Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-KARAR- Temyiz incelemesine esas olmak üzere; Dava konusu ... ada ..., ..., ... ve ... ile ... ada ... parsel sayılı taşınmazlar ile geldisi olan ... ada ... kadastral parselin imar uygulamalarına ilişkin tüm belgelerin, encümen kararı, mahkeme ilamı, kroki, imar dağıtım cetvelleri vb. ilgili Tapu Müdürlüğünden temin edilerek, davalı ...'in ... parsel sayılı taşınmazda maliki olduğu 80/320 payın imar dağıtım cetvelinde hangi parsellere gittiğinin belirlenip evraka eklenmesi, Geri çevirmeyle istenilen hususların eksiksiz dosya arasına alınıp alınmadığının mahkeme hakimince denetlendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davacıların davası imar planında park alanı ve pazar yeri olarak ayrılmak suretiyle hukuki olarak el atılan taşınmazın kamulaştırmasız el atma tazminat bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Dosya kapsamından davaya konu 2889 ada 6 parsel sayılı taşınmazın imar planında park alanı olarak ayrıldığı, dava konusu 290 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ise yine imar planında pazar yeri ve park alanına isabet ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece yapılan keşif ve alınan 12/07/2021 tarihli bilirkişi raporu, dosya içeriği itibariyle dava konusu taşınmazların imar planında park alanı ve pazar yeri olarak tahsis edildiği ve taşınmaza fiilen el atılmadığı anlaşılmıştır....

    Dairemizin 06.04.2010 gün 2009/5615 Esas ve 2010/1642 Karar sayılı geri çevirme yazısı uyarınca dosyaya sunulan Sarıyer Belediye Başkanlığı İmar ve Şehirçilik Müdürlüğünün 04.06.2010 gün 3613/7126 sayılı cevabi yazısında, dava konusu 388 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 29.07.2003 onay tarihli ve 1/1000 ölçekli "Sarıyer, Boğaziçi Geri Görünüm ve Etkilenme Bölgeleri Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planında" kaldığı ve konut alanında bulunduğu açıklanmıştır. Dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede imar planı bulunduğu anlaşıldığına göre; imar planı bulunmayan yerlerde her türlü yapılaşma amacıyla arsa ve parselleri hisselere ayıracak özel parselasyon planları ve satış vaadi sözleşmeleri yapılamayacağını düzenleyen 3194 sayılı imar Kanununun 18/son maddesinin uygulanamayacağı açıktır....

      Dairemizin 06.04.2010 gün 2009/5615 Esas ve 2010/1642 Karar sayılı geri çevirme yazısı uyarınca dosyaya sunulan Sarıyer Belediye Başkanlığı İmar ve Şehirçilik Müdürlüğünün 04.06.2010 gün 3613/7126 sayılı cevabi yazısında, dava konusu 388 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 29.07.2003 onay tarihli ve 1/1000 ölçekli "Sarıyer, Boğaziçi Geri Görünüm ve Etkilenme Bölgeleri Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planında" kaldığı ve konut alanında bulunduğu açıklanmıştır. Dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede imar planı bulunduğu anlaşıldığına göre; imar planı bulunmayan yerlerde her türlü yapılaşma amacıyla arsa ve parselleri hisselere ayıracak özel parselasyon planları ve satış vaadi sözleşmeleri yapılamayacağını düzenleyen 3194 sayılı imar Kanununun 18/son maddesinin uygulanamayacağı açıktır....

        İmar uygulamasıyla oluşan tüm parsellerde davacı yararına imar ipoteği tesis edilmediği gibi davacının taşınmazdaki payı da kamulaştırılarak bedelinin ödendiği savunulmamıştır. Davalı ... ...’nin 23.07.2010 günlü yazısında da, dava konusu taşınmazda 2981 sayılı yasanın 10/b maddesine dayanılarak imar uygulamasının yapıldığı belirtilmiştir. Görülüyor ki, davacının 3230 sayılı parselde sahip olduğu payı imar uygulaması sırasında yok edilmiştir. Bu durumda mahkemece öncelikle davacının 3230 sayılı parseldeki payı ve bu paydan düzenleme ortaklık pay miktarı düşülerek imar uygulaması ile elde edeceği net yüzölçüm miktarı bulunmalıdır. Bulunan bu miktar, öncelikle davalı ... adına kayıtlı taşınmazlardan karşılanmalı, karşılanamaması veya eksik tescil edilmesi halinde davacının ikinci kademedeki istemi hakkında bir karar verilmesi gerekir....

          Mahkemece mahallinde yapılan keşif ve ibraz edilen inşaat bilirkişisi raporu içeriğine göre, taşınmazın mimari projesinin incelendiği, ortak alan olan arka bahçede tek katlı prefabrik üzeri çatılı kapalı bir alan oluşturulduğu, bahçeye yapılan bu yapının mimari projede olmadığı, İmar Kanunu'na göre arka bahçe içerisinde kapalı alan oluşturulamayacağı, prefabrik olup tüm kat maliklerinin muvaffakatı halinde dahi yapılamayacağı, komşu yan bahçe mesafesine engel teşkil ettiği, yapılmış olan tek katlı yapının İmar Kanunu ve Yönetmeliklerine aykırı olduğu anlaşılmış olup, mahkemesince yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla davalı tarafın istinaf istemleri yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle, mevcut delillere göre verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmamakla davalı tarafın istinaf isteminin Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1- b(1) maddesi gereğince reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          , ticari alanda kalan kısmının ise 8.647,00 m2 olduğu, hükme esas raporda ise dava konusu taşınmazın 6.509,82 m2 sinin imar yolları ve park alanında kaldığından bahisle % 40 oranında DOP indirimi yapılarak 3.905,90 m2'lik alan için tazminat hesabının yapıldığı anlaşılmış ise de, yapılan hesaplamaların usul ve yasaya uygun olmadığı, öncelikle taşınmazın ilk imar planında Belediye hizmet alanı olarak belirlendiğinde DOP kesintisi yada yola terk yapılıp yapılmadığının ilgili belediyeden sorularak buna ilişkin belgelerin dosyaya ibrazının sağlanması, ilk imar uygulaması ile taşınmazda DOP indirimi yada yola terk yapılmış ise imar değişikliği nedeniyle oluşturulan yeni durumda taşınmazda DOP kesintisi yapılmayacağının dikkate alınması gerektiği, ilk imar uygulaması ve imar değişikliği nedeniyle oluşan yeni imar durumunda taşınmazda DOP kesintisi ve yola terk yapılmamışsa, yapılacak DOP indiriminin taşınmazın bulunduğu bölgedeki taşınmazlarda ne kadar olduğunun ilgili belediyeden sorularak tespit...

          Davalı idare tarafından temyiz başvuru dilekçesinde, dava konusu taşınmazlarda 3194 sayılı Kanun'un 18 inci maddesi uyarınca imar uygulaması yapıldığının bildirildiği ve Tapu Kadastro Müdürlüğünün parsel sorgulama uygulamasında yapılan sorgulama neticesinde dava konusu taşınmazların kaydının kapatıldığı anlaşıldığından, en son imar uygulamasına ait şuyulandırma cetvelleri ilgili Belediyeden istendikten, dava konusu taşınmazın imar uygulaması sonucu hangi parsellere gittiğini gösterir tüm gitti kayıtlarıyla birlikte tapu kayıtları ilgili Tapu Müdürlüğünden getirtildikten, imar uygulaması sonucu yeni oluşan parsellerin imar planındaki özgülenme amacı ilgili Belediye Başkanlığından sorulduktan ve şuyulandırma öncesi ve sonrası çaplı krokiler ilgili Kadastro Müdürlüğünden getirtilip, mahallinde yeniden keşif yapılarak, imar uygulaması sonucu oluşan yeni parsellerin tapu kaydı zemine uygulanıp, yeni oluşan parsellere davalı idarelerce fiilen el atılıp atılmadığı, fiilen el atılmasa bile, dava...

            Davalı vekilince ileri sürülen ve yukarıda belirtilen istinaf sebeplerine göre yapılan incelemede; Dava konusu Antalya ili Manavgat İlçesi Sarılar Mahallesi 452 ada 1 parsel sayılı taşınmazın imar planında semt spor sahası olarak ayrıldığı, imar planının kesinleştiği tarihden dava tarihine kadar amacına uygun şekilde kamulaştırma işleminin yapılmadığı, aradan geçen süre dikkate alındığında hukuki el atmanın fiili el atmaya dönüştüğünün kabulünün gerektiği, dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli imar planı içerisinde kalması nedeniyle arsa vasfında kabul edilerek emsal araştırma yöntemi ile dava konusu taşınmazın değerinin tespiti yoluna gidilmesinde yöntem olarak isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu taşınmazın DOP kesintisi yapıldığı, 2021 yılı emlak vergisine esas m2 birim fiyatının 143,17 TL olduğu, emsal olarak alınan Antalya İli Manavgat İlçesi Sarılar Mahallesi 210 Ada 8 parsel sayılı taşınmazın 1/1000 ölçekli imar planı içerisinde DOP kesintisi yapılmış imar parseli olduğu, 2021...

            Yüklenici İmar Kanunu ve sözleşmeyle bağlıdır. İnşaatı projesine uygun yapma ve uygun hale getirme yükümlülüğü konunun uzmanı olan yükleniciye aittir. Tamamen veya kısmen kaçak yapılan inşaatların imar yasasına uygun hale getirilmesi mümkün olduğu takdirde, öncelikli edimi kapsamında olduğundan yasal hale getirme işlemlerini yapmakla yüklenici ödevlidir. Somut olayda, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarında, bilirkişilerce inşaatların imar mevzuatına, tasdikli projesine uygunluğu ile ilgili hiçbir inceleme yapılmamış, davacılar vekilinin iki bloğun bodrum katlarında tasdikli proje dışı 6 adet kaçak daire yapıldığına ilişkin iddiaları incelenip değerlendirilmemiştir. Oysa az yukarıda da değinildiği gibi imar yasası kamu düzenine ilişkin olup mahkemenin re’sen de gözönünde bulundurması gerekir....

              UYAP Entegrasyonu