Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yüklenici İmar Kanunu ve sözleşmeyle bağlıdır. İnşaatı projesine uygun yapma ve uygun hale getirme yükümlülüğü konunun uzmanı olan yükleniciye aittir. Tamamen veya kısmen kaçak yapılan inşaatların imar yasasına uygun hale getirilmesi mümkün olduğu takdirde, öncelikli edimi kapsamında olduğundan yasal hale getirme işlemlerini yapmakla yüklenici ödevlidir. Somut olayda, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarında, bilirkişilerce inşaatların imar mevzuatına, tasdikli projesine uygunluğu ile ilgili hiçbir inceleme yapılmamış, davacılar vekilinin iki bloğun bodrum katlarında tasdikli proje dışı 6 adet kaçak daire yapıldığına ilişkin iddiaları incelenip değerlendirilmemiştir. Oysa az yukarıda da değinildiği gibi imar yasası kamu düzenine ilişkin olup mahkemenin re’sen de gözönünde bulundurması gerekir....

    Mahkemece, çekişme konusu taşınmaza davalıların haklı ve geçerli bir nedenleri olmadan elattıkları, işgalin İmar Kanunu'nun 18. maddesinin uygulanmasından kaynaklandığını kanıtlayamadıkları gerekçesi ile davanın kabulüne dair verilen karar Dairece "...öncelikle çekişme konusu imar parselinin geldisi olan taşınmazın tapu kaydının tedavül kayıtlarının ve krokilerinin getirtilmesi, öte yandan davalıların dayandıkları belgelerin dayanakları ile birlikte ilgili mercilerden eksiksiz temin edilmesi, ondan sonra kadastral ve imar kayıtları ile davalıların dayandıkları tapu tahsis belgelerinin mahalline keşfen uygulanarak ve belediyeden gelen yazı cevapları da dikkate anılarak mevcut müdahalenin imar uygulaması nedeniyle oluşup oluşmadığının ve çekişmeli taşınmazda davalıların imar öncesinde hukuken korunmaya değer bir haklarının bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulması, müdahalenin imar uygulaması ile oluştuğunun ve davalıların imar öncesi bir haklarının bulunduğunun belirlenmesi halinde...

      Dosya arasında bulunan tapu kayıtlarına göre, davacılar ile davalı ..., imar ile oluşmuş dava konusu 8 parsel sayılı taşınmazın ilk geldi kayıtları olan 438 ada 16 ve 17 nolu kadastral parsellerde aynı murisin mirasçıları olmaları nedeniyle elbirliği mülkiyet şeklinde malik iken, 1988 tarihli imar uygulaması sonucu 16 ve 17 numaralı kök parsellerin 4225 ada 7, 8, 9, 10, 11, 12 ve 14 parsellere gittiği, 1992 tarihli ikinci imar uygulaması ile 4225 ada 11,12 ve 14 parsellerin dava konusu 9453 ada 8 parsele gittiği, 1992 tarihli aynı imar uygulaması sonucunda davalı ... adına (geldisi 4225 ada 7, 8, 9, 10, 11 ve 12 parsel olan) dava dışı 9453 ada 12 parsel sayılı taşınmaz üzerinde mülkiyet hakkı tanınmıştır. Buna göre, davalı ...’nın dava konusu taşınmaz üzerinde kayıttan ya da mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı bulunmamaktadır....

        YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: İzmir ili, Bayraklı ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazda ruhsatsız ilave yapıldığından bahisle, 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesi uyarınca yıkımına ve aynı Kanunun 42. maddesi uyarınca 5.888,00-TL imar para cezası verilmesine ilişkin ... tarih ve …. sayılı … Belediye Encümeni kararının iptali istenilmiştir....

          Dosya içeriği ve toplanan delilerden dava konusu, 176 metrekare alanlı, ahşap ev nitelikli 39 ada 3 parsel sayılı taşınmazın, imar uygulaması ile 99 metrekaresinin uhdesinde kaldığı ve beyanlar hanesinde 99 metrekaresinin yola gideceğinin belirtildiği; kalan 77 metrekaresinin 2638 ada 3 parsele şuyulandırıldığı, 2638 ada 3 parselin de 1999’da yeniden imar uygulamasına tabi tutularak 22950 ada 3 parselin oluştuğu, parsel üzerinde iki katlı ve fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen dava konusu 15 kapı no’lu binanın bulunduğu, imar sonrası 80 metrekare alanlı binanın 44 metrekaresinin 22950 ada 3 parsel sayılı taşınmazda, 36 metrekaresinin ise 39 ada 3 parsel sayılı taşınmazda kaldığı, yine binaya ait 17 metrekare ve 7 metrekare alanı kapsayan kömürlüklerin de 22950 ada 3 parselde kaldığının tespit edildiği, davada 39 ada 3 parselin maliki olan davacıların taraf olduğu, ancak 22950 ada 3 parsel paydaşlarının taraf olmadığı, davalı olarak acele kamulaştırma işlemini yapan kurumun...

            Dosyadaki tapu kaydı uyarınca, dava konusu taşınmazda davalının 234/388 hisse sahibi olduğu, 154/388 hissenin ise imar uygulaması sonucunda ... adına tescil edildiği, ancak imar uygulaması öncesinde davalı tarafından yapılan evin zeminde mevcut olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporu uyarınca, imar uygulaması öncesinde de mevcut olan bu evin zeminde kapladığı alan 172,52 m2 dir. Bu miktarın zeminde davalı hissedara isabet eden miktardan daha az olduğu sabittir. Gerekçeli kararda da belirtildiği üzere TMK'nun 639.maddesi uyarınca paydaşlardan her biri diğerlerinin payları ile bağdaştığı ölçüde paylı maldan yararlanabilir ve onu kullanabilir. Yine, 3194 sayılı yasanın 18.maddesi gereğince şuyulandırma öncesinde mevcut bulunan yapılar hakkında muhdesat bedeli ödenmeksizin men, kal ve ecrimisil istenemeyeceği de açıktır....

              Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konu hazine hissesinin imar ile edinildiğini, yapılan imar düzenlemesinde hazineye hisse verilmesi işleminde usulsüzlük bulunmadığını, davacının talebinin haksız ve yersiz olduğunu, davacı tarafından açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

              Şu duruma göre davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, dava konusu taşınmaz öncesinde 126 sayılı kadastro parseli iken imar uygulaması ile önce 241 ada 7 parsel olmuş, sonra imar değişikliği ile 241 ada 18 parsel olmuştur. Davalı ...'nin murisi ...'in 241 ada 7 parselde 06.01.1998 tarihinde yapılan 18. Madde uygulaması ile oluşan 342/624 payı 19.08.1998 tarihinde intikal ile eşi ... ve çocukları adına paylı mülkiyet olarak tescil edilmiş, aynı tarihte çocuklarının paylarını satın alarak davalı ... taşınmazda 342/624 pay sahibi olmuştur. İmar değişikliği ile 241 ada 18 parsel olarak tescil edilen taşınmazda ...'in 342/666, davalı ...'un 225/666, dava dışı Veliköy Belediyesinin 99/666 payı var iken 23.08.2000 tarihinde belediye payının yarısını yani 99/1332 payı satın alan ... taşınmazda kendi payı ile tevhit sonucu 783/1332 pay maliki durumuna gelmiştir. Davalı ...'...

                Şufalı payın ilişkin bulunduğu ... parsel sayılı taşınmazda yargılama sırasında 9.8.2007 tarihinde yapılan kısmi imar uygulaması sonucu 772 m²’lik kısmı ... parsel, geri kalan kısım ise ... ada ... parsel olarak davalı, ... parsel olarak davacı ve davalı, ... parsel olarak da dava dışı ... adına tescil edilmiştir. ... parsel nolu taşınmazda davacının payı bulunmadığına göre davacının önalım hakkından söz edilemeyceğinden bu parsel hakkında davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

                  . - 2009/1965 K. sayılı dava dosyalarının istenerek, Dava konusu taşınmazın son imar durumunun ve taşınmaz hakkında yapılan imar planının kesinleşip kesinleşmediğinin, taşınmazda imar planına uygun şekilde ağaçlandırma yapılıp yapılmadığının sorularak alınacak cevabi yazının, bu dosya içerisine alınması; ayrıca, dava dosyasının, 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 433/3. ve Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddeleri uyarınca tarih ve işlem sırasına göre düzenlenip, dizi listesine bağlandıktan sonra gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda değinilen eksikliklerin giderilmesi için dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine 19/01/2017 günü oy birliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu