1999 gün 4147 sayılı kararı ile ıslah imar uygulaması yapıldığı, ancak Adana 1. İdare Mahkemesinin 2002/737 Esas - 2003/ 921 Karar sayılı ilamı ile sözkonusu imar uygulamasının iptaline karar verildiği ve kararın derecattan geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. İmar parsellerinin sicil kayıtlarının dayanağı olan imar uygulaması iptal edilmekle yolsuz tescilin söz konusu olacağı ve tapu kayıtlarının iptal edilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Farklı bir ifade ile, imar parselinin tapu kaydı iptal edilerek kadastral parselin ihyasına karar verilmesi gerekir ve kadastral parselin ihyası mümkün olduğu durumda tazminata hükmedilemez. Zira tazminat için zorunlu unsur olan zarar koşulu henüz gerçekleşmemiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE KADASTRAL PARSELİN İHYASI Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 4. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 17.05.2012 gün ve 2010/847 esas 2012/327 karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 07.05.2014 gün ve 3104-9361 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, imar işleminin iptali sebebiyle kadastral mülkiyet durumunun ihyası ile kadastral parselin Hazine adına tescili isteğine ilişkin olup, davalı ... Belediyesi hakkında açılan davanın husumet nedeni ile reddine, diğer davalılar hakkında açılan davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davacı vekili, davalı ... ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyizi üzerine, Dairece; ''......

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.05.2012 gününde verilen dilekçe ile kadastral parselin ihyası talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11.11.2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi, Çukurova Belediyesi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, imar düzenlemesi işleminin iptali sebebiyle kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

                    İmar uygulamasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanaksız kalacağı ve Türk Medeni Kanununun 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği, bu durumda açılacak kadastral parselin ihyası davası sonucunda, dayanaksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. İmar uygulamasıyla tesis edilen kanuni ipoteğin dayanağı da idari işlem olup, bu idari işlemin iptaliyle ipotek tesisinin de illetten mücerret, yani "yolsuz" hale geleceği ve iptal edilmesi gerektiği açıktır. Ne var ki; lehine ipotek tesis edilen davalıların hakkı, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalıdır ve imar uygulamasıyla oluşturulan imar parselinin, dayanak idari işlemin iptaliyle sicil kaydının yolsuz hale gelmesi nedeniyle, davalıların, kadastral parselin ihyası suretiyle mülkiyet hakkına kavuşacağı tartışmasızdır....

                    UYAP Entegrasyonu