Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacıların miras bırakanları .... ve .... kadastral 370 ada 42 parsel sayılı taşınmazda paydaş iken 1999 yılında yapılan imar düzenlemesi sonucu oluşan 3782 ada 3 parsel sayılı taşınmazda davacıların dava dışı belediye ile paydaş olduğu, davalı ...'e 06.12.1986 tarih, 17040 sayılı tapu tahsisi belgesi ile .... Belediyesine ait 370 ada 70 parsel sayılı taşınmazda 373 m2 yer tahsis edildiği, bu tahsis belgesine karşılık 1999 tarihinde yapılan imar düzenlemesi sonucu, 210 m2 miktarlı 3728 ada 12 parsel sayılı taşınmazın davalı adına tescil edildiği, 3 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki evin davalı tarafından imarın kesinleşmesinden sonra inşa edildiği anlaşılmaktandır Bu durumda, davalının 3 parsel sayılı imar parselinde önceye dayalı ayni bir hakkının bulunmadığı, yapının da imardan sonra yapıldığı saptandığından, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Mahallesi, 4858 ada 1 parsel sayılı taşınmaz Bursa Büyükşehir Belediye Meclisinin 21.04.1999 tarihli ve 384 sayılı kararı ile onaylanmış 1/1000 ölçekli Metro Kuzeyi Uygulama İmar planında “ Spor alanında” kalmakta iken Bursa 1.İdare Mahkemesinin 2016/1366 Karar sayılı dava dosyası ile imar planının iptaline karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği ,bunun üzerine Bursa Büyükşehir Belediye Meclisinin 23.07.2020 tarihli ve 996 sayılı kararı ile taşınmazda yapılan plan değişikliği ile taşınmazın imar planındaki tahsis amacının “Özel Spor Alanına” dönüştürüldüğü ve imar planının halen kesinleşmediği belirtilmiştir. İlk bentteki iptal kararı sonrası taşınmazda yapılan imar planı değişikliğinin kesinleşip kesinleşmediği, taşınmazın halihazırda 1/1000 ölçekli uygulama imar planının bulunup bulunmadığı var ise imar planındaki konumu ve özgülenme amacı ilgili idareden sorulduktan sonra, temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Daireye gönderilmesi gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 13.03.2014 gün ve 2013/21988 Esas - 2014/6939 Karar sayılı ilama karşı davalı idare vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R – 1-Esenyurt Belediye Başkanlığının 04.04.2012 tarihli kararına göre yapılan imar uygulamasına ait şuyulandırma cetvellerinin ilgili belediyeden istendikten, 2-En son yapılan uygulamasıyla davacının dava konusu taşınmazda payı 1071 ada 16 parsele gittiği iddia edildiğinden 1071 ada 16 parselin imar durumunun ilgili Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğünden istendikten, 3-Dava konusu taşınmaz ile imar uygulaması sonucu gittiği 1071 ada 16 parselin aynı imar...
Davalı, taşınmazda 06.06.1973 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle hak sahibi olduğunu iddia etmektedir. Dava konusu taşınmazın kadastro tespiti 1978 tarihinde kesinleşmiş ve çap kaydı oluşmuş, imar uygulaması 1989 yılında yapılmıştır. Davalının kadastro tespiti öncesi gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine istinaden edindiği hakkını daha sonra yapılan kadastro tespiti sırasında 3402 S.Y.nın 13/b fıkrası aracılığıyla a bendi hükmü uyarınca kişisel hakkını mülkiyete çevirmediği ve tespitin kesinleşmesinden itibaren aynı yasanın 12/3 maddesinde öngörülen hak düşürücü süre içeresinde sözleşmeden kaynaklanan kişisel hakkını ileri sürmediği, taşınmazda hak düşürücü sürenin geçmiş olması karşısında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan bir mülkiyet hakkı bulunmamaktadır. Davalının, dava konusu taşınmazda ayni ve şahsi bir hakkı bulunmamaktadır....
Dairemizin kısmen bozma kararına uyularak verilen temyize konu bölge idare mahkemesi idari dava dairesi kararında, bozma kararının kapsamı ile sınırlı bir inceleme yapılarak sadece imar planlarının uyuşmazlık konusu taşınmazda “10 m’lik yol” planlanmasına ilişkin kısımları yönünden hüküm kurulmuş olup “park alanı” planlanmasına ilişkin kısımları yönünden herhangi bir hüküm kurulmamıştır. Bu itibarla, davacının, kendisi açısından ortaya yeni bir hukuk durum çıkarmayan bu karara karşı, imar planlarının uyuşmazlık konusu taşınmazda "park alanı" planlanmasına ilişkin kısmına yönelik olarak yaptığı temyiz başvurusunun incelenmeksizin reddi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Davalı idarenin temyiz istemi yönünden yapılan inceleme: Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür....
Davacı, kayden paydaş olduğu .. ada 3 parsel sayılı taşınmazda davalı Ö.. E.. E.. Kurumları'na ait, Ö..S.. U.. Lisesi binasının yer aldığını, davalının taşınmazı haksız olarak kullandığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı, taşınmazdaki binayı 2001-2012 yıllarında İ..D.. T.. Vakfın'dan kiralayarak ilkokul ve lise olarak eğitim ve öğretim faaliyetinde bulunduklarını, halen E.. E..Kurumları olarak binada kiracı olduklarını, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, ayrıca davalı eğitim kurumunun G.. E.. A.Ş. tüzel kişiliğine bağlı eğitim kurumu olduğunu, davacının taşınmazdaki binada hakkı olmayıp, 3 numaralı parselde imar uygulaması sonucu paydaş iken, yapılan yeni imar uygulaması ile payının başka bir imar parseline gittiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının taşınmazda kiracı olup, taşınmazın tapuda İ..D..T.. Vakfı adına kayıtlı olması sebebiyle davalının husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar karar verilmiştir....
Önalım hakkı davacı tarafından 21.12.2016 tarihinde dava açılmak suretiyle kullanılmıştır. 29.11.1939 tarihli ve 17/57 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca; Arttırma ve Eksiltme Yasasına göre yapılan taşınmaz mal satışları isteğe bağlı (ihtiyari) satış niteliğinde olduğundan Medeni Kanunun 658 ve 659 maddelerinin (TMK 732, 736 arası) hükümlerine tabidir. İcra yasasına uymayan isteğe bağlı arttırmaların hepsi hakkında şuf’anın genel hükümleri ayniyle yürür. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 275. maddesi gereğince; “herkesin katılabileceği isteğe bağlı açık arttırmalarda satış sözleşmesi, en yüksek bedeli öneren kişiye ihale edilmesiyle kurulmuş olur. Ancak aynı yasanın 279. maddesi gereğince arttırmadan alınan taşınmazın mülkiyeti, ancak tapu siciline tescille alıcıya geçer. İsteğe bağlı arttırmalarda mülkiyetin geçmesi genel hükümlere tabidir. Genel hüküm Türk Medeni Kanununun 705. maddesidir. TMK 705. maddesine göre; taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur....
Mahkemece, dava konusu parselin bulunduğu yerde İmar Kanunu'nun 18. maddesine göre uygulama yapılmadığı, bu parsel üzerindeki binaların ruhsatsız ve İmar Kanununa aykırı olarak kaçak yapıldığı nedenleri ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili kararı temyiz etmiştir. Taraflar arasındaki noter satış vaadi sözleşmelerinin konusu .. Mah. 461 ada 2 sayılı parsel bahçe cinsli 6780 m2'lik taşınmazda davalı adına 3/20 oranında kayıtlı taşınmazda davacılara ayrı ayrı 3-5 ve 8 nolu bölümlerin ve bu dairelere isabet eden arsa payının satış vaadine ilişkindir....
Şöyle ki, 25.09.2009 tarihli keşfe katılan ziraatçi bilirkişi, taşınmazın en az 25-30 yıldır ekilip dikildiğine dair hiçbir belirtiye rastlanmadığını, taşınmazda imar ihya çalışması yapılmadığını, taşınmazın tarım arazisi özelliğini kaybettiğini, bu haliyle taşınmazda tarımsal faaliyetin mümkün olmadığını ve taşınmazın özel mülkiyete tabi yerlerden olmayıp Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunması gereken yerlerden olduğunu beyan etmesine rağmen, 31.05.2011 tarihli keşfe katılan ziraatçi bilirkişi ise taşınmazın buğday ekili olduğu, taşınmazda 5-6 yaşlarında 8 adet ceviz ağacı bulunduğunu, taşınmazda imar ihya çalışmalarının takriben 40 yıl önce başlatıldığı, emek ve masraf ile imar ve ihyanın 35-40 yıl öncesinde tamamlanmış olduğunu beyan etmiştir. Her iki keşfe katılan ormancı bilirkişiler dava konusu taşınmazın geçmişteki kullanımının en doğru şekilde tespit edilebilmesine yarayan hava fotoğraflarını incelememişlerdir....
Belediyesi tarafından İmar Kanunununun 18. maddesi uyarınca 37 no’lu 1. etap ve 2. etap imar düzenlemesi yapıldığını, ancak anılan imar uygulamalarının idari yargıda iptal edildiğini ileri sürerek; imar uygulaması sonucu oluşan 5617 ada 3 nolu imar parselinin, 1187 kadastro parseline isabet eden 29 m2'lik kısmının tapusunun iptali ile, düzenleme öncesi kadastral ve kök parsele dönüşünün sağlanarak ve ... adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....