WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davanın açıldığı tarihte icranın geri bırakılmasına yönelik verilen ... İcra Hukuk Mahkemesi kararının kesinleşme şerhinin henüz davacı tarafa tebliğ edilmediği, İİK'nın 33/a maddesinin 2. fıkrası gereğince alacaklının icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra zaman aşımının vaki olmadığının tespiti bakımından 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabileceği, kesinleşme şerhli kararın tebliğinin dava şartı olduğu, söz konusu kesinleşme şerhli karar tebliğ edilmeden, dava şartı gerçekleşmeden süresinden evvel dava açıldığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nın 33/a maddesinin 2. fıkrasında; "Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir." düzenlemesi getirilmiştir....

    uygulanması gereken İİK md. 33/a uyarınca davanın kabulü ile davacı/borçlular hakkında takibin geri bırakılmasına karar verilmiştir....

    İcra Müdürlüğünün 2022/8939 Esas sayılı noter senedine dayalı ilamlı icra takip dosyasında örnek no 4- 5 icra emrinin borçluya 30/03/2022 tarihinde tebliği üzerine yasal yedi günlük süre içerisinde 01/04/2022 tarihinde itfaya dayalı icranın geri bırakılması isteminde bulunulduğu görülmektedir. İİK'nun 33. maddesinde; ''İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır'' düzenlemesi mevcuttur. Borçlunun ilam konusu borcun ödendiğine yönelik başvurusu İİK'nun 33/1. maddesine dayalı olarak yapılmış itfa itirazı niteliğindedir....

    Uyuşmazlık, ilamlı takipte takipten önce yapılan ödeme nedeni ile icranın geri bırakılması istemine ilişkindir Ankara 23. İcra Müdürlüğünün 2018/4548 sayılı dosyasında; alacaklılar T4 kendi adına asaleten Gülçin Akcan'a velayeten ve T3 T6 hakkında ilamlı takip başlattığı, takibe dayanağın Sigorta Tahkim Komisyonunun 20/03/2018 gün 2018/17227 sayılı kararı olduğu, davacı borçluya icra emrinin 12.04.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 13.04.2018 tarihinde açıldığı görülmüştür. İİK'nın 33/1 maddesi '' İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.''...

    İbaresinin bulunduğunu, aile konutu şeklinde kullanılan konut üzerine konulan ipotek, banka tarafından ipotek tesisi esnasında müvekkilinden hiç eş muvafakati istenmediğinden ve müvekkilin eşinin de böyle bir durumdan haberdar olmadığından geçersiz olduğunu, bu nedenle şeklen geçersiz bir işlemden kaynaklı yapılan takibin iptali ve icranın geri bırakılması kararı verilmesini, Sivas 1. İcra Müdürlüğü'nün 2016/11295 E. Sayılı dosyasındaki satışın dava sonuna kadar durdurulmasını, usulsüz olan icra emrinin iptalini, geçersiz ve şekli şartları taşımayan ipotek tesisi nedeniyle açılan takip nedeniyle icranın geri bırakılmasını, yargılama giderlerinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; Davacının davasının kabulü ile; Sivas İcra Müdürlü,ğü'nün 2016/11295 esas sayılı dosyada icranın geri bırakılmasına, şeklinde karar verildiği görülmüştür....

    İlk derece mahkemesi tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; "davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığı, icra emrinde "Takip hesabı; Takip Tutarı: +42.992,35 TL, Harçlar ve Giderler Toplamı;+80,30 TL Tahsil Harcı:+1.956,15 TL Peşin Harç Mahsubu:-0,00 TL Vekalet Ücreti:+5.079,16 TL Toplam: 50.107,96 TL (masraflarla birlikte ödenecek tutar)" yazdığı, icra müdürlüğü mührü ve imzanın yer aldığı, icra dairesinin iban nosu ve hesap numarasının yer almadığı görülmüştür....

    Vekilinin istinaf yoluna başvurması üzerine Dairemizce 2019/3005 Esası üzerinden 25/06/2020 tarihinde verilen karar ile İİK 36. Madde gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesinin icra hukuk mahkemesince takip sonrası ödeme iddiası ile İİK 33. Maddesi kapsamındaki şikayetin incelenmesine engel teşkil etmediğinden bahisle kararın kaldırılmasını, ödeme iddiası ile ilgili deliller toplanarak hüküm kurulması için dosyasının mahkemesine geri gönderildiği, kaldırma kararı üzerine ilk derece mahkemesince yeniden yargılama yapıldığı ve icranın ödeme nedeni ile geri bırakılmasına karar verildiği görülmüştür. Davacı Borusan A.Ş. Vekili 16/04/2021 tarihli beyan dilekçesinde davanın konusuz kaldığını, davanın temelini oluşturan İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/234 esas sayılı dosyasında verilen kararın bozulduğunu, İstanbul BAM 12. HD'nin 2020/1443 Esas sayılı dosyasında bozma ilamına uyarak borcun İstanbul 17....

    Sayılı dava dosyasında icranın geri bırakılması kararı verilmiş olup karar kesinleştiğini, Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vakı olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabileceğini, aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder. Dava konusu edilen belge kambiyo senedi olan çek olduğunu, çekin keşide tarihi 10/10/2006 olup ibraz tarihi 26/10/2006 tarihinde dolduğunu, çekin ibraz tarihi 03/02/2012 tarihinden önce dolduğu için 3 yıllık zaman aşımı değil 6 aylık zaman aşımı süresi geçerli olacağını, bir an için zaman aşımı süresinin devam ettiğini düşünsek bile dava konusu belge çek olduğu için zaman aşımını kesen sebepler için 6098 sayılı TBK hükümleri değil 6102 sayılı TTK hükümleri uygulandığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Çeke dayalı kambiyo takibinde borçlu, takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımı süresinin geçtiğini ve takibin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek, icranın geri bırakılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, Mahkemece talebin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nın 71/2. maddesinde; borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, İİK'nın 33/a maddesi hükmünün kıyasen uygulanacağı, İİK'nın 33/a-l maddesinde de zamanaşımı gerçekleşmişse icranın geri bırakılacağı hususu düzenlenmiştir. Takibin kesinleşmesinden sonraki evrede yapılan zamanaşımına dayalı icranın geri bırakılması isteği süreye tabi değildir. Takibe konu çeklerin keşide tarihlerine göre ibraz sürelerinin bitim tarihi 6273 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden önce olduğundan, anılan çeklere altı aylık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekir....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle davacının ipotek veren 3. kişi durumunda olduğunu, sadece İcra ve İflas Kanunu’nun 33. maddesindeki şartların oluşması halinde icranın geri bırakılmasını isteyebileceğini, huzu'daki davada yasanın 33. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmediğini, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, yasanın 150/ı hükmüne göre kredi borçlusu olmayan ipotekli taşınmaz maliki şikayetçinin şikayet hakkının bulunmadığını, davanın usul yönünden reddi gerektiğini, borçlunun hesap kat ihtarnamesine itiraz etmesinin krediyi kullandıran alacaklının ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapmasına engel teşkil etmeyeceğini, aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatılan kredi borçlusunun takibe ilişkin olarak İcra Hukuk Mahkemesinde dava açma hakkı kazanacağını, yine kredi kullandıran alacaklı bankanın kesin delil mahiyetindeki defter ve kayıtları ile alacağını ispatlayacağını, taraflar arasında düzenlenen Kredi Sözleşmesi'nin 11. maddesi...

    UYAP Entegrasyonu