Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Belediye Başkanlığının 03.10.2012 tarihli 2012/1791 sayılı Encümen Kararı ve bu karara istinaden yapılan imar uygulamasına ilişkin tüm evrakın (şuyulandırma cetveli, hesap özeti vb.) ilgili belediyeden istenmesi, belirtilen Encümen Kararına dayalı olarak yapılan imar uygulamasının sicile yansıtılıp yansıtılmadığı hususunun ilgili tapu müdürlüğünden sorulması, öte yandan anılan Encümen Kararına dayalı olarak yapılan imar uygulamasının iptal edilip edilmediğinin ilgili belediye ve gerekirse davacı yandan sorularak iptal edilmiş olması halinde gerekçeli karar (kesinleşme şerhli) suretinin ilgili mahkemesinden istenerek evraka eklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 14.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Şöyleki; dava öncelikle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tescil davası olarak açılmış ve tescile konu edilen taşınmazın imar uygulaması sonucunda hisseli olarak kişiler ve Hazine adına tescil edildiğinin anlaşılması üzerinede dava tapu iptali ve tescil davasına ıslah yolu ile dönüştürülmüştür. Kural olarak; mülkiyetin belirlenmesine ilişkin tescil, tapu iptali ve tescil davalarına bakma görevi adli yargı yerine aittir. İmar uygulaması sonucu arazilerin şuyulandırılarak tescil işlemi idari niteliktedir. Aynı ada içinde imar uygulaması sonucu oluşturulan bir çok parsel bulunmaktadır. Bu nedenle bu adaya ait imar uygulamasının iptali davada taraf olmayan tüm parsel sahiplerinin haklarını etkileyeceği gibi, imar bakımından da kargaşa yaratacaktır. Bundan ayrı imar uygulamasına ilişkin işlemin kesinleştiği tarihten itibaren idari yargı yerinde dava açma süresi de geçmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davanın niteliği, tapu kayıtları, idare mahkemesi kararları, Danıştay 6.Dairesinin onama ilamı, değişik iş dosyası, belge, bilgi ve kayıtlar, sunulan deliller ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; imar uygulamasının iptali nedeniyle kadastral mülkiyetin ihyasına yönelik davada 7221 sayılı Kanunun 7.maddesi ile 3194 Sayılı İmar Kanunun 18.maddesine eklenen yeni fıkra uyarınca dava konusu uyuşmazlığın idareye başvuru yoluyla çözülmesi gerektiğinden dava konusu talebin kanun değişikliği nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir. Yerel mahkemenin aynı gerekçeyle davanın reddine ilişkin kararı usul ve yasaya uygun olup doğru görülmüştür. Davacı vekilinin istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri yerinde görülmediğinden reddi gerekir....

      Davalı, çekişmeli 1444 parselde kayıt maliki olduğunu, davacının ise 1528 imar parselinde paydaş olduğunu, açılan davanın dinlenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; imar uygulamasının halen geçerli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

        Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 21/07/2000 günü ilanı yapılarak kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli (B2) işaretli taşınmazın orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu ve orman tahdidi içindeki yerlerde imar uygulamasının yapılamayacağı, yapılmış imar uygulamasının da hüküm ifade etmeyeceği anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına 13/03/2012 günü oybirliği ile karar verildi....

          Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, dava tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 21/07/2000 günü ilanı yapılarak kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın temyize konu (A) işaretli bölümünün orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu ve orman tahdidi içindeki yerlerde imar uygulamasının yapılamayacağı, yapılmış imar uygulamasının da hüküm ifade etmeyeceği anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına 13/03/2012 günü oybirliği ile karar verildi....

            Belediye Encümeninin 10.02.1998 tarihli ve 13 sayılı Kararı ile yapılan imar düzenlemesine ilişkin işlemininin iptaline karar verildiği ve derecattan geçerek kesinleştiği, böylece imar parselinin hukuki dayanaktan yoksun hale geldiği anlaşılmaktadır. Davacı, imar uygulamasının iptal edildiğini ileri sürerek kadastral parselin ihyasına yönelik olarak eldeki davayı açmış olup, kadastral parselin ihyasının; imar uygulamasıyla kadastral parsel sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin kadastral parsel içerisinde kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olabileceği; bu durumda da ihyası istenen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının tespitiyle kayıt maliklerinin davada yer almaları gerektiği de açıktır. Taraf teşkili dava şartlarından olup re'sen gözetilmesi gerekir....

              Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 18/03/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı Hazine vekili, ......

                İlçesi eski 12 pafta, ... parsel sayılı taşınmaz 10.09.1997 tarih ve 6115 sayılı Belediye Encümeni kararı ile imar uygulamasına girerek uygulama neticesi 607,95 metrekare düzenleme ortaklık payı kesintisinden sonra 751,37 metrekare yüzölçümlü ... ada, 3 parsel sayılı taşınmazın ... adına tescil edildiği, 516,53 metrekare yerin bedele dönüştüğü, imar uygulamasının iptali sonrası 06.02.2013 tarih ve 179 sayılı Belediye Encümeni kararı ile aynı yerde yapılan imar uygulamasında bu kez bu süre içinde 751,37 metrekare yüzölçümlü ... ada, 3 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kat irtifaklı bina yapıldığından ...'...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 173 parsel sayılı taşınmazın dava dışı belediye tarafından yapılan imar uygulaması sonucunda miktarı azaltılarak 5 sayılı imar parseline dönüştürüldüğünü ve kendisine ait olması gereken bir kısmın davalının 12 sayılı imar parseline dahil edildiğini, imar uygulamasının usulsüz olup bu konuda idare mahkemesine iptal davası açtığını ileri sürerek, tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı, iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının taşınmazı üzerinde yapılan imar uygulaması sonucu davacının taşınmazdaki yeri karşılığı davalı taşınmazına verilen yer olmadığı, davacı yerinden belediyece DOP kesintisi yapılmak suretiyle 3700.74 m² yerin bedelsiz alındığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'...

                    UYAP Entegrasyonu