DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, imar uygulamasından kaynaklanan ipotek bedelinin artırılması isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın keşfe belirlenen ipotek bedeli üzerinden kabulüne karar verilmiştir Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kararın gerekçesiz olduğunu, kaldı ki kesinleşen 5. İdare Mahkemesinin 2014/202 Esas, 2014/1675 Karar sayılı kararı ile ipoteğin kanuna aykırı konulduğunun kabul edildiğini, 5....
İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekir. Mahkemece, imar uygulaması sonucu davacının taşınmazı içinde kalan davalı taşınmazının dava tarihindeki değeri bilirkişi marifetiyle belirlenerek, bu bedel depo ettirildikten sonra karar verilmesi gerekirken ipotek tesis tarihindeki bedel depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiş olması yanlış olmuş kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 09.10.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Bilindiği üzere ipotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan, sınırlı bir ayni haktır. Taraflar mevcut ipoteği iradeleriyle tapuda yapacakları işlem sonucu kaldırabilecekleri gibi, bir tarafın terkine rıza göstermemesi halinde ipotek bedelinin ödenmesi koşulu ile kaldırılmasını mahkemeden de isteyebilir. Somut olaya gelince; davalıların murisi Ahmet İzmir yararına 25.02.1987 tarihinde tesis edilen kanuni ipotek, 3.750.00 TL bedellidir. İpoteğin, imar uygulaması sebebiyle davalıların murisinin maliki olduğu taşınmazdan bir miktar yerin davacı taşınmazına ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir. Bu nedenle, imar uygulama cetvellerinden davalıların murisi Ahmet İzmir'in taşınmazından kaç m2 yer alındığı tespit edilerek, kanuni ipotek bedelinin alınan bu miktarın taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.02.2010 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen pay sebebiyle 32046 ada 31 sayılı parselin tapu kaydı üzerindeki ipoteğin terkini istemine ilişkindir. Davalı, terkini istenen ipoteğin idari yargı yerinde kaldırılması ve ipotek bedelinin depo ettirilmesi gerektiğini, davanın reddini savunmuştur....
Mahallesi, 42288 ada 3 parselde kayıtlı taşınmazın tapu kaydındaki ... lehine konulan 13.01.1989 tarihli ipoteğin terkinine, vezneye depo edilen 33,70 TL ipotek bedelinin davalılara ödenmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dava, belediyece dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde yapılan imar sonucu davalıların murisine ait 13,00 m2 yer karşılığı tesis edilen ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı, kanuni ipoteğin terkinini talep ettiğinden, terkin halinde ödenecek bedel, ipotek bedelinin faizi ile birlikte ulaştığı değer değil, davacının taşınmazına davalılara ait taşınmazdan imar parseli oluşturulabilmek için katılan 13,00 m2 yerin rayiç değeridir. Mahkemece yapılması gereken iş, 03.07.2014 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda davacı parseline giden 13,00 m2'nin dava tarihindeki rayiç değeri olarak belirtilen 10.790,00 TL'yi davacı tarafa depo ettirmek, davalılara ödenmesine karar vermekten ibarettir....
Mahkemece, uyarlanan ipotek bedeli 5.580 TL bedeli depo ettirilerek ipoteğin fekkine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Bir davada yargılma giderlerinden davada haksız çıkan taraf sorumludur. Ancak, hal ve davranışlarıyla dava açılmasına neden olmayan ve ilk celse davayı kabul eden tarafın yargılama giderlerinden sorumlu olmayacağı HMK'nın 312. maddesinde hüküm altına alınmıştır. Somut uyuşmazlıkta, resmi ipotek belgesinden imar uygulanması nedeniyle dava konusu 26 parsel sayılı taşınmazın 24/81 payı üzerinde davalı yararına 28.12.1999 tarihinde 1. dereceden, faizsiz, 108 TL bedelli ipotek tesis edildiği anlaşılmaktadır....
Somut olaya gelince; davalı yararına 18.07.2001 tarihinde tesis edilen kanuni ipotek, muris Kemal Konuk lehine 15.360.000 TL, davalı ... lehine 178.000.000 TL bedellidir. İpoteğin, imar uygulaması sebebiyle davalının maliki olduğu taşınmazdan bir miktarın davacı taşınmazına ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir. O yüzden, imar uygulama cetvellerinden davalı taşınmazından kaç m² yer alındığı tespit edilerek, kanuni ipotek bedelinin alınan bu miktarın taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir. Zira, kanuni ipotekler tarafların serbest iradeleriyle değil, kanundan kaynaklanan bazı zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilir. Mahkemece öncelikle, HMK’nın 266. maddesi hükmü gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılarak ve imar uygulama cetvelleri incelenerek, davalı ... taşınmazından imar uygulaması sebebiyle ne miktar yer alındığı tespit edilmeli, gerekirse keşif de yapılarak bu miktarın dava tarihindeki değeri bilirkişilere hesaplattırmalıdır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.08.2007 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, imar uygulamaları sırasında 4 sayılı parselin tapu kaydı üzerine önceki maliki borcu sebebiyle konulan 13.01.1989 tarihli ipotek şerhinin terkini istemine ilişkindir. Davalı ipotek lehtarları, ipoteğin 106 m2 yerleri için konulduğunu, esasen kendileri tarafından ipotek miktarının arttırılması için dava açıldığını, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ipotek miktarı olan 1.060.000 TL’nin güncelleştirilmiş karşılığı 1.046,00 TL’nin depo edilmesi koşuluyla ipoteğin terkinine karar verilmiştir....
ipotek değerinin 93.000,00 ETL olduğu, 09/04/2018 dava tarihli gayrimenkulün m2 birim değerinin 760,00 TL olduğu, 09/04/2018 dava tarihli ipoteğin bedelinin 23.560,00 TL olduğu, ipotek alacaklılarına isabet eden ipotek bedelleri toplamının 37.240,00 TL olduğunun tespit edildiği, davacı vekili tarafından 37.240,00 TL dava değeri üzerinden eksik harcın tamamlandığı ve 37.240,00 TL ipotek bedelinin mahkememiz veznesine depo edildiği anlaşıldığından davanın kabulüne..." ifadelerini içeren gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.09.2012 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 24.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Davacı maliki olduğu 1022 ada 4 parsel sayılı taşınmazda imar uygulaması sonucunda; davalı lehine imar düzenlemesiyle kanuni ipotek tesis edildiği ipotek bedelinin ödenmesi suretiyle; ipoteğin fekkini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....