Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya içerisinde yapılan imar uygulamasına ilişkin encümen kararı ve şuyulandırma evrakının bulunmadığı, yapılan imar uygulamasının idari yargı yerince iptal edilip edilmediği anlaşılamadığından mahkemece öncelikle bu evrakın dosya arasına alınarak yapılan imar uygulamasının iptaline yönelik idari yargı yerince dava açılıp açılmadığı araştırılmalı, dava açılması halinde iptal istemli davanın sonucu beklenilerek yapılan imar uygulamasının iptal edilmesi halinde kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil istemine ilişkin yukarıdaki ilkeler doğrultusunda araştırma yapılmalıdır....

    Yukarıda açıklanan ilkeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu 437 parselin bulunduğu alanda Büyükçekmece Belediye Başkanlığının 26.10.1993 tarih 1035 sayılı kararı ile imar uygulaması yapıldığı anlaşılmaktadır. İmar uygulamasının İstanbul 3. İdare Mahkemesinin 26.03.1997 tarih 1994/962 E.- 1997/ 360 K. sayılı ilamı ile iptal edildiği ileri sürülerek 437 kadastral parselin ihyası talep edilmiştir....

      Öte yandan; kadastral parselin ihyasının, imar uygulamasıyla kadastral parsel sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin kadastral parsel içerisinde kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olabileceği gözetildiğinde; ihyası istenilen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının tespitiyle kayıt maliklerinin ve imar uygulamasını yapan Belediye Başkanlığının davada yer almaları gerektiği de açıktır. Yukarıda açıklanan ilkeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu 437 parselin bulunduğu alanda Büyükçekmece Belediye Başkanlığının 26.10.1993 tarih 1035 sayılı kararı ile imar uygulaması yapıldığı anlaşılmaktadır. İmar uygulamasının İstanbul 3. İdare Mahkemesinin 26.03.1997 tarih 1994/962 E.- 1997/ 360 K. sayılı ilamı ile iptal edildiği ileri sürülerek 437 kadastral parselin ihyası talep edilmiştir....

        Belediyesi tarafından yapılan imar uygulaması sonucu müvekkilinin, 2310 ada 1 sayılı imar parselinde 2077/2400 pay ile paydaş kılındığını, yapılan imar uygulamasının idari yargı yerince iptaline karar verildiğini ve iptal kararının kesinleştiğini ileri sürerek 2310 ada 1 sayılı imar parselindeki davalı ... adına kayıtlı 323/2400 payın iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tescilini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki imar uygulamasının iptali nedeniyle tapu iptali tescil; olmazsa tazminat istemi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü; - K A R A R - Dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle tapu iptali tescil; olmazsa tazminat isteğine ilişkin olup, mahkemece kademeli isteklerden tazminat talebinin kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı Hazine, maliki bulunduğu 958 ( 130 ) parsel sayılı taşınmazın ... Büyükşehir Belediyesince yapılan imar uygulaması sonucu 4844 ada 1 parsele dönüştüğünü imar uygulamasının İdari Yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek, tapunun iptali ile eski kadastral duruma dönülerek tescili, olmadığı taktirde tazminat isteklerinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, imar uygulamasının iptal edilmediği, halen ayakta olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı hazine vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma isteğinin değerden reddiyle gereği görüşülüp düşünüldü....

              Dava, yapılan imar uygulamasının iptali sebebiyle imar parselinin kadastral duruma dönüştürülmesi isteğine ilişkindir. İmar parsellerinin hukuki dayanağını (illetini) teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilip kesinleşmesi ile imar parsellerinin TMK'nın 1025. maddesinde öngörülen yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Buna göre kadastral parsellerin gittileri olan imar çap kayıtlarının iptal edilip eski kadastral parsellerin geometrik ve mülkiyet durumunun yeniden ihyasına karar verilmesi gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır. Davacı ... tarafından ... 2. İdare Mahkemesinin 2013/1353 Esas sayılı açılan dosyasında ... Belediye Encümeninin 22.04.2003 tarihli ve 323 sayılı Kararı ile yapılan parselasyon işlemininin iptaline karar verildiği temyiz ve karar düzeltme talepleri reddedilerek kesinleştiği, böylece imar parselinin hukuki dayanaktan yoksun hale geldiği anlaşılmaktadır....

                Diğer taraftan kadastral parselin ihyasının, kadastral parselin sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin sicil kayıtlarının iptali ve bu alanlar ile varsa yol, park vs. gibi kapsamındaki diğer alanları da kapsar şekilde mümkün olacağı gözetildiğinde, davacının maliki bulunduğu 363 ada 2 sayılı imar parselinin sicil kaydının iptal edilmediği ve anılan mahkeme ilamının davacı yönünden bağlayıcı olmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan imar parseli olan 363 ada 2 sayılı taşınmazı davalıdan satın almak suretiyle malik olan davacının, davalının halefi olduğu ve bu parselin dayanağı imar uygulamasının iptali nedeniyle 363 ada 2 sayılı parseli oluşturan kadastral parselin ihyasının talep edilmesi durumunda ...'ya ait hakların halefi olacağı diğer bir deyişle davacının kadastral parselde paydaş kılınması gerektiği de tartışmasızdır....

                  Belediyesi adına tescil edildiğini, taşınmazın bulunduğu alanda yapılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilerek kararın kesinleştiğini ve böylece davalı adına tescilin yolsuz hale geldiğini ileri sürerek, 4438 ada 30 sayılı imar parselinin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile 1561 ada 44 sayılı kök parsele dönülerek davacı adına tescilini istemiştir. Davalı vekili, imar uygulamasının iptaline ilişkin verilen karar doğrultusunda yeniden imar uygulaması yapılacağından davacının hukuki yararı bulunmadığını belirterek, davanın öncelikle usulden reddini, aksi halde davanın esastan reddini savunmuştur. Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen ilk karar, Yargıtay 1....

                    Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece; “dava konusuz kalmış olmakla bir karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 2998 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 25.04.2001 tarihinde imar uygulaması ile davacının miras bırakanı ... adına kayıtlı iken, 01.03.2002 tarihinde yine imar uygulaması ile dava dışı kişi adına tescil edildiği, davacının miras bırakanı ...’nin ise 3033 ada 4 sayılı imar parselinde paydaş kılındığı; davacının 2998 ada 3 parsel sayılı taşınmazda yapılan imar düzenlemesine ilişkin 25.12.2001 tarih ve 371 sayılı Belediye Encümen kararının iptali isteğiyle açtığı dava sonucu ... İdare Mahkemesi tarafından 16.06.2003 tarih 2002/1873 Esas, 2003/709 sayılı Kararla “dava konusu imar uygulamasının davacı parsellerine ilişkin kısmının iptaline” karar verildiği ve bu kararın Danıştay 6....

                      UYAP Entegrasyonu