İcra müdürünün hükmü temyiz eden borçluya Yargıtaydan icranın geri bırakılması kararı getirinceye kadar uygun bir süre verebilmesi için temyiz eden borçlunun teminat göstermesi gerekir. Hükmü temyiz etmiş olan borçlu İİK’nın 36. maddesinde belirtilen teminatlardan birini gösterirse icra müdürü, borçluya Yargıtaydan icranın geri bırakılması (tehiri icra) kararı getirebilmesi için uygun bir süre (mühlet) verir (İİK m. 36/1) ve bu süre içinde ilamın icrasını durdurur. Yargıtay temyiz edilen hükmü onarsa, Yargıtayın (daha önce) vermiş olduğu icranın geri bırakılması (tehiri) kararı (kendiliğinden) kalkar ve ilamın icrasına devam edilir. Bu hâlde, alacaklının talebi üzerine, başkaca hiçbir işleme gerek kalmaksızın, icra müdürü borçlunun gösterdiği teminat para ise bu para ile alacaklının alacağını, faizini ve takip giderlerini (ve bu arada tam vekâlet ücretini) alacaklıya öder (İİK m. 36/son) (Kuru, s. 916-919). 15....
Takip dosyası incelendiğinde; takip alacaklısının kredi veren kuruluş (banka) olmadığı ve ipoteğin limit (üst sınır) ipoteği olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla anılan maddedeki düzenleme, kredi veren kuruluşlar yönünden olup, diğer gerçek ya da tüzel kişilerin anılan maddeye dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapmaları mümkün olmadığından, İİK.nun 150/ı maddesinin olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu husus İİK'nun 16/2. maddesine göre süresiz şikayete tâbi olup, mahkemece re'sen gözetilmesi gerekir. O halde, mahkemece, şikayetin kısmen kabulü ile icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, takibe devam etme imkanı olmadığı gözetilmeksizin icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/a maddesi uyarınca icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Somut olayda, icra takibinin ilamlı takip olması nedeniyle İİK'nın 169/a maddesinin uygulanma olanağının bulunmadığı, dava dilekçesinde İİK'nın 33/a maddesindeki nedenlere dayanılmadığı, takip borçluları Hasan ve Hüseyin Özince'nin vefat etmelerinin icranın geri bırakılmasını gerektirmeyeceği, adı geçen borçluların mirasçılarının da takip borçlusu olarak gösterildikleri anlaşılmakla davacılar vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....
Yerel mahkeme kararında da belirtildiği gibi, ilamda taraf olmayan takip talebinde borçlu olarak yer almayan davacıya icra emri gönderilmesi ilamlı takip hükümlerine uygun değildir. Bu doğrultuda, Dairemizin yeni oluşan içtihatları ile kat maliklerine karşı ilama atıf yapılmak suretiyle ancak ilamsız takip yapılabilir. Anılan takibe itiraz halinde ise; tamamı belirlenen borçtan, itiraz eden kat malikinin sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarı alacaklı tarafından açılacak itirazın iptali yargılamasında belirlenebilir. İlamın yargılamasında yer almayan takip konusu borcun ne kadarlık kısmından sorumlu olduğu ilamdan net bir şekilde anlaşılamayan kişilere ilamlı takibin yöneltilmesi ve icra emri gönderilmesi, ilamlı takip hükümlerine uygun değildir....
Temlik alacaklısı vekili ilamdan kaynaklanan temlik alacaklarının İİK 39. maddesi gereğince, 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu vs nedenleri ileri sürerek, kendileri yönünden takibin düşürülmesine ilişkin icra müdürlüğü kararının iptalini talep etmiştir. Mahkemece alacağın temlik edilen ile edilmeyen bölümlerinin iki ayrı alacak olduğu, her bir alacağın alacaklısının yaptığı icra işlemlerinin onun adına yapıldığının kabulü gerektiğinden, buna göre icra müdürlüğü kararında bir usulsüzlük bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmiştir. Şikayetçi temlik alacaklısı vekili tarafından kararın temyiz edildiği görülmektedir. İİK'nun 39. maddesi hükmüne göre; ilama müstenit takip, son muamele üzerinden on yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. İİK.nun 33/2. maddesinde ise kesinleşen ilamlı takipte icranın geri bırakılması için gerekli şartlar düzenlenmiştir....
İcranın geri bırakılması için verilecek süre, İİK 36. maddesinde "İlâma karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehni veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehni veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için bölge adliye mahkemesi veya Yargıtaydan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. Bu süre ancak zorunluluk hâlinde uzatılabilir..." şeklinde düzenlenmiş olup anılan maddede icranın geri bırakılması talebinde bulunmak için belirli bir süre öngörülmemiştir. Maddenin koşulları yerine getirildiği takdirde takibin her aşamasında icranın geri bırakılması kararı getirilerek takip durdurulabilir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, icra emrinin iptaline ilişkin şikayetin reddine, icranın geri bırakılması talebinin kabulüne, İzmir 9. İcra Müdürlüğünün 2021/12097 Esas sayılı takip dosyasında alacağın 6.147,42 TL dışında kalan kısım yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....
İNCELEME VE GEREKÇE; Dava, İİK 177/4. Maddesi gereğince doğrudan doğruya iflas istemine ilişkindir. ------Karar sayılı kararında davanın kısmen kabulüne karar verildiği, ilamın infazı için ----- sayılı dosyası ile ilamlı icra takibine başlandığı, icra emrinin borçlu şirkete tebliğine rağmen borcun ödenmemesi üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davacı vekilinin 22/03/2021 tarihli dilekçesi ile-------Esas sayılı dosyasında icranın geriye bırakılması kararı alındığını, davanın konusuz kaldığını bildirmiştir. Davalı vekili 05/04/2021 tarihli dilekçesi ile davacı tarafın---- yatırmadığını davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini bildirmiştir....
Tüm dosya kapsamına göre, icra müdürlüğünden alınan 90 günlük mehil vesikası üzerine Dairemizce icranın geri bırakılması yönünde talepte bulunulduğu bir kısım evrakların eksik olması nedeniyle Dairemizce icranın geri bırakılması talebinin reddine karar verildiği, yine 90 günlük süre dolmaksızın eksiklikler tamamlanmak suretiyle yeniden icranın geri bırakılması talebi üzerine Dairemizce icranın geri bırakılmasına karar verildiği ve aynı zamanda davanın esası hakkında da hükmün kaldırılmasına yönelik karar verildiği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, ilk derece mahkemesinin davanın reddine yönelik kararının 6100 Sayılı HMK 'nın 353/1- a-6 maddesi uyarınca kaldırılması gerekmiş ve aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; icranın geri bırakılması için borçlu tarafça sadece nakdi alacak kalemlerini karşılar teminat depo edildiği, baz istasyonunun sökülmesini geri bıraktıracak herhangi bir teminat depo edilmediği, bunun doğrultusunda Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 2020/438 esas 2020/14 karar sayılı ilamında özetle "takip konusu yapılan miktar için teminat alındığı anlaşıldığından talebin kabulü ile icranın temyiz incelemesi sonuna kadar geri bırakılmasına" şeklinde karar verildiği, bilindiği üzere icra mahkemelerinin ilamın hüküm kısmı ile bağlı olduğu, hükmün genişletici veya değiştirici yorumlarda bulunulamayacağı, dolayısıyla icranın geri bırakılması kararında baz istasyonunun sökülmesini geri bıraktıracak karara rastlanılmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yargıtayca verilen icranın geri bırakılması kararının Kocaeli 8....