(eski) 12 ada 77 parsel hakkında 2859 sayılı Yasa uyarınca yenileme kadastrosunun yapılıp yapılmadığının yapılmış ise (eski) 12 ada 77 parsele ait yenileme tutanağının Kadastro Müdürlüğü ve Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup istenmesi, 5-1996 yılında yapılan kullanım kadastrosu sırasında (eski) 12 ada 77 parsel hakkında kadastro tespit tutanağı düzenlenip düzenlenmediğinin kadastro müdürlüğünden sorularak, tutanak düzenlenmiş ise kadastro tespit tutanağı Tapu Müdürlüğünden getirtilmesi, 6-Yenileme sonrası oluşan dava konusu 383 ada 16 parselin imar uygulamasına tabi tutulduğu anlaşılmakla, imar işlemine dayanak teşkil eden tüm belgeler ile imar dağıtım (şuyulandırma) cetveli suretlerinin ilgili Belediye Başkanlığından, imar sonrası oluşan parsellerin güncel tapu kayıtlarının ise Tapu Müdürlüğünden istenmesi, 7-Fethiye 1....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle; davalıya ait olup, davacı taşınmazına taşkın binanın bir bölümünün imar uygulamasından önce yapıldığı ve davalıya verilen tapu tahsis belgesi kapsamında kaldığı belirlenerek, bu bölümün bedelinin davalıya ödenmesine; kalan bölümün ise imar uygulamasından sonra yapıldığı, 3194 Sayılı İmar Yasasının 18.maddesi kapsamında olmadığı saptanmak suretiyle imar uygulamasından sonra yapılan bölüm bakımından bedel ödenmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; davalı karşı davacı ...'ün temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20.4.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.04.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı Hazine vekili, dava konusu 2618 m2'lik taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu halde ilk olarak ... Belediyesinin 19.02.1998 tarih ve 772 sayılı encümen kararının tashih edilerek ve bazı parseller ilave edilmek suretiyle 18.06.1998 tarihli encümen kararı uyarınca imar düzenlemesine tabi tutularak anılan 2618 m2'lik kısım üzerine de 5349 ada 3 sayılı imar parselinin oluşturulduğunu; daha sonra ise ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil KARAR Yargıtay Başkanlar Kurulunun 09/02/2018 tarihli ve 2018/1 sayılı kararı ile 21/02/2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay'ın Ceza ve Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca Yargıtay (1.) Hukuk Dairesi'nin bakmakta olduğu, Taşınmaz mallara ilişkin tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi, yıkım(kal) istemli davalar ile haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesinin Dairemizin görevine girdiğine ilişkin karar verilmiştir. Eldeki dava, kadastro öncesi sebeplere dayalı tapu iptal ve tescil isteklerine ilişkin olup, yukarıda yazılı dosyaların devri sırasında gönderildiği ve verilen kararın temyiz incelemesinin 16....
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Yapılan yargılama neticesinde; İmar düzenlemesinin iptal kararı sonrasında, taşınmazın bulunduğu alanda T4 Encümeni'nin 08/10/2014 tarih ve 382 esas sayılı encümen kararı doğrultusunda yeniden imar uygulaması yapıldığı, belirtilen imar uygulamasının da Adana 2. İdare Mahkemesinin 2015/1191 Esas sayılı kararla uygulamanın dayanağı imar planının iptal olduğu ancak kararın kesinleşmediğinin anlaşıldığı, Davacının eldeki kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptal ve tescil davasını açtığı tarih itibariyle, İdare Mahkemesi'nin şuyulandırma işlemini iptal etmesi nedeniyle 1432, 1434, ve 1435 sayılı imar parselinin sicil kaydının dayanağının bulunmadığı; ne var ki yargılama sırasında yeniden imar düzenlemesi yapıldığı ve imar parsellerinin sicil kayıtlarının geçerliliğini koruduğu; idari işlem ayakta durduğu sürece, tapu iptali ve tescil isteğinin dinlenme olanağının bulunmadığı açıktır....
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava konusu 339 ada 153 sayılı kadastral parselde 19.07.1988 tarihli ve 5622 sayılı encümen kararı ile yapılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiği ve kararın kesinleştiği, ne var ki, anılan bu uygulamadan sonra 339 ada 153 parsel sayılı taşınmazın imar düzenlemesi sonucu oluşturulan imar parsellerinin birden fazla imar uygulamalarına tabi tutulduğu ve en son oluşan imar sicil kayıtlarının dayanağı olan idari işlemlerin hukuki geçerliliklerini korudukları ve bu idari işlemler iptal edilmediği sürece tapu iptali ve tescil davasının dinlenemeyeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu nedenle davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz istemleri yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir 2-Dava, imar işleminin iptali sebebiyle kadastral mülkiyet durumunun ihyası isteğine ilişkin olup, taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmamaktadır....
O halde; dava konsu imar parsellerinin dayanağı olan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiği ve bu hükmün kesinleştiği, böylece imar sicil kayıtlarının dayanaksız kalarak yolsuz tescil durumuna düştükleri tartışmasızdır. Diğer taraftan, anılan imar uygulamasından sonra Belediye Meclisi tarafından 01.11.2001 tarih ve 138 sayılı kararıyla 1/5000 ölçekli Nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planı onaylanmış olup, anılan bu kararın düzenleyici işlem olduğu ve bu imar planı uyarınca yapılmış yeni bir uygulama işleminin bulunmadığı; farklı bir ifadeyle, dava konusu taşınmazların yeni bir imar düzenlemesine tabi tutulmadıkları ve mevcut durum itibariyle yolsuz tescil durumundaki imar sicil kayıtlarının iptali ile kadastral parsellerin ihyası yönünde tescile hükmedilmesi gerektiği açıktır. Öte yandan; 3194 Sayılı İmar Kanunu düzenlemeleri kamu düzenine ilişkin bulunduğundan kazanılmış hak olgusundan sözedilemez....
e de para ödediğini ve davacı ... hakkında tapu iptal ve tescil davası açtığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bina bedeli (7.000.000.000 TL) üzerinden hapis hakkı tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne; yıkım isteğinin ise feragat nedeniyle reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece " kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılmasının doğru olmadığı" gereğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda bina bedeli (7.000.000.000 TL) üzerinden hapis hakkı tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne; yıkım isteğinin ise feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi,gereği görüşülüp, düşünüldü....
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; imar uygulamasından önce 9310 ada 24 no'lu parselin davalı adına, 9311 ada 2 no'lu parselin davacı adına kayıtlı bulunduğu, 3194 Sayılı Yasanın 18. madde uygulaması sonucunda 17052 ada 1 no'lu parselin davacıya verildiği, 17052 ada 2 ve 3 no'lu parselin davalı adına tescil edildiği fen bilirkişi krokisinde (A) ile işaretli bölümde yer alan muhtesatın davacının imar parseline taşkın hale geldiği ve fakat anılan imar uygulamasının idare mahkemesi kararı ile iptal edilerek kararın kesinleştiği; revize imar planının da iptal edildiği böylece imar parsel kayıtlarının yolsuz tescil durumuna düştüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda her ne kadar kayıt iptale kadar geçerli ve halen imar parselleri varlığını koruyor ise de hukuksal dayanaktan yoksun hale gelen kayıtlar gözetilerek uyuşmazlığın çözümlenmesi mümkün değildir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22/05/2006 gününde verilen dilekçe ile kadastral parselin ihyası nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; eski hale getirme talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, elatmanın önlenmesi talebinin reddine dair verilen 18/10/2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesini isteğine ilişkindir....