Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekir. Mahkemece, davacının taşınmazındaki ipotek bedelinin dava tarihindeki güncel değeri depo ettirildikten sonra karar verilmesi gerekirken ipotek tesis tarihindeki bedel depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiş olması yanlış olmuş kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 11.03.2009 günü oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Davacı, maliki olduğu taşınmazlar üzerine dava dışı şirketin kullanacağı krediye teminat almak üzere konulan ipoteklerin eksik imza ve eksik belge ile tesis edildiğini ileri sürerek ipoteğin kaldırılması istemiyle eldeki davayı açmıştır. Yargıtay 14. Hukuk Dairesince davanın, bankadan alınan tüketici kredisinin teminatı olarak konulan ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkin olduğu belirtilerek dosya dairemize gönderilmiş ise de kullanılan kredi tüketici kredisi olmayıp ticari kredi olduğu gibi banka da davada taraf değildir. Davacı ile davalı arasında dasözleşme ilişkisi yoktur. Davanın niteliği itibariyle temyizen incelenmesi görevi 14. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ:Dairemizin görevsizliğine aynı konuda 14....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava imar uygulaması sırasında müvekkili idarenin taşınmazı üzerine davalı lehine konulan ipoteğin terkini talebine ilişkin olup bu ipotek kaynağını 2981 sayılı yasadan almakta olduğundan 2942 sayılı yasanın geçici 12. maddesindeki değerleme yöntemi ile kaldırılması gerektiğini, söz konusu düzenleme ile hiçbir ayrıma gidilmeksizin imar uygulamasından doğan her türlü alacağın bu maddede gösterilen yöntem ile belirleneceği hüküm altına alındığından dava tarihindeki rayice göre belirlenen değer üzerinden ipoteğin kaldırılmasına karar veren ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerektiğini, karara dayanak bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, bedel oldukça yüksek olup bilirkişi raporunda hatalı kıyaslama yapılarak sonuca ulaşıldığını, itirazlarının kabul görmediğini, emsal kıyaslamasının ve yüksek belirlenen bedel üzerinden depo kararı verilerek ipoteğin kaldırılmasında hukuka uygun olmadığını...

        Sayılı ilamı uyarınca; "Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı sebebiyle davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre, davalılar tarafından imar uygulamasının iptali için açılan davada verilen iptal kararının kesinleşmesi sonucu, Karşıyaka Belediye i Başkanlığı'nca davaya konu taşınmazda davacı lehine konulan ipoteğin terkin edilmesi sebebiyle konusu kalmayan davada, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiş.. " "...davaya konu imar ipoteği yasadan kaynaklanmakta olup, niteliği gereği yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin davacı uhdesinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken müvekkillere yükletilmesi de hukuka aykırılık arz etmektedir.(Yargıtay 14....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin olmayıp, Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ve Borçlar Kanununun 584. maddesine dayalı olarak açılan, dükkan niteliğindeki taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin olup, inceleme görevi 14. Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki, anılan Dairece de görevsizlik kararı verildiğinden, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.18.09.2014 (Prş.)...

          Mahallesi, ... ada, 1 parsel sayılı taşınmazdaki ... hisse üzerine 23/05/1991 tarihli ve ... yevmiye numarası ile konulan ipotek ile Kayseri İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, 1 parsel sayılı taşınmazdaki ... hisse üzerine ... tarihli ve ... yevmiye numarası ile konulan ipoteklerin fekkinin dava konusu edilmesine rağmen eldeki işbu davada ise önceki davaya konu edilmeyen davacıya ait, Kayseri İli ... İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, 1 parsel sayılı taşınmazın ... hissesi üzerine ... tarihli ve ... yevmiye numarası ile konulan ipoteğin ve Kayseri İli ... İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, 1 parsel sayılı taşınmazın ... hissesi üzerinde 23/05/1991 tarihli ve ... yevmiye numarası ile konulan ipoteğin kaldırılması talep edilmektedir. Yani her iki davada dava konusu taşınmazlar aynı ve fakat ipoteğin kaldırılması talep edilen hisseler farklıdır. Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas ve ......

            Bankası ... lehine konulan ipoteğin kaldırılmasına, haciz şerhlerinin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş, hükmü davalı ... vekili temyiz etmiştir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. İpoteğin kaldırılması istemini içeren davaların ipotek alacaklısına karşı yöneltilerek açılması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davacının paydaşı olduğu 148 ada 115 parsel sayılı taşınmazda davacı payını da kapsayacak şekilde, 27.01.1997 gün ve 379 yevmiye numara ile ... Bankası ... yararına, 5.000,00 bedelli ipotek şerhi bulunduğu anlaşılmaktadır. Dava, tapu müdürlüğüne ve icra müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılmıştır....

              Kara adlı şahıstan satın aldığını ve ipoteğin kaldırılması için dava açtığını, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, taşınmazı davalının imar uygulamasından çok sonra kayda güvenerek satın aldığını ve davacıların da imar uygulamasının iptaline yönelik idare mahkemesine açtıkları bir davanın bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacılar vekili temyize getirmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacılar vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacıların murisi ... 12 ada 72 parsel sayılı taşınmazda 6/80 pay sahibi iken 2981 Sayılı Kanun uyarınca yapılan imar çalışmaları sonucunda bu payına 1.377.000 TL değer takdir edilerek ipotek karşılığı ... Kara adına kayıtlı 197 parsele katıldığı ve bu sebeple muris lehine 13.12.1990 tarihinde ipotek tesis edildiği, taşınmazı davalı ...’in ipotekle yükümlü olarak 1992 tarihinde satın aldığı anlaşılmaktadır....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 24.05.2011 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, maliki olduğu 12 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına konulan imar ipoteğinin bedelini ödediğini belirterek ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili, ipotek alacaklısının ... olduğunu, davacının ipotek bedelini sehven kendi belediyelerine yatırdığını, ipoteği kaldırma yetkilerinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

                  Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ipoteğin kaldırılması davasının kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına, aile konutu şerhi konulması davasının ise usulden reddine karar verilmiştir. Kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı banka vekili tarafından ipoteğin kaldırılması davası yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalılardan ...'...

                    UYAP Entegrasyonu