davacıya ait imar öncesi 2098 ada 46 parsel sayılı taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakları olmadan elattıkları saptanarak müdahalenin önlenmesi ve ecrimisile karar verilmiş olması kural olarak doğrudur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.05.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 14.11.2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, imar uygulaması sırasında fazla kesilen düzenleme ortaklık payı nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
Davalı ( birleşen dosya davacısı) vekili; müvekkilinin çekişme konusu taşınmazı kadastro görmeden önce tapulu ve haricen taksim edildiği şekilde bir kısım paydaşlarından 6.6.1973 tarihli noterde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi senediyle satın aldığını ve hemen sonra da üzerine mevcut evini yaptığını, imar uygulaması sonucu evinin bulunduğu arsanın davacılar adına kaydedildiğini, lehine Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleştiğini belirtip, asıl davanın reddini savunmuş, birleşen davanın da Türk Medeni Kanununun 724. Maddesi uyarınca arsa bedeli karşılığında tapu iptali ve tescil istemiştir. Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava elatmamn önlenmesi ve yıkım; birleştirilen dava temliken tescil istemine ilişkindir. Davalı, taşınmazda 06.06.1973 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle hak sahibi olduğunu iddia etmektedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ, TARİHİ : 29/04/2014 NUMARASI : 2012/421-2014/193 Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, davalılar tarafından aleyhlerine açılan temliken tescil davalarının reddedilerek kararın kesinleştiğini ileri sürüp bu davalarda tespit edilen bedellerin tahsili suretiyle adlarına olan tapu kayıtlarının iptali ile davalılar adına tescilini, olmadığı takdirde taşınmazlardaki binaların yıkılmasını ve 5 yıllık ecrimisil bedelinin tahsilini istemişler, aşamadaki beyanlarında yıkım ve ecrimisil istemlerinden feragat etmişlerdir.Davalılar, davanın farklı taşınmazlarla ilgili farklı kişiler aleyhine tek bir dava şeklinde açılmasının usule aykırı olduğunu, öncelikle her bir davalı için tefrik kararı verilmesi gerektiğini, taşınmazların davacıların mirasbırakanından bedeli ödenmek sureti ile haricen satın alındığını, o tarihten beri zilyet olduklarını, ev yaptıklarını haksız işgalci olmadıklarından ecrimisil istenemeyeceğini, tapunun devredilmesini istediklerini,...
Somut olayda; dava konusu taşınmaz üzerine yapılan bina nedeniyle Bakırköy Belediye Başkanlığınca çeşitli tarihlerde yapılan tesbitlerde binanın ruhsat ve projesine aykırı olarak inşa edildiği, yıkım ve mühürleme kararı verilmesine rağmen inşaata devam edildiği, bu nedenle 3194 sayılı İmar Kanununun 32 ve 42. maddeleri uyarınca yıkım ve para cezası uygulamasının ve bu hususun tapu kaydında da gösterilmesinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Tapu sicil müdürlüğünce de encümen kararı doğrultusunda 795 ada 34 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar sütununa 13.01.2004 tarihli ve 163 yevmiye numaralı "3194 sayılı İmar Kanununun 32 ve 42. maddeleri kapsamında bu parsel üzerindeki bina için ruhsat ve eklerine aykırı inşaat yapıldığından Bakırköy Belediyesince yıkım ve para cezası verildiği bildirilmiştir" şeklinde belirtme yapılmıştır....
Somut olayda; dava konusu taşınmaz üzerine yapılan bina nedeniyle Bakırköy Belediye Başkanlığınca çeşitli tarihlerde yapılan tesbitlerde binanın ruhsat ve projesine aykırı olarak inşa edildiği, yıkım ve mühürleme kararı verilmesine rağmen işaata devam edildiği, 16.9.2003 ve 23.9.2003 tarihli Encümen Kararları ile de 3194 sayılı İmar Kanununun 32 ve 42. maddeleri uyarınca yıkım ve para cezası uygulamasının ve bu hususun tapu kaydında da gösterilmesinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Tapu Sicil Müdürlüğünce de Encümen Kararı doğrultusunda 292 ada 116 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar sütununa 9.10.2003 tarihli ve 1885 yevmiye numaralı "3194 sayılı İmar Kanununun 32 ve 42. maddeleri kapsamında bu parsel üzerindeki bina için ruhsat ve eklerine aykırı inşaat yapıldığından Bakırköy Belediyesince yıkım ve para cezası verildiği bildirilmiştir" şeklinde belirtme yapılmıştır....
Somut olayda; dava konusu taşınmaz üzerine yapılan bina nedeniyle Bakırköy Belediye Başkanlığınca çeşitli tarihlerde yapılan tesbitlerde binanın ruhsat ve projesine aykırı olarak inşa edildiği, yıkım ve mühürleme kararı verilmesine rağmen inşaata devam edildiği, bu nedenle 3194 sayılı İmar Kanununun 32 ve 42. maddeleri uyarınca yıkım ve para cezası uygulamasının ve bu hususun tapu kaydında da gösterilmesinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Tapu Sicil Müdürlüğünce de Encümen Kararı doğrultusunda 137 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar sütununa 04.09.1996 tarihli ve 654 yevmiye numaralı "3194 sayılı İmar Kanununun 32 ve 42. maddeleri kapsamında bu parsel üzerindeki bina için ruhsat ve eklerine aykırı inşaat yapıldığından Bakırköy Belediyesince yıkım ve para cezası verildiği bildirilmiştir" şeklinde belirtme yapılmıştır....
HD.nce bakılan kadastro sonucu oluşan tapu kaydının, kadastro öncesi neden olarak tapu kaydına dayalı iptal ve tescil davaları, 8. HD.nce bakılan Hazine'nin Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer ya da zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davaları ile 3. HD.nce bakılan ve müstakilen açılan haksız işgal tazminatı (ecrimisil) davaları hariç olmak üzere...) biçiminde formüle edilmiştir. Bu açıklamalar karşısında, Hazine'nin tapusuz yer bakımından mülkiyet hakkına dayanarak açtığı davalar 8.Hukuk Dairesi'nin temyiz incelemesi alanına girmektedir. Bu bakımdan, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesi'ne ait olması icap eder....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.06.2012 gününde, birleştirilen davalarda 09.05.2013 gününde verilen dilekçeler ile davalılar ... ve ... aleyhine tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davaların reddine dair verilen 04.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, imar uygulama işleminin iptalinden kaynaklanan imar parsellerinin tapularının iptali ile kadastral parselin ihyası isteğine ilişkindir. Mahkemece, konusuz kaldığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiştir....
Hukuk Dairesinin 13.01.2014 tarihli bozma ilamına uyulurak el atmanın imar uygulaması ile oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, karar dosya kapsamındaki tapu kaydı ve diğer delillere göre yerinde değildir. Dava konusu 310 ada 3 parsel sayılı taşınmazın evveliyatında 177-216-227 kadastral parsellerden oluştuğu, 177 parsel sayılı 42 ha 1700 m2 miktarında, tarla niteliğindeki taşınmazda davacıların murisi ... ......'ın 51840/3110400, davalı ...'ın ise 6480/3110400 hissesinin olduğu, ...'ın hissesini 02.08.2001 tarihinde...yevmiye numaralı işlemle 3. kişiye sattığı, 24.02.2004 tarihinde yapılan imar işlemi ile 310 ada 3 parsel sayılı 498 m2 miktarında, arsa niteliğindeki taşınmazın davacıların murisi ... ...... adına tescil edildiği, 18.09.2009 tarihinde davacılar adına 1/3'er hisse olarak intikal ettiği, davalı adına imar uygulaması ile oluşan bir taşınmaz olmadığı anlaşılmaktadır....