Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İdare Mahkemelerinde açılan davalar neticesinde imar planlarının iptaline karar verildiğinden, dava konusu kadastro parselinin eski geometrik şeklini koruyacağı, söz konusu parselin imar uygulaması öncesindeki haliyle (eski halini aynen koruyacağından) davacıların tapu iptali ve tescil taleplerinin konusu kalmadığı gerekçesiyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği halde; Dava konusu 196 parsele ilişkin imar planının iptal edilmesi neticesinde Belediyece dava konusu taşınmazlarda yeni bir imar uygulamasının yapılıp yapılmadığının araştırılmadığı anlaşılmıştır....

    İdare Mahkemelerinde açılan davalar neticesinde imar planlarının iptaline karar verildiğinden, dava konusu kadastro parselinin eski geometrik şeklini koruyacağı, söz konusu parselin imar uygulaması öncesindeki haliyle (eski halini aynen koruyacağından) davacıların tapu iptali ve tescil taleplerinin konusu kalmadığı gerekçesiyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği halde; Dava konusu 196 parsele ilişkin imar planının iptal edilmesi neticesinde Belediyece dava konusu taşınmazlarda yeni bir imar uygulamasının yapılıp yapılmadığının araştırılmadığı anlaşılmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.07.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.03.2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve Çukurova Belediyesi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, çekişme konusu taşınmazı da kapsayan imar uygulamalarının idari yargıda iptal edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen ilk karar, Yargıtay 16....

        Arsa niteliğinde ve 1000 m2 yüzölçümünde, tapuda davalı adına kayıtlı olan çekişmeli imar parseli, genel kadastroda 1947 yılı orman kadastro sınırları içinde kaldığı için tapulama dışı bırakılan ve ihdasen ... Belediyesi adına tescil edilen ... Köyü 331 sayılı parsel ve gerçek kişi adına tesbit edilen 57 sayılı kadastro parselinin, 2981 Sayılı Yasa hükümlerine göre tevhit ve ifrazıyla oluşmuş, şuyulandırmayla çekişmeli imar parselinin bulunduğu yerden başka bir yerdeki, ... Köyü 160 sayılı parseldeki payı nedeniyle ... adına tapuya tescil edilmiştir....

          Mahkemece, bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılamada bozma ilamı gerekleri doğrultusunda hazırlattırılan 13.02.2015 tarihli fen bilirkişi heyet raporunda dava konusu yerin krokide A harfi ile gösterildiği belirtilerek ilk yapılan 37 no'lu imar uygulaması sırasında ihdas edilip tescil edilmiş olsa idi imar uygulaması tescil tarihi 13.01.1999 olduğundan 03.07.2003 tarihinde 775 sayılı Yasanın 3. maddesi iptal edildiğinden taşınmazın belediyeye devri gereken yerlerden olduğu kanaatinin oluşacağı; dava konusu yerin ilk yapılan 37 no'lu imar uygulaması sırasında ihdas edilip tescil edilmediği için ve 03.07.2003 tarihinde 775 sayılı Yasanın 3. maddesi de iptal edildiğinden belediyeye devri gereken yerlerden olmadığı kanaatinin oluşacağı şeklinde görüş bildirilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ... ile ... ve Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Kahramanmaraş 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 05.11.2009 gün ve 145/494 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, imar çalışmaları sonucu 1063 ada 1 sayılı parselin idari yoldan ... adına tescil edildiğini, oysa taşınmazın 60 ile 70 yıldan beri vekil edeninin zilyet ve tasarrufunda bulunduğunu, vekil edeninin babası tarafından imar ve ihya edildiğini, imar planının onaylandığı tarihten geriye doğru 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolduğunu açıklayarak Hazine adına tapuya kayıtlı bulunan 1063 ada 1 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir....

              İdare Mahkemesinin 1998/74-1999/1274 sayılı kararı ile iptal edilmiş ve bu iptal kararı ile çekişmeli taşınmazın ifraz edildiği, çekişmeli parselin bulunduğu yer imarsız duruma düşmüşse de, bu parsellerin ifraz edildiği parsellerin, 2981 sayılı yasa hükümlerine göre yapılan imar uygulaması ve parselasyonda ifraz edilerek tapudaki sayfaları kapatıldığı gibi, çekişmeli parselin tapudaki kaydının da henüz silinmediği, bu nedenle imar ve parselasyonun iptaline ilişkin kararın sonuca etkili olmadığı, sayfaları kapatılan parsellerin ihya edilmesi halinde, dava konusu parsel hangi kadastro parselinden ifraz edilmişse, mahkemenin bu kararı ifraz parselinin geldisi olan kadastro parseli için de geçerli olacağından, kadastro parselindeki davalılar payının iptalen Hazine adına tescil edilerek, Mahkemenin kesinleşen kararının infazının yapılacağı, Çekişmeli taşımaz, 1947 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastro sınırları içinde olduğu halde, 1963 yılında arazi kadastro ekiplerince bu durum...

                Hemen belirtilmelidir ki; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. İmar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Öte yandan; çekişmeli taşınmazın Belediye sınırları içerisinde ve kadastro sırasında tespit dışı bırakılan yer olduğunun belirlenmesi halinde, 1966 yılında yürürlüğe giren 775 sayılı Kanunun 3/2 maddesinde öngörülen belediyeye devri gerekli taşınmazlardan olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerekeceği kuşkusuzdur....

                  Büyükşehir Belediyesince yapılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiklerini, böylece imar parsellerinin sicil kayıtlarının yolsuz tescil niteliğine dönüştüğünü ileri sürerek; 1240 sayılı kök parsele geri dönüşümü teminen tapu iptali ve Hazine adına tescil istemiyle asıl ve birleşen davaları açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda "asıl ve birleşen dava dosyasında; taraf sıfatı kalmayan davalı ... hakkında karar verilmesine yer olmadığına; ana dava ve birleşen ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/473 Esas sayılı dava dosyasının davalıları yönünden açılan davanın kabulü ile; fen bilirkişisi ... ... ....07.2010 tarihli krokili ek raporunda ... İli, ... İlçesi, ... Köyü, 1240 kök parsele isabet eden ......

                    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme neticesinde; Taraflar arasındaki dava, kadastro çalışmalarından kaynaklanan tapu iptali, tescil ve zilyetliğin tespiti istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın niteliğinin gerektirdiği beyan ve delillerin toplanarak davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın taraf vekillerince istinaf edildiği görülmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu