Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, alacağın tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı alacaklı tarafından Bakırköy/İstanbul adresinde başlatılan ilamsız icra takibine, yetki ve esas yönünden yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında, mahkemece, yetkili icra dairesinde takip yapılmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği ve bu kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, bunun üzerine dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderildiği ve bu icra dairesi tarafından gönderilen ödeme emrine itiraz üzerine, işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır. Kesinleşen usule ilişkin Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararı ilamsız icra takibin ortadan kalkması ve geçersizliği sonucunu doğurmayacağı gibi, aynı alacağa ilişkin İİK 68/1 maddesi uyarınca ikinci bir ilamsız icra takibi yapma olanağı da yoktur....

    Davalı vekili cevabında, ilamsız takibe itiraz üzerine icra müdürünün takibin durdurulmasına ilişkin kararına karşı 7 ... içinde şikayet yoluna gitmeyen davacının böyle bir dava açamayacağını, çeklerden dolayı müvekkilinin borcu bulunmadığını,açılan dava sonucunda çeklerin iptaline karar verildiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre çek iptali ile ilgili kararın taraf olmayan davacıyı bağlamadığı, çekin yasal unsurlarını taşıdığı, alacağın likit olduğu gerekçesiyle davalıların itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Esas sayılı icra takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, anılan takipteki ödeme emrinin davalı borçluya tebliği üzerine davalı vekili marifeti ile 04/12/2019 günlü borca itiraz dilekçesiyle icra takibine itiraz ettiğini, anılan takibin bu itiraz üzerine 09/12/2019 tarihinde icra müdürlüğü kararı ile durduğunu, bu kararın davacı tarafa tebliğ edilmediğini, 10/01/2020 günü arabuluculuk süreci ile takibin durmasından haberdar olunduğunu, itiraza konu icra takibinde davalı borçludan ödenmeyen 81.500,00 TL asıl alacak, 12.104,42 TL işlemiş faiz olmak üzere takibe giren toplam miktar olarak 93.604,42 TL ve takip sonrası işlemiş faiz, icra ve vekalet ücreti, asıl alacağa bağlı diğer ferilerin talep edildiğini, borcun sebebi olarak 28/02/2019 vade tarihli asıl alacağın gösterildiğini, davalının icra takibine davacıya borcunun olmadığı iddiasıyla haksız yere itirazda bulunduğunu, davalının takibe yapmış olduğu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu bu nedenlerle itirazın iptali ile...

        İcra Müdürlüğünün 2013/5344 Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, alacaklının açtığı itirazın kaldırılması davasının reddedildiğini, alacaklı tarafından bu kez terditli olarak İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/121 Esas sayılı dosyasıyla itirazın iptali ve alacak davası açıldığını, İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2019/601 Esas, 2020/73 Karar sayılı ilamı ile itirazın iptali davasının süre yönünden reddine, alacak davasının ise kısmen kabulüne karar verildiğini, alacak davasına ilişkin hükmün itirazın iptali ilamı olmayıp ayrı bir ilamlı takibe konulması gerektiğini, ilamsız takibin devamına yönelik 17.12.2020 tarihli müdürlük kararının hukuka aykırı olduğunu iddia ederek müdürlük kararının iptali ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; ihtiyati haciz kararının İstanbul 9. İcra Müdürlüğü’nün 2013/5344 E. sayılı dosyası ile 14.02.2013 tarihinde infaz edildiğini, İstanbul 18....

          Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere ve benimsenen kök bilirkişi raporuna göre; itirazın kısmen iptaline, takibin 6363.18 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %65,88 oranında faiz uygulanarak takibin devamına, %20 inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davalının kredili mevduat hesabından doğan borcunun tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın İİK'nın 67. maddesi gereği iptali istemine ilişkindir. Davacı banka, dava konusu ilamsız icra takibinde takip dayanağı olarak sözleşme kat ihtarı ve hesap ekstresini göstermiş ise de kredili mevduat hesabından doğan alacağın tahsilini istemiş, yargılama sırasında sözleşme aslını veya örneğini ibraz edememiştir. Davalı ise, davacı banka ile sözleşme imzalamadığını, herhangi bir banka kartı almadığını, bu borcun nereden kaynaklandığını bilmediğini ileri sürerek akdi ilişkiyi inkar etmiştir....

            Asliye Ticaret Mahkemesi'nce itirazın iptali ile takibin devamına karar verildiğini, itirazın iptali davasında verilen kararın davalı alacaklı tarafından ayrı bir takip konusu yapılarak müvekkiline icra emri gönderildiğini, gönderilen icra emrinin vekili varken borçlu asile tebliğ edildiğini, ayrıca ... 1. İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı dosyasının mükerrer olduğunu belirterek, takibin iptalini talep etmiştir. Mahkemece, asile yapılan tebligatın usulsüz olduğu, takibin mükerrer olduğu iddiasının doğru olmadığı gerekçesiyle şikayetin kısmen kabulü ile ... tarihli icra emrinin iptaline, takibin iptali talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, borçlu vekilince temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 30. maddesinde "Hakim yargılamanın makul süre içinde düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür" şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. Somut olayda, ... 1....

              İcra Müdürlüğü'nün 2010/3028 sayılı dosyası üzerinden 100.000,00-TL'lik ilamsız icra takibi yaptığı, ödeme emrine davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu, takip alacaklısı olan davacı vekili tarafından, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemli iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Kural olarak ilamsız icra takibi para alacağı ve konusu para olan teminat alacakları (İ.İ.K.Md.42) ile kiralanının (bazı hallerde) tahliyesi (İ.İ.K.Md.269-276) için yapılabilir. Takibe itiraz halinde açılacak itirazın iptali davasında ya davanın reddine yahut davanın kabulü halinde itirazın (kısmen ya da tamamen) iptaline karar verilir. Bir ayni hakkın devri ilamsız icra ve dolayısı ile itirazın iptali davasına konu edilemez....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali KA R A R Şikayet konusu İİK.nun 45. maddesi gereğince ipotekte takip yapılabilecekken ilamsız takip yapılamayacağı bu nedenle yapılan ilamsız takibin iptaline ilişkin olup, icra mahkemesince verilen kararda buna ilişkindir. Belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (12.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  DAVA KONUSU : Takibin İptali KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA : Davacılar dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı banka vekili tarafından 06.09.2019 tarihinde Marmaris 1. İcra Müdürlüğünün 2019/ 2436 Esas sayılı dosyası üzerinden haklarında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, bu takip nedeniyle Marmaris İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/ 409 Esas sayısında takibin iptali talepli dava açıldığını ve 2019/ 409 Esas sayılı dosyanın eldeki dava tarihinde derdest olduğunu, davalı alacaklı bankanın bu kez aynı alacağın tahsili amacıyla 18.09.2019 tarihinde Marmaris 2. İcra Müdürlüğünün 2019/2594 Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız takip başlattığını, bu takipte borca itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, davalı alacaklının Marmaris 1....

                  Her ne kadar takip dayanağı ilamda hüküm altına alınan alacak, temelde ilamsız takip konusu yapılan alacak ile aynı alacak olduğu konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmasa da; önce başlatılan ilamsız takip itiraz üzerine durmuş olup, alacaklı tarafından icra mahkemesinde itirazın kaldırılması ya da genel mahkemelerde itirazın iptali talep edilmemiş, ilamsız takip olduğu hal üzerine bırakılmıştır. Daha sonra alacaklı alacağını ilama bağladığından ve ilamın da infaz edilebilir ilamlardan olması karşısında ayrı bir ilamlı takip yapılmasına yasal engel bulunmamaktadır. Mükerrerlik iddiası ancak alacaklı tarafından borçlunun itirazı üzerine duran ilamsız takiple ilgili olarak takibe devam etmek amacı ile itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası açılması durumunda ileri sürülebilir....

                    UYAP Entegrasyonu