Belediyesi Koruma Amaçlı uygulama imar planında sağlık tesis alanında kaldığı, ancak taşınmaza fiilen el atılmadığı anlaşılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun benzer konudaki 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı uyarınca; imar planında park, yol, okul ve sağlık tesis alanı gibi kamu hizmetine ayrılmış bulunan yerlere, el atılmamış olsa dahi bedeline hükmedileceğine ilişkin kararı da gözetilerek, 3194 sayılı İmar Kanununun 10. maddesinin amir hükmü uyarınca 1/1000 ölçekli uygulama imar planının kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl içerisinde davalı belediyece, ayrılma amacına uygun olarak kamulaştırma görevinin yerine getirilmemesi ve malikin mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle taşınmaz bedeli ödenmelidir. Açıklanan nedenlerle işin esasına girilerek sorumlu idare de belirlendikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; dava dilekçesinde taşınmazın imar planında otopark alanı olarak belirlendiği anlatılarak mülkiyet hakkının kısıtlanması nedeniyle bedelinin talep edildiği, fen bilirkişi raporunda 739,55 m²’lik taşınmazın 241,70 m²’lik kısmına mıcır dökülmek suretiyle el atıldığının belirtildiği, davalı ... vekilinin taşınmaza fiilen el atılmadığını beyan ettiği, taşınmazın 1/1000 ölçekli imar uygulama planında otopark ve yeşil alan olarak belirlendiği, mahkemece taşınmazın bir kısmına fiilen el atıldığı ayrıca imar planında otopark ve yeşil alan olarak belirlenmesi nedeniyle mülkiyet hakkının kısıtlandığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....
İpoteğin, imar uygulaması sebebiyle davalının maliki olduğu taşınmazdan bir miktarın davacı taşınmazına ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir. O yüzden, imar uygulama cetvellerinden davalı taşınmazından kaç m2 yer alındığı tespit edilerek, kanuni ipotek bedelinin alınan bu miktarın taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir. Zira, kanuni ipotekler tarafların serbest iradeleriyle değil, kanundan kaynaklanan bazı zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilir. Mahkemece yapılması gereken iş, HUMK’nun 275. maddesi hükmü gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılarak ve imar uygulama cetvelleri incelenerek, davalı taşınmazından imar uygulaması sebebiyle ne miktar yer alındığını tespit etmek, gerekirse keşif de yapılarak bu miktarın dava tarihindeki değerini bilirkişilere hesaplatmak, bu bedeli davacıya depo ettirmek, depo edilirse şimdiki gibi davayı kabul etmek olmalıdır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın konusuz kaldığından reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – 1) Dava konusu 12 ada 191 parsel sayılı ve bu paselden imar uygulaması sonucu oluşan taşınmazların uygulama imar planındaki durumlarının, halen imar planında Güvenlik Bölgesi şerhi bulunup bulunmadığının, imar planı üzerinde Tesislere uzaklıkları da işaretlettirilerek gönderilmesi için Belediye İmar Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına, 2) Taşınmaz üzerindeki Güvenlik Bölgesi şerhinin kaldırılıp kaldırılmadığı ......
Dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi olan 29.4.2005 tarihi itibarıyla imar planı içinde olup olmadığı, imar planı içinde ise tarihi, ölçeği ve türü (nazım-uygulama), belediye ve diğer altyapı hizmetlerinden, (yol, su, elektrik, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma gibi) yararlanma durumu, etrafının meskun olup olmadığı, nazım imar planı içinde ise bu plandaki konumu, hangi amaçla plan kapsamına alındığı, yerleşim merkezine mesafesi, beldenin gelişme istikametinde olup olmadığı hususlarının belediye başkanlığından sorularak alınacak cevap yazılarının dosyaya konulmasından , Sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 22.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi olan 2.5.2005 tarihi itibarıyla imar planı içinde olup olmadığı, imar planı içinde ise tarihi, ölçeği ve türü (nazım-uygulama), belediye ve diğer altyapı hizmetlerinden, (yol, su, elektrik, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma gibi) yararlanma durumu, etrafının meskun olup olmadığı, nazım imar planı içinde ise bu plandaki konumu, hangi amaçla plan kapsamına alındığı, yerleşim merkezine mesafesi, beldenin gelişme istikametinde olup olmadığı hususlarının belediye başkanlığından sorularak alınacak cevap yazılarının dosyaya konulmasından , Sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 22.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava konusu İstanbul ili, Şile ilçesi, Kabakoz mahallesi, 692 parsel sayılı taşınmazın değerlendirme tarihi olan 28.12.2015 tarihi itibariyle imar planı içerisinde olup olmadığı, imar planı içerisinde ise tarihi, ölçeği ve türlü (1/1000, 1/5000, 1/25000, Uygulama, nazım...) araştırılarak 1/1000 ölçekli imar planı içerisinde olmadığının tespiti durumunda belediye veya mücavir alan sınırları dahilinde bulunup bulunmadığı, belediye hizmetlerinden...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, ... parsel sayılı taşınmazın değerlendirme tarihi olan 22.10.2012 tarihi itibariyle imar planı içerisinde olup olmadığı, imar planı içerisinde ise tarihi, ölçeği ve türlü (1/1000, 1/5000, 1/25000, Uygulama, nazım...) araştırılarak 1/1000 ölçekli imar planı içerisinde olmadığının tespiti durumunda belediye veya mücavir alan sınırları dahilinde bulunup bulunmadığı...
Sonuç olarak; a)Nazım imar planındaki konumu itibarıyla iskanının yasaklanmamış bulunması, nazım imar planının ait olduğu beldenin nüfusu, gelişmesi, yapılanma yoğunluğu, ulaşım ve alt yapı hizmetlerinden yararlanma olanak ve olasılığı, taşınmazın yerleşim merkezine uzaklığı gibi nedenlerle uygulama imar planının hazırlanmasının yakın bir olasılık olmadığı ya da, b)Daha önce planda yer almadığı halde yürürlükte mevzuat gereği kamulaştırılabilmesi amacıyla ve hemen kamulaştırma kararından önce nazım imar planı düzenlenmiş ve mevcut nazım plan kapsamına alınmış ise, Taşınmaz arsa sayılamayacak ve arazi olarak kabul edilecektir. Taşınmaz belediyece yapılan uygulama ve nazım imar planı dışında ancak belediye mücavir alanı içinde ise arsa sayılabilmesi için, taşınmazın etrafının meskun olması ve belediyenin tüm hizmetlerinden yararlanıyor olması gerekmektedir....
Sonuç olarak; a)Nazım imar planındaki konumu itibarıyla iskanının yasaklanmamış bulunması, nazım imar planının ait olduğu beldenin nüfusu, gelişmesi, yapılanma yoğunluğu, ulaşım ve alt yapı hizmetlerinden yararlanma olanak ve olasılığı, taşınmazın yerleşim merkezine uzaklığı gibi nedenlerle uygulama imar planının hazırlanmasının yakın bir olasılık olmadığı ya da, b)Daha önce planda yer almadığı halde yürürlükte mevzuat gereği kamulaştırılabilmesi amacıyla ve hemen kamulaştırma kararından önce nazım imar planı düzenlenmiş ve mevcut nazım plan kapsamına alınmış ise, Taşınmaz arsa sayılamayacak ve arazi olarak kabul edilecektir. Taşınmaz belediyece yapılan uygulama ve nazım imar planı dışında ancak belediye mücavir alanı içinde ise arsa sayılabilmesi için, taşınmazın etrafının meskun olması ve belediyenin tüm hizmetlerinden yararlanıyor olması gerekmektedir....