Somut olayda, ödeme emrinin “muhatap aranılan saatlerde iş gereği adres dışında olması nedeniyle daimi çalışanı ...... imzasına tebliğ edildi 05.02.2015 ”şerhi ile tebliğ edildiği görülmüş , tebligat adresinin borçlunun ikametgah veya işyeri adresi olmayıp, ... Ltd. Şirketinin ticaret sicil adresi olduğu, tüzel kişiye ait adreste borçluya yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmakla mahkemece tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihi olan 28.09.2015 olarak tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Taşınmazların ilamsız icra yolu ile tebliğine ilişkin takipte borca itirazların icra dairesine yapılması gerekirken, icra mahkemesine yapılması usulsüz olup mahkemece borca itirazların bu nedenle reddi yerine, süreden reddi doğru değil ise de bu istem sonuçta reddedildiği için bozma sebebi yapılmamıştır....
Borçlunun usulsüz tebligat şikayeti dışında ileri sürdüğü hususlar, borca itiraz niteliğinde olup; İİK'nun 150/a-1. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 62/1. maddesi hükmüne göre; her türlü itirazın, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yapılması zorunludur. Bu durumda, borçlunun itirazlarını, icra dairesi yerine icra mahkemesine bildirmiş olması fuzuli bir işlem olup, yanlış merciye yapılan başvuru hukuki sonuç doğurmaz. O halde mahkemece, takibin türü bakımından icra mahkemesine yapılan itirazın geçersiz olduğu göz önünde bulundurularak, borçlunun itiraza yönelik isteminin reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Bu öğrenme tarihine göre de İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 22/09/2022 tarihinde ödeme emri tebligatına yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayeti ile mahkememize başvurmuş olup, davacının davasının süre yönünden reddine karar verilmiş ve takip dosyası ilamsız icra takibine ilişkin olup, borca itirazların icra mahkemesine değilde icra dairesine yapılması gerektiğinden mahkememize yapılan itirazların hukuki sonuç doğurmayacağından borca itiraz yönündeki taleplerin reddine karar verildiği görülmüştür. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili dilekçesinde : Müvekkilinin mahkemenin belirttiği şekilde uyaptan açıp öğrenmediğini, müvekkilinin yurtdışında yaşadığını, Uyap vs....
Borçlunun başvurusu tebligat usulsüzlüğü şikayeti kabul edilse dahi yasal yedi günlük süreden sonradır. O halde borçluya yapılan ödeme icra tebliğlerinin usulüne uygun olduğu ve yasal sürede itiraz edilmediği, gecikmiş itiraz olarak da maninin kalktığı tarihten itibaren üç gün içinde icra mahkemesine başvurmadığı..." gerekçesi ile süre aşımı nedeniyle "davanın reddine" karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde borçlu icra mahkemesine başvurusunda; örnek (6) numaralı icra emrinin bizzat icra müdürü tarafından doldurulmadığını, kendisine borcun muaccel kılındığına dair ihbar yapılmadığını, hesap kat ihtarı tebligatının usulsüz olduğunu, icra emri yerine ödeme emri gönderilmesi gerektiğini, ayrıca borca, faiz miktarına ve faiz oranına itiraz ettiğini belirterek icra emrinin iptalini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince hesap kat ihtarnamesi tebliğ edilerek muacceliyet koşulunun gerçekleştiğinden bahisle davanın reddine karar verildiği, istinaf yoluna başvurulması...
T2 11/12/2018 tarihinde icra dosyasına vekaletname sunduğu ve aynı gün vekalet harcı ve pulunu yatırdığı, 26/12/2018 tarihinde ise aynı borçlu vekili tarafından icra dosyasında borca itiraz edilerek takibin durdurulmasının talep edildiği, yine 26/12/2018 tarihinde davanın açıldığı, 11/12/2018 tarihinde icra dosyasına vekalet ibrazı ile usulsüz tebliğe muttali olduğu anlaşılan davacı borçlu tarafça 7 günlük süre içerisinde en geç 18/12/2018 tarihinde şikayette bulunulması gerekirken, süresi geçtikten sonra 26/12/2018 tarihinde dava açıldığı ve borca itiraz edildiği gerekçesi ile davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/10/2020 NUMARASI : 2020/59 ESAS 2020/367 KARAR DAVA KONUSU : Yetki itirazı, usulsüz tebligat şikayeti, borca ve faize itiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine Kayseri 6. İcra Müdürlüğü'nün 2016/8234 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, dosyanın işlemden kaldırılmasından sonra 2020/27 esas sayılı numarası ile yenilendiğini, müvekkilinin icra takibini 24/01/2020 tarihinde haricen öğrendiğini ve süresinde itiraz ettiğini, müvekkilinin Eğriçam Mah. 22102 Sok. No:27/1 Yenişehir/Mersin adresine yenileme emrinin tebliğ edildiğini, Kayseri 6....
Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 6. fıkrasında borca itirazın esasa ilişkin nedenlerle reddi halinde takibin muvakkaten durdurulmuş olması koşuluyla alacaklının isteği üzerine borçlunun takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda mahkemece, boçlunun takipten, öğrendiğini beyan ettiği tarihten daha önceki bir tarihte haberdar olduğu tespit edilmiş olup, usulsüz tebliğ şikayeti ve bunun sonucu olarak da borca itirazın süresinde olmadığı görülmektedir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1340 KARAR NO : 2021/1310 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DEVELİ İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/10/2020 NUMARASI : 2020/33 ESAS 2020/29 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu 6....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, davacı borçlu hakkında başlatılan icra takibinde usulsüz tebliğ şikayetinin yanında sair itiraz ve şikayetlere ilişkindir. 2004 sayılı İcra Ve İflas Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre özel kanun olup, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, icra mahkemesince görülen şikayet ve itirazlarda ancak İcra ve İflas Kanununda açıkça gönderme olduğunda ya da işin niteliğine uygun düştüğü ölçüde uygulanır. İİK'nun 18/3. maddesi; “Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir” hükmünü içermektedir....