Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İdare Mahkemesinde açılan dava sonucunda, verilen 2010/367 esas, 2011/765 karar sayılı ve 31.05.2011 tarihli iptal kararı kesinleşmiş ise kesinleşme meşruhatı verilerek, kesinleşmemiş ise kesinleşmesi sağlandıktan sonra mahkemesinden getirtilerek, 2) 26.05.2010 tarihli Esenyurt Belediye İmar Müdürlüğünün cevabi yazısına göre 1339 ada 24 ve 25 parsel sayılı taşınmazlarda yapılan revizyon imar planında taşınmazların kısmen İlköğretim alanında, kısmen spor tesis alanında kaldığı belirtilmekle revizyon imar planının geçerliliğini koruyup korumadığı sorulup, bu konuşa ilişkin imar paftası getirtilerek, 3) 1339 ada 24 ve 25 nolu parsellerdeki imar uygulamasının iptali nedeniyle bu parsellerin 1339 ada 17 parsele geri dönüşümünün sağlanıp sağlanmadığının ilgili Tapu Sicil Müdürlüğünden ve belediyeden sorularak, Alınacak cevaplarla birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Ancak, 685 sayılı parselin Hazine adına tesciline ilişkin tapu belgeleri (evrak-ı müsbite) getirtilerek kaydın oluşum nedeni belirlenmediği gibi, mahallinde keşif yapılmak suretiyle davacının dava ettiği taşınmazın 685 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalıp kalmadığı da belirlenmemiş, davanın kadastro sonucu oluşan tapu kaydının iptali istemine mi, yoksa idari yoldan Hazine adına oluşan kaydın iptali istemine mi ilişkin olduğu kesin olarak açıklığa kavuşturulmamış, yine dava konusu taşınmazda imar uygulaması yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise ilk kez yapılan imar uygulamasının kesinleştiği tarih sorulup saptanmamış olduğundan yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır....

      Öte yandan, imar parsellerinin hukuki dayanağını teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilip kesinleşmesi ile imar parsellerinin TMK'nın 1025. maddesinde öngörülen yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Anılan bu husus hükmüne uyulan bozma ilamında vurgulandığı gibi mahkemenin de kabulündedir. Öyleyse, idare mahkemesi tarafından verilen imar uygulamasının iptaline ilişkin kararın kesinleşmesiyle bu idari işlemle oluşmuş tüm uygulamalar iptal edilmiş sayılacağından, sicil kayıtlarının iptal edilen uygulama öncesine getirilmesi gerektiği tartışmasızdır. Fiili durumda ortaya çıkan güçlükler ve infaza ilişkin sıkıntılar kesinleşen yargı kararları doğrultusunda ilgili idarece yeniden yapılacak imar düzenlemeleriyle çözümlenebilir ancak, bu güçlük ve sıkıntılar gerekçe yapılmak suretiyle yolsuz tescilin korunamayacağı da kuşkusuzdur....

        Yukarıda açıklanan ilkeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu parselin bulunduğu alanda Belediye Başkanlığının imar uygulaması ile dava konusu taşınmazın 09/09/1998 tarihinde imar uygulaması ile tapu kaydının oluştuğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca belediye tarafından yapılan imar uygulamasının iptali bakımından idari yargı yerinde dava açılmadığı anlaşıldığından iptal edilmemiş olan imar parselinin dayanağı olan idari işlem ayakta kaldığından sicilin dayanıksız kalmayacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşmeyeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığından davacı vekilinin istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle; 1- Gebze 1....

        GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alınarak; Dava konusu taşınmaza yönelik imar uygulamasının iptali nedeniyle, davacılar tarafından idare mahkemesine dava açıldığı, İstanbul 9.İdare Mahkemesi'nin 2014/2351 ve 2014/2352 sayılı kararları ile davaya konu imar uygulamasının iptaline karar verildiği, bu kararın Danıştay 6.Dairesi'nin 2017/4879 ve 2017/3315 sayılı kararları ile onandığı anlaşılmıştır....

        İdare Mahkemesi'nin 2012/1878 Esas, 2013/1776 Karar sayılı kararı ile imar uygulamasının iptal edildiğinin bildirildiği, mahkemesince imar uygulamasının iptaline ilişkin kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin ortaklığın giderilmesine karar verildiği, karar tarihinden sonra imar uygulamasının iptaline ilişkin kararın Danıştay incelemesinden geçerek kesinleştiği anlaşılmış olup, İlk Derece Mahkemesince İdare Mahkemesine açılan imar uygulamasının iptaline yönelik davanın kesinleşmesi beklenilmeksizin davanın kabulüne karar verilmesi açıkça usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. 20/02/2020 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 7. maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesine yeni bir fıkra eklenmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, 2981 sayılı Kanun hükümlerince yapılan imar uygulamasının idari yargıda iptal edilmesi nedeniyle yolsuz tescil durumuna düşen dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile imar öncesi durumunun ihyası istemine ilişkin olup, mahkemece de bu yönde hüküm kurulmuştur. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarihli ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca, davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasındaki davadan dolayı Denizli 1. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 31.1.2008 gün ve 603-40 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı Nihal Kömürcüoğlu vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Davaya konu 170 ada 1 ve 171 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarda Başkıran Belediye Meclisinin 6.12.2005 tarihli kararında belirtildiği üzere yeni imar uygulaması yapıldığı görülmekle, yeni yapılan imar uygulamasının kesinleşip kesinleşmediği, kesinleşmiş ise tapuya tescil edilip edilmediğinin merciinden sorularak yeni oluşan tapu kayıtlarının da merciinden temin edilerek evrakına eklenmesi ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 11.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            KARAR Dava konusu, önalım hakkına konu taşınmazda paydaşlık durumunun imar uygulaması çalışmaları sonucunda davacı ve davalılar adına müstakil parseller oluşturularak sona erdiği, imar uygulamasının iptali için ... . İdare Mahkemesinin 2016/2577 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı anlaşılmıştır. İmar işleminin iptali talebiyle açılan ... . İdare Mahkemesinin 2016/2577 Esas sayılı dosyasının bir sureti, karar verilmişse karar sureti, kesinleşmişse kesinleşme şerhi ile birlikte getirtilerek, Dairemize gönderilmesi üzere dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 27.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 13.05.2019 gün ve 2016/19213 Esas - 2019/4273 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, imar uygulamasının idari yargı yerinde iptalinden kaynaklanan kadastral parselin ihyası isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, müvekkillerine miras kalan ... İli, ... İlçesi, 212 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda ... Belediye Encümen'inin, 16.09.2008 tarih, 140 sayılı Kararı ile imar uygulaması yapıldığını, imar uygulamasının ... 1....

                UYAP Entegrasyonu