Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

maddesinin (e) bendi hükmünü iptal eden Anayasa Mahkemesinin 27.09.1995 gün ve 1995/13-51 Sayılı kararı ve H.G.K.'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı Hazine vekili ... Köyü 888 (49) nolu kök kadastro parselinin, davalı ... Belediyesinin 38 nolu imar düzenleme bölgesinde yaptığı imar uygulaması kapsamında kaldığını ve daha sonra da davalı ... Belediyesi tarafından imar uygulamasına tabi tutularak çok sayıda imar parselinin oluşturulduğunu; anılan imar uygulamalarından önce Hazine adına kayıtlı 888 sayılı kök parselin sınırları içerisine ... Köyü 4840 ada 1 sayılı imar parselinin tescil edildiğini, ancak Büyükşehir Belediyesince yapılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptalle sonuçlandığını ileri sürerek; tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemiyle dava açmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm için yeterli olmadığı açıklanarak; davalı ...'ın babası ...... tarafından, çekişmeli taşınmaza ait olan ve toprak tevzi komisyonunca oluşturulan tapu kaydının iptali için .... Asliye Hukuk Mahkemesinde kadastro çalışmalarından önce açılan tapu iptal ve tescil davasının akıbetinin araştırılması, mahallinde yeniden keşif yapılarak usulünce mera incelemesi yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....

        Hemen belirtmek gerekir ki; imar şuyulandırmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Bu durumda; dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Öte yandan, sicil dayanağı idari işlem hukuki geçerliliğini koruduğu sürece, sicil kaydının dayanaksız olduğundan söz edilemeyeceği ve bu nedenle de tapu iptal ve tescil davasının dinlenemeyeceği tartışmasızdır. Somut olayda; dava konusu taşınmazın ıslah imar uygulaması sonucu oluştuğu, ancak bu uygulamanın idari yargı yerinde iptal edildiği ileri sürülerek tapu iptal ve tescil isteğinde bulunulmuştur. Dava dilekçesinde, idari işlemin iptali yönünde talep bulunmadığı gibi, imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilip, kararın kesinleştiği açıkça belirtilmektedir....

          İdare Mahkemesinin 1998/74-1999/1274 sayılı kararı ile iptal edilmiş ve bu iptal kararı ile çekişmeli taşınmazın ifraz edildiği, çekişmeli parselin bulunduğu yer imarsız duruma düşmüşse de, bu parsellerin ifraz edildiği parsellerin, 2981 sayılı yasa hükümlerine göre yapılan imar uygulaması ve parselasyonda ifraz edilerek tapudaki sayfaları kapatıldığı gibi, çekişmeli parselin tapudaki kaydının da henüz silinmediği, bu nedenle imar ve parselasyonun iptaline ilişkin kararın sonuca etkili olmadığı, sayfaları kapatılan parsellerin ihya edilmesi halinde, dava konusu parsel hangi kadastro parselinden ifraz edilmişse, mahkemenin bu kararı ifraz parselinin geldisi olan kadastro parseli için de geçerli olacağından, kadastro parselindeki davalılar payının iptalen Hazine adına tescil edilerek, Mahkemenin kesinleşen kararının infazının yapılacağı, Çekişmeli taşımaz, 1947 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastro sınırları içinde olduğu halde, 1963 yılında arazi kadastro ekiplerince bu durum...

            Temyiz Nedenleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalılardan bazılarının davayı kabul ettiğine ilişkin beyanların mahkemece değerlendirilmediğini, mevcut hatanın kadastro çalışmalarından mı yoksa yörede davadan hemen önce yapılan toplulaştırma çalışmalarından mı kaynaklandığının araştırılmadığını, dava konusu taşınmazın sınırlarının belli olduğunu ,davacının taşınmazı bu sınırlar dahilinde kullandığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal-tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi 3.3....

              Temyiz Nedenleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalılardan bazılarının davayı kabul ettiğine ilişkin beyanların mahkemece değerlendirilmediğini, mevcut hatanın kadastro çalışmalarından mı yoksa yörede davadan hemen önce yapılan toplulaştırma çalışmalarından mı kaynaklandığının araştırılmadığını, dava konusu taşınmazın sınırlarının belli olduğunu ,davacının taşınmazı bu sınırlar dahilinde kullandığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal-tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi 3.3....

                Belediyesi adına tescil edilen 219 hektar 2075 m2 yüzölçümündeki 331 sayılı parselin ifrazıyla oluşmuş, çekişmeli parselin bulunduğu yerden başka bir yerdeki, genel kadastro sırasında 28000 m2 yüzölçümündeki tarla niteliği ve 81 parsel sayısıyla, Ağustos 1961 tarih ve 4, Aralık 1961 tarih ve 65, Aralık 1961 tarih ve 66 numaralı tapu kaydı esas alınarak ... ... ... Hayyar, ... Hayyar, ... Hayyar, ... Hayyar ve Döndü Hayyar adına 1/6 şar payla tesbit edilip, ... Hayyar ve arkadaşlarının itirazı kabul edilip, Tapulama Komisyonunca yapılan ifraz sonucu, 2200 m2 yüzölçümüyle ... Hayyar adına tescil edilen 210 ve 3480 m2 yüzölçümüyle ... ... adına tescil edilen 211 parsel sayılı taşınmazlardaki payları nedeniyle şuyulandırma ile ... ... ve arkadaşları adına tescil edilmiş, daha sonra satış ile davalı adına tapuya kayıt edilmiştir....

                  Dava TMK’nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece kurulan hüküm usûl ve kanuna aykırıdır. Dosya kapsamından, 1988 yılında yapılan kadastro sırasında dava konusu 103 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 415 m² yüzölçümü ve kargir natamam 5 katlı bina vasfı ile 09/12/1965 tarih 14 ve 04/10/1979 1 nolu tapu kaydına dayanarak ... adına, 103 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ise 223 m² yüzölçümü ve tarla vasfıyla 11/10/1983 tarih 4 numralı tapu kaydına dayanarak Rıza Akay adına tespit edilmiş, Hazine tarafından tespit maliklerine karşı açılan dava sonucu kadastro mahkemesinin 1992/23 E. - 2002/55 K. sayılı kararı ile; 103 ada 3 sayılı parselin 17,13 m²'sinin, 103 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ise 59,33 m²'sinin kıyı kenar çizgisi içinde kalması nedeni ile davalılar adına yapılan tespitin iptaline kalan kısmın kişiler adına tesciline karar verilmiş, hüküm 17....

                    HUMK'nun 432/4. maddesi ve 1.6.1990 tarihli ve 3/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince süresi geçirilen temyiz isteminin reddi gerekmiştir. 2- Davacı vekilinin temyiz istemine gelince; Hemen belirtilmelidir ki; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanaksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanaksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır....

                      UYAP Entegrasyonu