Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; davacının hissedarı olduğu taşınmazın 2981 sayılı Yasa hükümleri uyarınca düzenlemeye alınarak, davacı hissesinin davalıya aktarılıp, bu hisse karşılığında davacı lehine ipotek tesis edilmesi üzerine, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen hisse için takdir edilen karşılığın arttırılması için işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. 1)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 24.02.1984 tarihli ve 2981 sayılı Kanun hükümlerine göre, "Yapılan imar uygulamalarından doğan ve ipotekle teminat altına alınanlarda dahil olmak üzere her türlü alacak ve bedeller, borçlu idarelerce, ipotek veya uygulama tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunla belirtilen kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle güncellenerek ilgililerine ödenir....
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; davacının hissedarı olduğu taşınmazın 2981 sayılı Yasa hükümleri uyarınca düzenlemeye alınarak, davacı hissesinin davalıya aktarılıp, bu hisse karşılığında davacı lehine ipotek tesis edilmesi üzerine, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen hisse için takdir edilen karşılığın arttırılması için işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. 1)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 24.02.1984 tarihli ve 2981 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan ve ipotekle teminat altına alınanlarda dahil olmak üzere her türlü alacak ve bedeller, borçlu idarelerce, ipotek veya uygulama tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunla belirtilen kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle güncellenerek ilgililerine ödenir....
İPOTEK ŞERHİNİN KALDIRILMASI 2981 S. İMAR VE GECEKONDU MEVZUATINA AYKIRI YAPILARA UY... [ Madde 9 ] "İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.11.2007 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.05.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Belediye vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. Davalı, kamulaştırma bedelinin kayıt maliki tarafından az bulunarak tezyidi için dava açıldığını, açılan dava sonucunun beklenilerek ipotekle güvence altına alınan miktarın artırılmasını istemiştir. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir....
Mahkemece, "çekişmeye konu ipotek bedelinin bilirkişi raporu ile belirlenen güncellenmiş değeri olan 0.92 TL'nın depo edildiği" gerekçesiyle, "davanın kabulü ile 25778 ada 2 parsel zemin kat 2 nolu bağımsız bölüm üzerinde tesis edilen 13.02.1986 tarih ve 490 yevmiye sayılı imar ipoteğinin kaldırılmasına" karar verilmiştir. Hükmü taraflar temyiz etmişlerdir. Dava, imar ipoteğinin kaldırılması isteğine ilişkindir....
Ş.., davacının dava dilekçesinde belirttiği ipotek bedelini kabul etmediğini, ipoteğin rayiç değerinin ödenmesini ileri sürmüştür. Mahkemece, bilirkişi tarafından hesaplanan 1.558.99 TL ipotek bedelinin her iki davalıya ayrı ayrı ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı F.. Ş.. temyiz etmiştir. Davada kanuni ipoteğin terkini talep edildiğinden, terkin halinde ödenecek bedel davacının taşınmazına davalıya ait taşınmazdan imar parseli oluşturabilmek için kaç metrekare yer eklenmiş ise o miktardaki yerin dava tarihindeki rayiç değeri belirlenerek bu bedelin depo ettirilmesinden sonra ipoteğin kaldırılmasına karar verilmelidir....
yapılan keşif ve dava tarihi itibariyle bulunan güncel değerlere rağmen taşınmazların belediyeden alınan rayiç değerleri üzerinden hesaplama yapılarak toplam 1.750,00 TL ipotek bedeli üzerinden hüküm kurulduğunu, kurulan hükümde ipotek konusu edilen müvekkillerinin taşınmazından imar uygulama cetvellerine göre kaç metrekare yer alındığı tespit edilerek kanuni ipotek bedelinin alınan bu miktar taşınmazın dava tarihindeki değerine göre bedel tespiti yapılması gerektiğini, tespit edilen bu bedelin de ödenmesi karşılığında ipoteğin terkinine karar verilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Maddesine göre de "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." Uyuşmazlık konusu ipoteğin davacının taşınmazında imar uygulaması sonucu (istinaf eden davalı yönünden) oluşan 3,43 m2 ve 3,43 m2. İki ayrı artışa karşılık 02/02/1993 tarihinde konulduğu, ipotek bedelinin 600.250,00 ETL ve 400.750,00 ETL olduğu, 01/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda ipotek bedelinin 488,00 TL ve 326,00 TL olarak bulunduğu, bilirkişi tarafından ipotek bedelinin ipotek tarihinden dava tarihine kadar yıllık TÜFE oranlarına göre hesaplanarak tespit edildiği, mahkemece bu bedel depo ettirilerek ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Şikayetçi ipotek borçlusunun icra mahkemesine başvurusunda; ipotek bedelini icra dosyasına depo ettiklerini, icra müdürlüğünce ipotek alacaklısına ipoteğin kaldırılması için muhtıra tebliğinin talep edildiğini, gönderilen muhtıranın tebliğine müteakip ipotek bedelinin teslim alınmadığını, ipotek alacaklısının ipotek bedelinin güncel bedel tespiti yapılması gerektiğini ileri sürerek itirazda bulunduğunu ancak müvekkilinin taşınmazı ipotek konulduktan sonra devir aldığı hususu gözetildiğinde ipotek alacaklısının itirazının haksız olduğunu belirterek ipoteğin fekki talebinde bulunduğu, mahkemece, Dairemizin kaldırma kararından sonra duruşma açılarak yargılamaya devam olunduğu ve İİK,'nun 153. maddesi şartlarının oluşmadığı, güncel ipotek bedelinin tespitinin yapılması gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verildiği görülmektedir....
sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin ve her bir davalının maliki oldukları taşınmazdaki ipotek bedelinden sorumlu olduğunun düşünülmemesinin usul ve yasaya aykırıdır. 3- Davalıların ayrı ayrı parsellerin malikleri olmalarına ve aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmamasına rağmen, her bir taşınmaz için belirlenecek ipotek bedeli, her davalı için ayrı ayrı dava değerini oluşturacağı halde, toplam bedel üzerinden davalılar aleyhine müştereken ve müteselsilen yargılama giderine hükmedilmesi de hatalı olmuştur. 4- Dosya kapsamında bulunan TAKBİS çıktısı tapu kayıtlarından 10159 ada 8 parsel maliki T11'nun, satın alma tarihi itibariyle dava konusu 8 parsel taşınmaza, ipotek tesisinden sonraki bir tarihte satın alma yoluyla malik olabileceği intibaı uyandığından, tedavüllü tapu kayıtları getirtilip, ipotek tesisinden sonra taşınmaza mülkiyet edinimi olmuş ise, bu davalının sorumluluğunun tapudaki ipotek miktari ile sınırlı olup, aleyhine ipotek bedelinin artırılmasının mümkün olamayacağı...
Sayılı ilamıyla "İpoteğin, 2981 Sayılı İmar Kanunu gereğince, imar uygulaması sonucu oluştuğunun tespiti halinde, tarafların özgür iradesiyle düzenlenmiş ipotek akit tablosunun bulunmaması nedeniyle, İİK'nun 148 ve sonraki maddelerinde öngörülen nitelikte bir hukuki ilişkinin varlığından söz edilemeyeceği için olayda İİK'nun 153/2. maddesinin uygulanması mümkün olmayacaktır. O halde mahkemece, duruşma açılarak, öncelikle ipotek akit tablosu getirtilmek suretiyle ipoteğin niteliği belirlenerek, 2981 Sayılı İmar Kanunu gereğince, imar uygulaması sonucu tesis edilmişse İİK'nun 153/2.Maddesi uygulanamayacağından ihtilaf yargılamayı gerektireceğinden araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir." gerekçesiyle bozulduğu ve mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda istemin kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür....