HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Somut olayda, davacı borçlu tarafça, dava dilekçesinde sair itiraz ve şikayetlerin yanı sıra ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiği iddia edilmiş, mahkemece usulsüz tebligat şikayeti konusunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir hüküm kurulmamıştır. Gerekçeli kararda sadece borca itiraz yönünden inceleme yapılarak sonuca gidilmiştir. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....
İcra Hukuk) Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde; borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, ... İcra Müdürlüğü'nün 2014/1316 E. sayılı takip dosyasından örnek 7 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ileri sürerek usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu ve borca itiraz ettiği, mahkemece, şikayetin kabulü ile, ... İcra Müdürlüğü'nün 2014/1316 E. sayılı dosyasından şikayetçiye gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 23/04/2015 olarak düzeltilmesine, takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir....
Tebligatın açık mavi zarfla yapılmasının aranmasının ise, aşırı şekilcilik olduğunun, icra dairelerinde mavi renkli zarf bulunmaması halinde, beyaz renkli zarfa usulüne uygun şekilde söz konusu şerhin yazılması halinde, salt zarfın beyaz renkli olması nedeniyle usulsüz olduğu sonucuna varılamayacağının kabulü gerekir. O halde, Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin reddine ilişkin karar isabetli olduğu gibi İİK'nın 168 ve devamı maddeleri uyarınca kambiyo takibinde imzaya ve borca itirazın ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabi olduğu, davacının usulsüz tebliğ şikayeti yerinde görülmediğinden imzaya ve borca yönelik itirazlarının süre yönünden reddi kararı da isabetlidir. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusu yerinde olmadığından esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
davalı bankanın kredi kullandırdığını ve müvekkilinin imza ve muvafakatını almadığını, bu sebeple borca itiraz ettiğini, ayrıca müvekkilinin Fatma Eroğlu'na kefaleti olmadığını, borca itiraz nedeniyle icra takibinin durdurulmasını, araç tapu ve tüm bankalardaki hacizlerin kaldırılmasını talep ettiklerini, yine icra takibi ve tebligatın müvekkiline yapılmadığından borca itiraz ettiklerini, tapu kaydındaki hacizlerin kaldırılmasını talep ettiklerini, ayrıca müvekkilinin tapu kaydındaki taşınmazlarda konutu bulunduğunu, meskeniyet şikayetinde bulunduklarını, ayrıca tüm taşınmazlardaki hacizlerin kaldırılmasını talep ettiklerini, ayrıca icra muamelesinin hatalı olduğunu, mevzuata uygun olmadığını, icra takibinin durdurulması gerektiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davacı tarafından davalı hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde bulunulduğu, davalı tarafından ödeme emri tebliğ edilmeden borca itirazda bulunulduğu ve bu itiraz üzerine icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiği ,icra müdürlüğünün işleminin usulsüz olduğu gerekçesi ile şikayette bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından şikayetin reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. İcra dosyasının incelenmesinde itirazdan sonra davacı borçluya ödeme emrinin 15.01.2020 tarihinde tebliğ edilmiş olması nedeni ile alacaklının takibe devam iradesinde bulunması nedeni ile itiraz geçerlidir. Bu nedenle mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Diğer taraftan, kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.'nun 172. maddesinde; “Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu dilekçenin bir nüshası derhal alacaklıya tebliğ olunur.” denilerek itiraz ve şikayetin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra dairesine bildirilmesi gerektiği açıklanmıştır. İİK.'nun 173. maddesinde de itiraz ve şikayet olunmaması hali düzenlenmiştir. Somut olayda; kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte borçlu mahkemeye başvurarak kambiyo şikayeti ile birlikte borca itiraz iddiasında bulunmuş olup, anılan itiraz ve şikayetlerin takip yoluna göre İİK.'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, usulsüz tebligat şikayeti ve gecikmiş itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
Borçlu usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte icra dosyasına öğrenme tarihine göre yasal 7 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz etmiş ise takip düzeltilen tebliğ sonrası için duracağından borçlunun itirazı kaldırılmadan ya da iptal edilmeden yeni haciz uygulanmasına olanak yoktur. Ancak borçlu usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte takipten haberdar olduğu düzeltilen tebliğ tarihine göre yasal 7 günlük itiraz süresi içerisinde takibe ve borca itiraz sunmamış ise 7 günlük sürenin dolmasıyla borçlu hakkında takip işlemlerine devam edilir, bu kapsamda borçlu hakkında haciz uygulanabilir. Eğer icra mahkemesince ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edildiğine kanaat getirilerek tebliğ tarihinin düzeltilmesi yerine ödeme emrinin iptaline karar verilmiş ise, takibin kesinleşmesi; ödeme emrinin borçluya yeniden ve usulüne uygun tebliğini gerektirdiğinden ve ödeme emrinin iptali kararı ile birlikte takip kesinleşmemiş sayılacağından, İİK.nun 78....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itiraza ilişkindir. Soma İcra Müdürlüğünün 2017/483 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine 17.500,00 TL asıl alacak üzerinden başlatılan kambiyo takibinde borçlunun "Manisa T Tipi kapalı Ceza İnfaz Kurumu/Manisa" adresine çıkarılan 10 örnek ödeme emri tebliğinin bizzat kendisine 30/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği, takip bu şekilde kesinleştirilmekle haciz işlemlerine başlandığı anlaşılmıştır. Davacının dava dilekçesinde gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HMK'nın 33. maddesi uyarınca hukuki nitelemenin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, borçlunun başvurusu bu hali ile usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir....
Borçlu tarafından mahkeme kararının temyiz edilmesi üzerine, mahkemenin 09/05/2016 tarih ve 2016/518 E.-2016/345 K. sayılı kararı ile; "kararın kesin olarak verilmiş olduğu görülmekle HUMK 432-426/F maddelerine göre temyiz talebinin reddine" karar verildiği, mahkemenin 06.04.2016 tarihli kararının da dosya üzerinden kesin olarak verildiği görülmekle; borçlunun icra mahkemesine başvuru konusunun, usulsüz tebligat şikayeti ve şikayeti kabul görmez ise gecikmiş itiraz olduğu, bu durumda mahkemenin esasa ilişkin kararının İİK'nun 363. maddesi gereğince miktar ve konu itibariyle temyizi kabil olduğu gibi, dosya üzerinden verilen kararın süresinde temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle ... . İcra Hukuk Mahkemesi'nin 09/05/2016 tarih ve 2016/518 E.-2016/345 K. sayılı temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararının oybirliği ile kaldırılmasına karar verilerek, ... . İcra Hukuk Mahkemesi'nin 06.04.2016 tarih ve 2016/518 E.-2016/345 K. sayılı kararının temyiz incelemesine geçildi....