yapılamayacağı gerekçesiyle icra emrinin ve takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; İİK150/ı maddesi uyarınca üst sınır ipoteğinin paraya çevrilmesi için ilamlı takip yapacak bankanın takipten evvel borçlulara ve taşınmaz malikine ihtarname tebliğ etmek zorunda olduğu, bu hususun ilamlı takibin yasal şartı ve kamu düzeninde olup resen gözetilmesi gerektiği, ihtarname tebliğ edilmeyen borçlunun Uyap'a ihtarname tebliğinden sonra eklenmesinin takip talebinde gösterilen taraflar değiştirilemeyeceğinden hiçbir hükmü olmadığı, somut olayda takibe ihtarname tanzim tarihinden önce başlandığına göre yasal şart yerine getirilmeden ilamlı takibe başlanmasının doğru olmadığı, ancak bu halde aynı takip üzerinden ilamsız takibe ilişkin ödeme emri gönderilebileceğinden yalnız icra emri iptal edilmesi gerektiği gerekçesi ile davacı borçluya gönderilen icra emrinin iptaline karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından yapıldığı bildirilen mahsup işleminin hukuka aykırı olduğunu, takas mahsup şartlarının oluşmadığını, 6183 sayılı kanunun 23. maddesinin cebri takip yolu ile tahsil edilip iadesi gereken alacağın muaccel borçlara mahsup edilmesine ilişkin olduğunun somut olayda uygulanamayacağını, takibin usulüne uygun başlatıldığını bildirerek, şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, şikayetin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, takipten önce itfa nedenine dayalı olarak ilamlı takibin iptali istemine ilişkindir. İstanbul 27....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu ilamsız takibe dayanak gösterilen İstanbul 43.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/190- 2013/49 E.K. sayılı kararının takibin dayanağı olan dava konusu çeklerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine yönelik olup, eda hükmü içermediği, söz konusu ilam ile söz konusu çek bedellerinin müvekkilden haksız olarak tahsil edildiğinin sabit hale geldiğini, bu nedenle ilamsız icra takibi yapma zorunluluğunun hasıl olduğunu, yerel mahkeme kararının kendi içinde çelişkili olduğunu, kabul anlamına gelmemekle mahkemenin takibin ilamlı icra takibi olması gerektiğini belirtirken ilamlı takipler için yetki sınırlaması bulunmazken takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığını ileri sürmesinin karardaki çelişkiyi ortaya koyduğunu, yapılan dava konusu takibin "para borcunu" içermekte olup TBK 89.maddesi gereği alacaklının ikametgahının bulunduğu Bursa İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek ilk derece...
E.K. sayılı kararının takibin dayanağı olan dava konusu çeklerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine yönelik olup, eda hükmü içermediği, söz konusu ilam ile söz konusu çek bedellerinin müvekkilden haksız olarak tahsil edildiğinin sabit hale geldiğini, bu nedenle ilamsız icra takibi yapma zorunluluğunun hasıl olduğunu, yerel mahkeme kararının kendi içinde çelişkili olduğunu, kabul anlamına gelmemekle mahkemenin takibin ilamlı icra takibi olması gerektiğini belirtirken ilamlı takipler için yetki sınırlaması bulunmazken takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığını ileri sürmesinin karardaki çelişkiyi ortaya koyduğunu, yapılan dava konusu takibin "para borcunu" içermekte olup TBK 89.maddesi gereği alacaklının ikametgahının bulunduğu Bursa İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, yediemin ücret alacağının tahsili için rehnin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapılamayacağı iddiasıyla takibin ve icra emrinin iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, alacaklı davalı vekili tarafından, borçlu davacı aleyhine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 25/12/2018 tarihli 2018/2673 Esas, 2018/1940 Karar sayılı ilamına dayalı olarak, Bodrum 2. İcra Müdürlüğünün 2014/6797 Esas sayılı dosyası ile ilamlı olarak yapılan takipte, icra müdürlüğünün 08/03/2019 tarihli kararı ile Muradım-6 isimli geminin yediemini olan Bodrum Otopark ... Şti.'ye 15 gün içerisinde taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapabilmesi için yetki ve süre verildiği anlaşılmakla, BAM 4. H.D.'nin '' hapis hakkı'' tanınmasına ilişkin ilamında alacaklı lehine edaya ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır....
Sulh Hukuk Mahkemesi dosyasının tapu iptali ve tescil bunun mümkün olmaması durumunda garaj bedelinin ödenmesine ilişkin olduğunu, davalı tarafından söz konusu ilam kesinleşmeden hukuka aykırı ve kötüniyetli bir şekilde ilamlı icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştirildiğini ve müvekkili hakkında haciz işlemleri yapıldığını, Yargıtay'ın son yıllardaki kararlarında tapu iptali ve tescili aksi durumda tazminat davaları şeklinde terditli bir biçimde açılan davalarda verilen ilamların kesinleşmeden icraya konu edilemeyeceği yönünde olduğunu, açıklanan nedenlerle kesinleşmeden icra edilemeyecek nitelikteki tapu iptal ve tescili aksi kanaatte garaj bedelinin ödenmesi talepli ve mahkemece de bu şekilde nitelendirilen Kayseri 4 Sulh Hukuk Mahkemesinin 2022/132 2022/1224 K. sayılı ilamının kesinleşmeden icra edilmesi ilama aykırılık niteliğinde olup takibin iptali gerektiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile kamu düzenine aykırılık sebebiyle takibin iptaline, davalı/borçlunun takip konusu...
İcra Dairesinin 2019/22175 Esas sayılı dosyası ile 03/05/2019 tarihinde açılan bir ilamlı nafaka icrası dosyasının zaten mevcut olduğunu, dosyanın derdest olduğunu ve banka hesabına haczin yapıldığını, ilamlı icra takibi açılmış iken dava konusu icra takibinin mükerrer bir takip olduğunu, 05/09/2019 tarihli alacak kaleminin de bu önceki dosyadan hacizli olduğunu, aynı alacak miktarı için iki farklı ilamlı icra takibi ile mükerrer borç çıkarılmaya çalışıldığından bahisle takibe aykırı, daha önce taraflarınca ödenmiş borca dair, mükerrer, ilamlı takibin gerekirse teminat karşılığında durdurulmasına, konulan hacizlerin de kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; 21/07/2020 tarihli ilk karar ile usulsüz tebligat şikayetinin esası yönünden, itfa iddiasının ise süresi aşımı yönünden reddine karar verildiği görülmektedir. 21/07/2020 tarihli ilk karar aleyhine borçlu tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
Anılan bu maddeler, uygun ihtar tebliğ edildiğinde veya tebliğ edilmiş sayıldığında takip dayanağı ipotek akit tablosu limit ipoteği içerse de, ipotekli takibin ilamlı takip olarak yapılabileceğini, bir başka anlatımla ihtarın maddelerde yazılan koşullarda yapılmış olmasının takibin ilamlı yolla yapılmasının şartı olduğunu göstermektedir. Tebligatların yasal düzenlemeye uygun olmaması nedeniyle İİK 150/ı koşullarını taşımaması halinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapılamayacağı sonucunu doğuran şikayette dayanak belgenin ilam niteliği kazanmadığı iddia edilmekte olup bu hali ile şikayet ilamlı icra takibinde ilama aykırılık şikayetidir. O halde, İcra Mahkemesince İİK'nın 16/2 maddesine göre süresiz olarak incelenmelidir. (HGK 21.06.2000 tarih 2000/12-1002 sayılı karar)....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ilamlı icra takibinde takibin iptali istemli şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile takibin davacı/borçlu yönünden iptaline karar verilmiştir. Kararın davalı-alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....