Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP: Davalılar vekili, cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin bir kısım hissedar ve mirasçıların paylarını satın almak suretiyle taşınmazda paydaş olduğunu, taşınmaz üzerinde dört katlı bir apartman bulunduğunu, muris İsmail DİNÇ'in binayı yaptıktan sonra 2981 sayılı İmar Affı Yasasına göre yasal hale getirmek üzere başvurularda bulunduğunu, yeminli büro dosyasının oluşturulduğunu, dört katlı binada sekiz adet daire bulunup halen kullanır durumda olduğunu, dairelerin fiilen paylaşılmasının gerektiğini, davacı şirketin taşınmazdan pay satın aldığında da aynı apartmanın taşınmaz üzerinde bulunduğunu açıklayarak 2981 sayılı İmar Yasasından faydalanılarak taşınmaz üzerindeki yasal hale getirilmiş apartmandaki bağımsız bölümlerin paydaşlar arasında hisseleri de dikkate alınarak fiilen taksim edilmesini, fiili taksimde bölünen parçaların birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanabileceğinin nazara alınmasını, fiili taksimde müvekkillerinin...

.- Tazminat istemine konu taşınmazın ....06.2014 tarihi itibariyle imar planı içinde bulunup bulunmadığı, imar düzenlemesi sonucu oluşmuş imar parseli olup olmadığı, imar parseli ise düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin, düşülmüş ise oranının, imar planı dışında ise belediye ve mücavir alan sınırları içinde olup olmadığının, belediye hizmetlerinden faydalanıp faydalanmadığının, etrafının meskun olup olmadığının belediye başkanlığı imar müdürlüğünden sorulması, ...- Tazminat istemine konu taşınmazda yapılan .../...-a uygulamasının iptali istemiyle dava açılıp açılmadığının araştırılması, açılmış ise dava dosyasının onaylı örneğinin bu dosya içine konulması gerekmektedir....

    Hâl böyle olunca, imar parseli imar işleminin iptal edilmesi sebebiyle ortadan kalktığına göre; öncelikle geri dönüşüm veya yeni bir imar uygulaması işleminin tamamlanıp tamamlanmadığının araştırılması, kadastral parsele geri dönüşüm veya yeni bir imar uygulaması işlemi tamamlanmış ise tecavüzün hangi kadastral veya imar parseli içerisinde kaldığı ve tecavüze konu bölümle ilgili davacının bir mülkiyet hakkı olup olmadığının belirlenmesi; geri dönüşüm veya yeni bir imar uygulaması işlemi tamamlanmamış ise sonucunun beklenmesi ve ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "mahallinde yapılan keşif ve neticesinde alınan ziraat bilirkişi raporunda, taşınmazda toprak kazılarak eğiminin azaltıldığı, taşınmazda keşif günü eğime dik yönde bulunan alandaki toprak ve kayaların oyularak eğiminin azaltıldığı, mevcut durumda taşınmazın boş arazi görünümünde olduğu, geçmişe ait hava fotoğraflarının incelenmesinde parsel içerisinde bulunan ağaçların keşif günü itibariyle kesilerek alanın düzeltiğinin görüldüğü, taşınmazda halihazırda tarımsal üretim olmadığı, hava fotoğraflarında evveliyatında taşınmazda tarımsal amaçlı terasların görüldüğü, arazi tesviye çalışmalarının, zemin eğiminin azaltılmasının, taş terasların yapılmasının emek ve para harcanarak taşınmazda değer kazandıran faaliyetler olarak değerlendirileceği ancak tarımsal amaçlı imar ihyanın keşif günü itibariyle tamamlanmadığının tespit edildiği, bir yerin imar ve ihya ile kazanılması için taşınmazın emek ve...

        Ayrıca Yargıtay uygulamalarında üzerinde irtifak hakkı kurulmuş olan taşınmazda bu irtifak nedeniyle oluşacak değer düşüklüğünün en fazla (taşınmazın cins ve niteliğine göre uygun kullanımını önemli ölçüde etkileyen özel bir durum yoksa) irtifaktan etkilenen alanın mülkiyet değerinin arazide % 35’i, arsada ise % 50’si oranında olacağı kabul edilmektedir. Açıklanan bu esaslar gözönünde tutulduğunda irtifak kamulaştırmasından dolayı arsa olarak değerlendirilen dava konusu taşınmazda oluşacak değer düşüklüğü oranının en fazla %10 olması gerekirken %18 alınmak suretiyle yüksek değer belirleyen rapora göre hüküm kurulması, 4-Dava konusu taşınmazda daimi irtifak hakkının davacı adına tescili ile yetinilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde irtifak hakkının ağaç dikmemek, bina vs. sabit tesis yapılmamak koşuluyla tescili, Doğru görülmemiştir....

          tapu müdürlüğünden, 5-Dava konusu 136 parsel sayılı taşınmazın 14.05.2013 olan değerlendirme ve somut emsal olarak incelenen 2474 ada 5 parsel sayılı taşınmazın ise değerlendirmeye esas alınan 02.11.2006 olan satış tarihi itibariyle imar düzenlemesi sonucu meydana gelen imar parselleri olup olmadıklarının, imar parseli iseler düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin, düşülmüş ise oranının belediye imar ve tapu müdürlüklerinden, 6-Dava konusu ......

            Yapılacak keşifte; yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, taşınmazda imar-ihya işlemi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı, taşınmazın önceden kullanılmakta ancak son yıllarda kullanılmıyor ise kullanılmamasının hangi nedenden kaynaklandığı ve terk iradesine dayalı olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeli; teknik bilirkişiden keşfi takibe elverişli krokili rapor alınmalı; ziraat bilirkişi kurulundan dava konusu taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmaz imar-ihyaya konu olmuş ise imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, önceki ziraatçi bilirkişisinin raporlarını da irdeler nitelikte taşınmazı komşu parsellerle ve geriye kalan kısmı ile birlikte ele alan, taşınmazın önceki ve mevcut niteliğini...

              Dosyadaki bilgi ve belgelerden, dava konusu 421 ada 124 parsel sayılı taşınmazın bir katlı yığma ev ve arsa vasfı ile davacı adına tapuda kayıtlı olduğu, Belediye Meclisinin 06.02.1996 tarih ve 8 sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın, 24 derslikli okul alanının ve oyun alanının yetersiz olmasından dolayı okul alanı olarak imar tadilatı kapsamına alındığı, davacının muhtelif zamanlarda İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne ve Belediye'ye müracaatta bulunarak söz konusu taşınmazda inşaat yapmak için imar izni ve taşınmazın kamulaştırılmasını istediği, ödenek yetersizliğinden dolayı kamulaştırma işleminin yapılamadığının ve söz konusu alanın imar planında kaldığından inşaat izni verilmeyeceğinin davacıya bildirildiği,dava konusu edilen taşınmazın halihazırda davacı tarafından fiilen kullanıldığının, mevcut haliyle kullanımında herhangi bir kısıtlamanın bulunmadığının, davalı ... tarafından taşınmaza fiilen el atmanın bulunmadığının da mahkemece keşfen tespit edildiği anlaşılmıştır.Uyuşmazlık; imar...

                Davacı parseli üzerine konulan ipoteğin, imar uygulaması sırasında mülkiyeti Halil Yaman’a ait taşınmazdan zorunlu olarak davacı parseline katıldığı anlaşılan 8 m2’lik taşınmazın bedelini karşılamak amacıyla konulduğu anlaşılmaktadır. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 17/son, 18/9 ve 2981 sayılı yasanın 10/c maddesi gereğince konulan ipoteklerin 2942 sayılı kamulaştırma kanununa göre tespit edilecek bedeli, ipotek bedeli olarak gösterilmek suretiyle şuyulandırma işlemlerinin yapılacağı öngörüldüğünden yasanın bu amir hükümleri nazara alınarak mevcut ipotek tesis edildiğine göre davacıya ait taşınmaza, davalı taşınmazından 8 m2 olarak katılan yer için güncelleştirilmiş bedel tespit ettirilerek, bu miktarın davalıya ödenmek üzere mahkeme veznesine depo ettirildikten sonra davanın kabulüne karar verilecek yerde, kararda yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir....

                  -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle kayden davacıya ait çaplı taşınmazda taşkın bölüm itibariyle ... Medeni Kanununun 725. maddesinde öngörülen temliken tescil koşullarının varlığı kanıtlanamadığı gibi imar öncesi kadastral parsellerde kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı bulunmadığına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 71,36 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 14.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu